Yeni dönem seçim çalışmaları

Yerel seçimlerden sonra iktidar ciddi anlamda güç kaybetti. Artık olası seçimler için muhalif partilerin yol haritalarını hızla ortaya koyması gerekiyor. Eğer seçimin rehavetine kapılırlarsa, önümüzdeki seçimlerde umulan başarı elde edilemez.

‘’Medya, çevreyi değiştirerek, üzerimizde eşsiz bir algı kapasitesi gücü bırakır. Herhangi bir duyunun uzantısı düşünce ve davranış şeklimizi, bir başka deyişle dünyayı algılama şeklimizi değiştirir. Bu algı kapasitesi değiştiğinde insanlar da değişir.’’

Marshall Mcluhan

Geçen hafta Artı Gerçek sitemize siber saldırı yapıldı ve bu nedenle siteye bir süre erişim sağlanamadı. Yazarların yayınlanmış yazıları ne yazık ki arşivden silindi. Bu tarz saldırılar yakın gelecekte yaşamı da dizayn etmenin bir yöntemi olacak gibi. Özgür basının bundan önce de birçok siber saldırıya maruz kalması hafızalarımızda yerini koruyor. Bunu kimlerin yaptığı tahmin etmek güç değil.

Yapılan saldırının özünde özgür basını hedef aldığını biliyoruz. Sitenin tekrar aktif olması için çaba gösteren tüm emekçi dostlara çabaları için teşekkür ederken, geçmiş olsun dileklerimi sunmak isterim.

Bu hafta dijital medyanın seçimlere katkısı üzerine yazmak istedim. Günlük hayatın yoğunluğunda yan yana gelemeyen yakın ailelerin, bayram buluşmalarında yaptığı gibi hasbihal etmek isteyenler buyursunlar.

YEREL SEÇİM SÜRECİ

Seçimlerin halkın iradesini kısmen de olsa yansıttığını söylemek yanlış olmaz. Demokratik koşullarda fikirlerin ve ideallerin halk üzerindeki yansıması seçimlerde görünür ve somut hale gelir. Bunun ülkemizde ne kadar geçerli olduğu ise tartışmalı. Geçmişte halkların iradesinin birçok şekilde engellendiği malumunuz. Biz en son yaşadığımız seçimlere dönelim.

2024 yerel seçimlerinin, geçmiş seçimlere göre çok daha fazla dijital medya üzerinden yürütüldüğünü fark ettim. Gelecek seçimlerde bu alanın çok daha fazla önemli olacağı ortada. Kabul etmeliyiz ki günümüzde yeni bir seçim çalışması yöntemi şekilleniyor. Ülkedeki medya sansürüne rağmen yaşanan her olayda, oturduğumuz yerden bir şekilde irade beyanımızı ve düşüncemizi yansıtabiliyoruz.

Yıllardır büyük bütçelerle varlığını sürdüren yazılı medyanın yerine, daha küçük bütçelerle, daha büyük bir etki yaratan bir dijital medya var. Kaynaklarının sınırlılığına rağmen doğru habercilik yaparak, geniş kitlelere ulaşan haber siteleri var.

Örneğin, Almanya’da yaşayan gazeteci Metin Cihan’ın “İktidarın İsrail’le Olan Ticareti’’ başlıklı haberinin toplumun aydınlanmasına vesile olmasını görüyoruz. Metin Cihan, İsrail’in Gazze saldırılarında kullandığı malzemelerin bir kısmını Türkiye’den alındığını, bu ticareti iktidara yakın çevrelerin yaptığını kendi imkanlarıyla haberleştirdi. Politik hattını bu haber üzerinden oluşturan Yeniden Refah Partisi, AK Parti tabanından büyük oy devşirdi.

Görünen o ki önümüzdeki yıllardan, patronlara bağlı olmadan doğru habercilik yapmaya çalışan basın emekçileri, ülke gündeminden kaçırılan tüm olayları daha da fazla haberleştirecek. Yani muhalif basın -özgür basın da diyebiliriz- yine baskılara karşı çıkış yolu bulmayı başaracak.

FAKE HABERLERLE ALGI YARATMA

Genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi dijital medyada fake haberlerle yapılan algı çalışmaları, iktidara büyük bir güç katmıştı. Bu haberlerin AK Parti mitinglerinde bile kullanıldığını hatırlarsınız. Bu haberler boyalı medyada geniş yer bulmuştu. Böyle kara propagandalarla günlük siyaset yapma devri artık sona erdi. Bu seçimlerde muhalif yapıların çabaları sayesinde troll haberler, seçmende eskisi kadar karşılık bulamadı. Bu nedenle seçim öncesi en büyük mücadelenin, yalan habere karşı verilen gerçek habercilik olduğunu söylemek mümkün. Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki fake haberler topluma doğru ve net bir şekilde anlatıldı ve bu yalan haberler bir mağduriyet yaratamadı.

KONUŞ! SEN NERELİSİN?

