Bir ‘Financial Times’ analizinin, Brezilyalı bir evsiz üzerinden analizi

Meydanda insanlar, evsizler yani, çoğu da çocuk, yükselen su buharının arasından, sanki bir korku filmi sahnesinde, masum ve zararsız zombiler gibi ‘gerçek olamayacak kadar gerçek’tiler.

Yağmur yeni bitmişti, Sao Poula’da, yaz yağmuru, güneş hemen geriye toplamaya başladı. Neredeyse aynı hızla. Belki de daha hızla buharlaşarak yukarı yükselmeye başladı yağmur. Bir bulut içinde dolaşıyor gibi oluyordunuz ve belki güzel ve romantik bir sahne gibi görünebilirdi, eğer yağmurdan kaçmak için, saklandıkları yerden çıkan evsizler olmasaydı. Çoğu yırtık ve mutlaka ki yapışmış kirlerden katılaşmış giysileriyle, üstlerinde ne kadarı kaldıysa artık, buharların arasından güneşe doğru, yavaş yavaş çıkıyorlardı. Çoğunun elinde ‘Crack’ vardı. Ucuzun da ucuzu bir uyuşturucuydu orada. Tinerden daha ucuz ve tinerden daha da kötü.

Meydanda insanlar, evsizler yani, çoğu da çocuk, yükselen su buharının arasından, sanki bir korku filmi sahnesinde, masum ve zararsız zombiler gibi ‘gerçek olamayacak kadar gerçek’tiler.*

Bunların arasında, tarihi bir binanın, iki sütunu arasında, içerden sıcak üfleyen demir ızgaraları üstünde oturan biri vardı. Uzun ve keçeleşmiş beyaz sakalları ile oldukça karizmatikti. En az bir banka müdürü, yeminli ya da yeminsiz bir mali müşavir ya da başaralı bir banka soyguncusu şefi gibiydi. Önünde, şiddetli tropik yağmurdan, nasılsa koruduğu yüzlerce kasa fişi, fatura ya da para makbuzu gibi şeyler duruyordu. Yine bunlarla dolu bir torbadan, teker teker çıkartıp, gözüne yaklaştırarak okuyor, sonra dizinde mümkün olduğunca düzeltip, önündeki, makbuz, fatura ya da kasa fişleri sütunlarından birinin üstüne koyuyordu.

Tekrar göklere yükselen yağmur bulutları arasında, bir finansal analiz tanrısı gibiydi, gerçek ve gerçeküstü…

Geçen hafta ‘Financial Times’ bir finansal analiz yayınladı. Endonezya’nın hızla yükselen grafiğinden söz ediyordu. Bir askeri faşist cunta döneminde, 2 milyon kadar muhalifi öldüren bir ülkeydi Endonezya. Rejim milisleri yolda mesela komünist olduklarını düşündükleri birisini çevirip, kelimeyi şahadet getirmesini istiyorlar, sonra getirse de getirmese de öldürüyorlardı. Eğer ölen komünist değilse ve yanlışlıkla öldürülmüş ise, nasıl olsa cennete gidecek, olduğundan, çok sorun olmuyordu.

İşte bu cuntanın ve ondan sonra, bu cunta demokrasisine sıkı sıkıya bağlı olanların, finansal başarısını gösteren bir analiz yazısıydı ‘Financial Times’ ta çıkan ve sevinçli bir endişe haliyle, kaleme alınmıştı yazı. Acaba bunu sürdürebilecek miydi Endonezya ?

'DEMOKRASİ' Mİ? TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR

whatsapp-image-2023-11-18-at-19-52-31-1.jpeg

Yukarda gördüğünüz bu tablonun bizim için, daha ilginç bir tarafı daha vardı tabii ki. Kırmızı ile dikkat çekilmiş Endonezya’dan, biraz daha aşağı inerseniz, dünyanın gelişmiş 9. ekonomisi olarak, Türkiye’yi göreceksiniz, İngiltere, Fransa, İtalya ve Güney Kore’nin de üstünde. Seçimden önce uluslararası sermaye, Erdoğan’ı istemiyor yazıları geliyor insanın aklına. Komik ve çok komik…

Yani ‘Financial Times’ın övgülerine, henüz Endonezya kadar mazhar olmasak da, sermaye için ne kadar ortalığı süpürürseniz o kadar, finansal dünyada yukarılara tırmanacaksınız anlamına geliyordu tabii ki bu.

Bu ‘cunta tipi ekonomi’ yazısına başka bir zaman devam edeceğiz ama hep beraber, ulaştığımız bu dereceye sevindiniz değil mi? Finansın sultanları gibiyiz hepimiz…

Peki neden Brezilya üzerinden bir analiz girişi yaptın derseniz, tabloya bir kez daha bakın, bir üst ülkemiz Brezilya!

Ve meydandaki adam; Tekrar göklere yükselen yağmur bulutları arasında, bir finansal analiz tanrısı gibiydi, gerçek ve gerçeküstü…

* Ernest Hemingway


Metin Yeğin: Yazar, belgeselci, sinemacı, gazeteci, avukat, seyyah... CNN-Türk, NTV, Kanal Türk, Al Jazeera, Telesur televizyonlarına 200'e yakın belgesel ve kurmaca filmler yaptı. Türkiye'de Cumhuriyet, Radikal, Birgün, Gündem; Gazeteduvar, dünyada, Il manifesto, Rebellion gazetelerine köşe yazıları yazdı. Dünyanın sokaklarını anlattığı 10'dan fazla kitaba sahip. Birçok ülkede kolektif çalışmalara katıldı, kooperatif örgütlenmelerine öncü oldu. Ekolojik direnişlere katıldı, isyanlara tanıklık etti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Metin Yeğin Arşivi