Erdoğan iktidarı altında mali kısır döngü

Erdoğan rejiminde emekçiler iki seçenekten birine mahkumdurlar. Ya yüksek enflasyon ya da yüksek faizle durgunluk ve işsizlik. Şimdi ise ikisi birlikte olacak gibi. Erdoğan kendi kendisine devrettiği ekonomik enkazla başa çıkmakta zorlanıyor.

Merkez Bankası’nın 7,5 puanlık faiz artışının doğrudan Erdoğan’ın talimatıyla yapıldığına en ufak bir kuşku yoktur. Bundan kuşku duymak, Türkiye’de işlerin nasıl yürüdüğünü bilmemek anlamına gelir. Seçim kampanyasında “biz iktidarda olduğumuz sürece faiz artmayacak, hatta daha da düşecek” söylemleriyle yurttaşlardan oy isteyen Erdoğan, iktidarını koruyunca, rekor faiz artışı yaptı: 8,5’ten 25’e!

Ancak Erdoğan bu icraatını hiç de sahiplenmiyor. 2020 Kasım’ında Damat Berat’ı gönderip faizleri 5 puan artırdığında “acı reçete” açıklaması yapmıştı. Şimdi onu dahi söylemiyor. Sanki faizleri “bağımsız”(!) Merkez Bankası artırıyormuş gibi bir tiyatro oynanıyor.

Erdoğan iktidarı altında suni düşük faiz - kredi genişlemesi – enflasyon – döviz şoku ile yüksek faiz – kesat – işsizlik aynı madalyonun iki yüzü gibidir. Bunlar, sırayla birbirinin yerini alır. Seçim öncesinde, iktidarını korumak için suni düşük faizi dayatır: sonrasında yüksek faizle “acı ilacı” yine emekçilere içirir. Son altı yıla bu mali kısır döngü damgasını vurmuştur:

2017 – KGF’ye kredi pompalanması, parasal genişleme.

2018 – Mayıs’ta ve Ağustos’ta çifte döviz şoku – dolar 7,5 TL

2018’in 2. Yarısı – Merkez Bankası’nın sert faiz artışı, ekonomide daralma

2019’un 1. Yarısı – Durgunluk sürer.

2019’un 2. Yarısı – Merkez Bankası’na faiz indirme baskısı, kredi genişlemesi.

2020- Özellikle Mart-Ekim’de pandeminin de basıncıyla (2017’yi hayli aşan) olağanüstü bir kredi genişlemesi.

2020 Kasım – Berat Albayrak’ın istifası, Naci Ağbal MB başkanı, dolar 8,5 TL – faizler 5 puan arttırıldı.

2021 Mart – Naci Ağbal görevden alındı, Şahap Kavcıoğlu MB Başkanı

2021 Eylül – Sert faiz indirimleri başladı, seri döviz şokları bunu izledi.

2021 Aralık – Kur Korumalı Mevduata geçildi.

2022 – Faiz indirimleri sürdü – enflasyon rekor kırdı.

2023 – Mayıs seçimlerine %8,5 politika faiziyle girildi: 14 Haziran’da Erdoğan iktidarını korudu. Haziran’dan Ağustos’a faiz 16,5 artışla %25’e çıkartıldı.

Erdoğan’ın 2021 Eylül’ünde başlattığı ve kontrolden çıkan enflasyona rağmen 2023 Haziran’ına kadar sürdürdüğü “bedava faiz” politikasının yegâne amacı seçimleri kazanmaktı. Sözde faiz karşıtlığı, “nas var nas” söylemleri bunun sadece bir örtüsüydü.

Erdoğan iktidarı ve Başkancı Rejim altında emekçiler aynı derecede canlarını yakan iki seçenekten birine mahkumdurlar. Ya yüksek enflasyonla, tüketim yönlü büyüme – ki bu ortamda sabit gelirliden döviz milyonerlerine servet transferi yaşanmaktadır; ya da yüksek faizle durgunluk ve işsizlik.

Şimdiki ortam iste, hem enflasyon da hem de faizde artışın birlikte gerçekleşeceği bir ortam olacak gibi görünüyor. Erdoğan kendi kendisine devrettiği ekonomik enkazla başa çıkmakta zorlanıyor.


Alp Altınörs: Çevirmen, yazar, siyasal iktisatçı, düşünce işçisi. İngilizce, İspanyolca ve Rusça dillerinden çeviriler yapmakta ve bu dillerde araştırmalar yürütmektedir. "İmkânsız Sermaye- 21. Yüzyılda Kapitalizm, Sosyalizm ve Toplum" adlı kitabın yazarıdır. Uluslararası siyasal iktisat, uluslararası ilişkiler, filoloji ve tarih disiplinlerinde; SSCB, Çin Halk Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu tarihi, sosyalizmin sorunları ve 19. Yüzyıl Rus edebiyatı üzerine pek çok makalesi ve çevirisi bulunmaktadır. TED Ankara Koleji Lisesi'ni ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirmiştir. 2008 yılında İstanbul'da kurulan Nazım Hikmet Marksist Bilimler Akademisi'nin koordinatörlüğünü yürütmüş siyasal iktisat dersleri vermiştir. 2014-2016 yıllarında HDP Merkez Yürütme Kurulu'nda yer almıştır

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alp Altınörs Arşivi