Afrika’da emperyalist rekabet

Nijer’deki darbe, emperyalist rekabetin kara kıtadaki son örneği. Wagner özel savaş çetesi şefi Prigojin’e göre "Batılı sömürgeciler kovuldu". Fakat Prigojin’in söylemediği ama herkesin bildiği gerçek, onların yerini Rus ve Çin tekellerinin alacağı.

Lenin, Emperyalizm’ de çok çarpıcı bir veri aktarır. Buna göre, 1876’da Afrika’nın sadece % 10.8’i sömürgeci Avrupa devletlerine ve ABD’ye ait iken, bu oran, sonrasındaki 25 yıl içerisinde % 90,4’e çıkmıştır. Yani 1876’dan 1900’e kadar, neredeyse Afrika’nın tümü emperyalistlerce paylaşılmış ve sömürgeleştirilmiştir. (s.83).

Afrika’nın zorlu coğrafi koşulları uzunca bir dönem, Batılı sömürgecilerin iç bölgelere doğru ilerlemesini durdurmuştu. Ancak kapitalizmin tekelci aşamaya geçmesi ve tekellerin de hammadde kaynaklarını kapatmak istemesi, 25 yıl gibi kısa bir sürede tüm kıtanın kaderini etkiledi.

Ukrayna savaşı ile açılan emperyalist rekabete Afrika üzerinde tanık oluyoruz. Eski paylaşım sorgulanıyor. Yeni gelişen kapitalist güçler, eskileri yerinden etmeye çalışıyor. ABD, Fransa İngiltere’nin kapattığı hammadde kaynaklarını elde etmeye çalışan Çin ve Rusya, Afrika’da yeni mevziler kazanıyor.

Nijer’deki askeri darbe, emperyalist rekabetin kara kıtadaki son örneği oldu. Wagner özel savaş çetesi şefi Prigojin’in açıklamasına göre ”Batılı sömürgeciler kovuldu “. Fakat Prigojin’in söylemediği ama herkesin bildiği gerçek, onların yerini Rus ve Çin tekellerinin alacağı.

“Çift kutuplu dünya” daha demokratik bir yer olmayacak. Emperyalist rekabet, Afrika’da askeri darbelerle ilerliyor. Batılı emperyalistlerin geriletildiği yerde, ezilen halkların bir özgürleşmesi yaşanmıyor. Maden kaynakları el değiştiriyor. Bir tekel grubu kovulurken, yerini başka bir tekel grubu alıyor. Ezilenler ve sömürülenler aynı konumda kalıyor. Fransız bayrağı yere atılıyor, Rusya bayrağı yükseltiliyor. İşçilerse çamurlar içinde elmas aramaya devam ediyor.

BURMA VE KAMBOÇYA ÖRNEĞİ

Benzer bir gelişmeyi Güneydoğu Asya’da, Burma ve Kamboçya’da görebiliyoruz. Burma’da askeri faşist rejim, darbeden bu yana 2 yıldır hüküm sürüyor. Halk protestolarında şimdiden 1800 Burmalı katledildi. Kamboçya’da Hun Sen, 23 Temmuz’da yapılan “seçimlerde” yegane rakibi olan Mum Işığı Partisi’nin seçime katılmasını engelleyerek “seçildi”, sonrasında da iktidarı oğlu ve Genelkurmay Başkanı Hun Manet’e bırakacağını açıkladı! Hun Sen, 2013 yılında da iktidarı almaya yaklaşan Kamboçya Ulusal Kurtuluş Partisi’ni kapatıp lideri Kem Sokha’yı “vatana ihanetten” hapse atmıştı. Mum Işığı Partisi bu kökenden geliyordu. Her iki ülke Çin’in yarı – sömürgeleri konumunda. Tekelci sermayesi için gerekli hammadde akışı sağlandığı, Çin yatırımları güvencede olduğu sürece diktatörlerin kendi halklarına ne yaptığı Çin’i hiç ilgilendirmiyor. “İç işlerine karışmama” prensibi, malum, Çin’in başlıca ilkesi.

Rusya’nın Donestk, Luhansk, Zaporijya ve Herson’u ilhak etmesinden bu yana Rus petrol endüstrisinin karı %350, silah endüstrisinin karı ise %150 oranında artmış.* Savaş halklara yıkım, tekellere kar getirmiş. Diğer yanda Ukrayna’daki savaş bahanesiyle, AB üyesi ülkelerde sosyal altyapı ve kamu yatırımları için bütçeden verilen pay azaltılırken, askeri bütçe sürekli artırılıyor. Sosyal-demokrat- Yeşil hükümetin yönettiği Almanya, militarizmdeki bu yükselişin başını çekiyor! Sosyal demokratlar, tıpkı 1914’te olduğu gibi yine tarihsel rollerini oynuyorlar. Anti- emperyalizm, sosyalizm propagandası Almanya’da artık hiç hoş karşılanmıyor. Suç vasfına sokulması yakındır! ‘Barış’ diyen “Rus yanlısı” sayılıyor.

“Emperyalist savaşın cumhuriyetle monarşi arasındaki farkı yok ettiği bir gerçektir.”(Lenin)** Tırmanan emperyalist rekabet, öncelikle yeni-sömürge ülkelerde olmak üzere burjuva demokrasisini yok ediyor. Otokrasiler her yerde!

Afrika’nın orta kuşağında bir uçtan diğerine yaşanan darbeler zinciri, çift bloklu emperyalizmin ezilen halklara ne getirdiğinin somut bir ifadesidir. Burkina Fransa’da, Mali’de ve son olarak Nijer’de yaşanan darbeler, bu ülkelerde burjuva demokrasisinin kırıntılarını da yok ederek, emeğin maruz kaldığı vahşi sömürü koşullarını perçinlemiştir.

*Aktaran Nela Porobic, Savaşı Metalaştırmak: Ukrayna ve Ötesinde Felaket Kapitalizmin Ekonomi Politiği, Marksist Teori sayı 11. Temmuz+ Ağustos 2013

**Emperyalist Ekonomizm, sol yayınları. S.20.


Alp Altınörs: Çevirmen, yazar, siyasal iktisatçı, düşünce işçisi. İngilizce, İspanyolca ve Rusça dillerinden çeviriler yapmakta ve bu dillerde araştırmalar yürütmektedir. "İmkânsız Sermaye- 21. Yüzyılda Kapitalizm, Sosyalizm ve Toplum" adlı kitabın yazarıdır. Uluslararası siyasal iktisat, uluslararası ilişkiler, filoloji ve tarih disiplinlerinde; SSCB, Çin Halk Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu tarihi, sosyalizmin sorunları ve 19. Yüzyıl Rus edebiyatı üzerine pek çok makalesi ve çevirisi bulunmaktadır. TED Ankara Koleji Lisesi'ni ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirmiştir. 2008 yılında İstanbul'da kurulan Nazım Hikmet Marksist Bilimler Akademisi'nin koordinatörlüğünü yürütmüş siyasal iktisat dersleri vermiştir. 2014-2016 yıllarında HDP Merkez Yürütme Kurulu'nda yer almıştır

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alp Altınörs Arşivi