Geçmişte bölge seçimlerinin nasıl geçtiğinin ne kadar farkındaydık sorusunu sormadan edemiyorum. Özellikle bu yerel seçimlerde ‘’KAÇAK SEÇMEN’’ faktörü çok net bir şekilde gün yüzüne çıktı. Dijital medyanın etkisine rağmen çekinmeden kaçak seçmenlerin küçük il ve ilçelere taşınarak, seçimin kaderinin nasıl değiştirildiğini gördük. Bu yerlerin en başında Şırnak geliyor. Şırnak'ta 'taşımalı seçmen' oldukları iddia edilen kişilere, “Konuş! Sen nerelisin?" diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak’ın medyadaki mücadelesi, görmek isteyenler için çok etkileyici bir ifşa oldu.

Salğucak’ın dijital medyada bölge lehçesiyle verdiği tepki, Şırnak başta olmak üzere birçok yerde hangi koşullarda seçim yapıldığının da göstergesiydi. Dijital haberciliğin zor koşullara rağmen verdiği mücadele olmasa, toplumun yaşananlardan hiç haberi olmayacaktı

YEREL SEÇİMLER SONRASI

Yerel seçimlerden sonra iktidar ciddi anlamda güç kaybetti. Fakat geçmişte tecrübelerimize dayanarak AK Parti ve küçük ortağı MHP’nin çok çabuk pes etmeyeceğini söyleyebiliriz. Bu anlamda özellikle İYİ Parti lideri Meral Akşener’i saflarına katma çabasında olacakları ve daha derin çalışmalar yürütecekleri ortada.

Bu süreçte olası seçimler için tüm muhalif partilerin kendi yol haritasını hızlı bir şekilde ortaya koyması gerekiyor. Eğer bu seçimlerin rehavetine kapılırlarsa önümüzdeki seçimlerde umulan başarı elde edilemez. Bu anlamda önümüzdeki süreçte özgür dijital basına ve gerçekleri anlatma becerisine sahip gazetecilere ihtiyaç var. Yurttaşlar bu tarz gazeteciliğin gelişmesine yardımcı olmalı. Bu alanı iyi kullanan partilerin seçimler açısından büyük bir kazanım elde edeceği aşikâr.

Fakat kabul edelim ki önümüzdeki süreçte, siyaset yapan çok daha fazla insana ihtiyaç duyulacak. Toplumun özgürleşmesi için siyasete küsülmemeli. Bu minvalde, Eflatun’un yaklaşık 2400 yıl önce sarf ettiği ve hala geçerliliğini koruyan şu sözü aklımıza gelmeli:

“Siyaset ile uğraşmayacak kadar “akıllı” olanlar, daha aptallar tarafından yönetilerek cezalandırılırlar.”

Uzun lafın kısası, demokratik alanların artması katılımcı siyasetin artmasıyla birebir ilintili.

***

VEKİLİM MAHMUT TOROĞLU’NA SELAM OLSUN

Bir süredir ciddi sağlık sorunları yaşayan ve Ankara’da tedavi gören HDP vekillerimizden Mahmut Toroğlu hocamızın kana ihtiyaç duyduğunu öğrendim. 3 dönem vekilliğimizi yapan ve yan yana çalışma onuruna eriştiğim değerli vekilimize destek çağrısını, Ankara’da bulunan dostlarımıza bu mecradan iletmek isterim.

Mahmut Toroğlu vekilim her şeyden önce siyaset ahlakına büyük hizmetlerde bulunmuş, vizyon sahibi bir siyasetçi ve değerimizdir. 3 dönem vekilliği boyunca verdiği mücadele ve halklar arasındaki köprü olma misyonu çok değerliydi. İnanıyorum, mücadeleci kişiliği bu zor süreci atlatmasını sağlayacak. Kaldığı yerden tecrübesi ve duruşuyla bizlere yol göstermeyi sürdürecek. Mahmut vekilim geçmiş olsun. Dualarımız ve pozitif enerjimiz her daim seninle.


Murad Mıhçı: Ermeni yazar, siyasetçi, aktivist. 1975’te İstanbul'da doğdu. 2010’da Eşitlik ve Demokrasi Partisi Parti Meclis üyesi oldu. 2011’de HDK 'de Çalışma yürüttü ve NOR ZARTONK 'da görev yaptı. 2014’te İstanbul Halkların Demokratik Partisi İl yönetiminde görev alıp basın sözcüsü görevini yürüttü. 2015 yılında yapılan 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde HDP İstanbul 1. Bölge Vekil adayı oldu. 2016 ve 2017 'de Halkların Demokratik Partisi 2 Kongresi’nde Parti Meclis ve Merkez Yürütme Kurul üyesi görevlerini üstlendi. Halklar İnançlar ve Genişleme Komisyonlarında çalışma yürüttü. Turnusol, Agos Gazetesi (misafir yazar), Demokrat Haber'de yazarlık yaptı. ''Yeniden İnşa Et '' kitap yazarlarından.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murad Mıhçı Arşivi