Cumhurbaşkanlığı seçimleri 14 Mayıs’ta tamamlanmadı, ikinci tura kaldı. Yarın ikinci tur seçimler gerçekleşecek. Seçim tam anlamıyla ‘Başkancı Rejim’ ile ilgili bir referanduma dönüştü.
Kılıçdaroğlu ikinci turu kazanabilirse, ‘Başkancı Rejim’ zaten hemen devre dışı kalacak, Türkiye resmen değilse de fiilen “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”e geçecektir. Resmi geçişin olamamasının nedeni Meclis çoğunluğunun Cumhur İttifakı’nın elinde olması. Bu durum, bir başka ifade ile bu denge; bir müddet sonra tek adamın elinde toplandığı keyfi Başkancı Rejim’e son verecektir. Muhtemelen de parlamenter sisteme dönüş önerisi, seçimden sonra, AKP’den gelecektir.
İkinci turu Erdoğan’ın kazanması halinde dahi, bu Erdoğan’ın “son dönemi” olacağı ve Erdoğan bir daha Cumhurbaşkanlığına aday olamayacağı için, ‘Başkancı Rejim’in ömrü yine de uzun olmayacaktır.
EGEMEN BLOK DA PARÇALANACAK
Anayasayı değiştirecek güce sahip olmayan Erdoğan, ya kendisine bir selef hazırlamak ya da parlamenter sisteme sönmek seçenekleriyle karşı karşıya kalacaktır. Böylece Erdoğan’ın bu son dönemine, kendi partisi içinde de halef-selef kavgaları, klikleşmeler ve hizipleşmeler eşlik edecektir. Dolayısıyla, Başkancı Rejim’in beş yıl daha sürmesi “istikrar” değil, ekonomik buhran, iç gerilimler, kadına yönelik şiddet, Kürt halkına yönelik ağırlaşan baskı ve işçi sınıfına yönelik vahşi sömürünün yanı sıra; egemen blok içinde de iç parçalanmalar ve halef-selef kavgalarını beraberinde getirecektir.
Böylece görüyoruz ki, AKP-MHP tarafından kişiye özel bir rejim olarak tasarlanan Başkancı Rejim, son sınırına ulaşmıştır. Ya 28 Mayıs referandumunda ya da çok daha büyük yıkımlara yol açtıktan sonra, bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde son bulacaktır.
Bazen kısa söz daha etkilidir.
Alp Altınörs: Çevirmen, yazar, siyasal iktisatçı, düşünce işçisi. İngilizce, İspanyolca ve Rusça dillerinden çeviriler yapmakta ve bu dillerde araştırmalar yürütmektedir. "İmkânsız Sermaye- 21. Yüzyılda Kapitalizm, Sosyalizm ve Toplum" adlı kitabın yazarıdır. Uluslararası siyasal iktisat, uluslararası ilişkiler, filoloji ve tarih disiplinlerinde; SSCB, Çin Halk Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu tarihi, sosyalizmin sorunları ve 19. Yüzyıl Rus edebiyatı üzerine pek çok makalesi ve çevirisi bulunmaktadır. TED Ankara Koleji Lisesi'ni ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirmiştir. 2008 yılında İstanbul'da kurulan Nazım Hikmet Marksist Bilimler Akademisi'nin koordinatörlüğünü yürütmüş siyasal iktisat dersleri vermiştir. 2014-2016 yıllarında HDP Merkez Yürütme Kurulu'nda yer almıştır
