Bu seçimlerde kimler kazandı

Bu seçimin kaybedenleri belli kazananları ise çok: Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Kürtler ve DEM Parti, emekliler, tutsaklar, medya ve tabii ki rejimin en barbar saldırılarını göğüsleyen kadınlar kazandı.

Bu seçimlerde Özgür Özel kazandı. Kemal Bey’den devraldığı genel başkanlık görevinin ilk ciddi sınavında tarihi bir oy oranıyla partisini lider yaptı. Genç kurmayları ile beraber Cumhuriyet Halk Partisi’ni uzun yıllar yöneteceği garantilendi. Seçim sonrası yaptığı açıklamalarda partisine emanet oy veren her kesimin selamını aldı. Kürt illerine taşıma seçmen yığan iktidarı deşifre ederek önemli bir çıkış yaptı.

Bu seçimlerde Ekrem İmamoğlu kazandı. Artık İmamoğlu siyaset üstü bir lider oldu. Yapılacak ilk genel seçimlerde Erdoğan’ın karşısına çıkabilecek tek aday olacak. Kendisi için tezgahlanan hukuki kumpasları yıktı geçti. “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” önermesini haklı çıkarmak için önünde sadece bir engel kaldı.

Bu seçimlerde kadınlar kazandı. Batman’da Hüda Par adayının “kazandığımızda çarşafının rengine karışmayız” diyerek dalga geçtiği Gülistan Sönük ezici bir çoğunlukla belediyeyi kazandı. Rejimin en barbar saldırılarını göğüsleyen kadınlar her yerde en önde mücadele verdiler. DEM Parti ve CHP saflarında kadınlar rejime en büyük darbeyi vurdular. Hepimizi ortak bir sevincin parçası haline getirdiler. Sosyal medya kadın başkanların renkli kutlama görüntüleriyle doldu taştı.

Bu seçimlerde emekliler kazandı. Demek ki gerçekten 10.000 TL ile yaşanmıyormuş. Yaşlanan nüfus ile birlikte en büyük seçmen gruplarından birisi haline gelen emekliler, Erdoğan’a beklediğinin çok üzerinde bir tepki gösterdiler. İnsanlık onuruna bu denli vahşice saldıran sermayenin tüm dengelerini değiştirdiler. Her seçimde konuştuğumuz durum nihayet kendisini gösterdi. Erdoğan yoksulların gazabına uğradı.

Bu seçimlerde Kürtler kazandı. DEM Parti, kayyımlarla gasp edilen iradesini geri kazandı. Rekor oy oranlarıyla tüm Kürt şehirlerinde yönetim hakkını eline geçirdi. Rejimin kriminalize ederek yalnızlaştırdığı halinden sıyrıldı. Milyonlarca insanla kucaklaştı. Bati illerinde demokrasiye sahip çıkma görevini yerine getirdi. CHP’nin büyük zaferinde pay sahibi oldu. Geleceğin siyasetinde söz sahibi olma vasfını güçlendirdi.

Bu seçimlerde tutsaklar kazandı. Saçma sapan kumpaslarla tutsak edilen on binlerce siyasetçi, sivil toplumcu, gazeteci, çevreci, hukukçu, eğitmen, öğrenci, çevreci, LGBT+, insan hakları savunucusu için umut doğdu. Bürokrasi, yargı, emniyet gibi kurumlar artık Erdoğan’ın emriyle hukuk dışına çıkarken iki kere düşünecekler. Gün gelir devran döner. Attıkları her imzanın takipçisiyiz.

Bu seçimlerde medya kazandı. Baskılar, tehditler, saldırılar, işsizlik, parasızlık, sürgün. Gazeteciler bu rejimle mücadele ederken en büyük bedeli ödeyen kesimlerin belki de başında geliyorlar. Fakat her şeye rağmen direndiler. Memleketin her köşesinde seçimin çalınmaması için görev yapan gazeteciler seçim gecesi mutlu uyudular. Rejimin geriletilmesi için üzerlerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirdiler.

ARTI TV’ye veda

Artı TV, artan ekonomik sıkıntılar sebebiyle kapandı. Bir kanalın kapanması, insanların işini kaybetmesi çok üzücü elbette. Yedi yıllık yayın hayatı boyunca Artı TV çatısı altında çalışan tüm emekçilere sonsuz teşekkürler. Bağdat Cafe programımı bir klasik haline getiren izleyicilerimize sonsuz teşekkürler. Umarım yine buluşuruz.


Hayko Bağdat: 1976 yılında Rum bir anne ve Ermeni bir babanın dördüncü çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. 1994’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü‘ne başladı. Babasının beklenmedik vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı. 2002'de Yaşam Radyo’da Türkiye’de ilk azınlık sorunlarını gündeme taşıyan “Sözde Kalanlar” programı ile gazeteciliğe başlayan Bağdat, Türkiye’nin önemli basın organlarından gazetecilik, köşe yazarlığı ve yorumculuk yaptı. 2007'de katledilen Hrant Dink’in ardından kurulan ve adalet arayışını sürdüren “Hrant’ın Arkadaşları” ekibinin kurucuları arasında yer alan Bağdat’ın “Türkiye’de Ermeni ve öteki olmayı” anlatan ilk kitabı ‘Salyangoz’ 2014’te, ikinci kitabı ‘Gollik’ 2015 yılında, üçüncü kitabı ‘Kurtuluş Ҫok Bozuldu’ ise 2016 yılında okurlarıyla buluştu. Kitabından esinlenerek kurguladığı tek kişilik gösterisi Salyangoz, 2016’da seyirci ile buluştu. 2017’de Almanya’ya taşınan Bağdat, Berlin’de gazeteciliğe ve üretmeye devam ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayko Bağdat Arşivi