CHP’de para sayma: Kolektif vergi (harç) kaçırma

2019'da CHP İstanbul il başkanlığının bir bina edinme sürecinde yüksek miktarda para sayımının görüntüleri yayınlandı. Bu manzara Türkiye’de özel ya da tüzel kişilerin hayatında en az bir kere yaşadığı bir durum. Ben buna kolektif vergi kaçırma diyorum.

Konuyu özetlemek istemiyorum, yazılı basını, ekranları köşesinden bile izleyen herkes muhtemelen 2019 senesinde CHP İstanbul il başkanlığının bir bina edinme sürecinde kameralara takılan yüksek bir para miktarının sayımını görmüştür.

Bu sevimsiz manzara aslında Türkiye’de çok sayıda özel ya da tüzel kişinin hayatında en az bir kere yaşadığı bir durum.

Ben bu duruma kolektif vergi (harç) kaçırma diyorum, lütfen kimse kolektif vergi (harç) kaçırma olur mu demesin, bizim ülkemizde bal gibi oluyor.

Bu durum aynı zamanda bir milli açık sır durumundadır, herkes bilir ama kimse bu konuya girmez, yazmaz, çizmez çünkü yukarıda belirttiğim gibi söz konusu olan bir kolektif suçtur, bu suçu muhtemelen bir taşınmaz edinen cumhurbaşkanları da, başbakanlar da, bakanlar da, maliye bakanları da, gelir idaresi başkanları da, özetle herkes işlemiştir, sistem, tapu daireleri bu suçun işlenmesini adeta zorunlu hale getirmektedirler.

Müteahhitle yaptığı binada bir daireyi yüz (100) TL’ye almak için anlaşıyorsunuz, satış işlemi için tapu dairesine gidiyorsunuz, tapu müdürüne evi yüz (100) liraya alacağınızı ve bu miktar üzerinden de tapu harcı ödemek istediğinizi söylüyorsunuz ve ilk şokla karşılaşıyorsunuz.

Hem tapu müdürü hem de müteahhit evin değerinin elli (50) lira gösterileceğini ve elli lira üzerinden tapu harcı ödeyeceğinizi söylüyorlar.

Siz çok idealist, maliyenin gelir kaybına uğramasını istemeyen bir iyi vatandaş iseniz itiraz ediyorsunuz, gerçek değer, dairenin piyasa değeri üzerinden tapu harcını ödemek için ısrarlı oluyorsanız, müteahhit ve tapu sorumlusu bu işlemi gerçekleştiremeyeceklerini söylüyorlar, müteahhit size bu koşullarda evi satamayacağını söylüyor, siz ikinci şoku yaşıyorsunuz.

Neden diye sorarsanız, şöyle söylüyorlar: “Aynı apartmanda sizin alacağınız dairenin aynısını geçen ay 50 (elli) TL gösterdik, bugün sizin alacağınız evi yüz (100) TL gösterir isek komşunuzu vergi kaçırmış duruma düşürürsünüz, tapu dairesinin de, müteahhidin de, komşunuzun da başı ağrır, gelin sizin evi de elli (50) TL gösterelim, elli lirayı banka hesabınızdan müteahhide havale edin ama öbür elli lirayı da elden verin ev sahibine”, bu da size üçüncü şok.

Bankanıza gidiyorsunuz, epey bir parayı nakit olarak çekiyorsunuz, muhtemelen bu işlem için bir, iki gün bekliyorsunuz ve işin sonunda tapu müdürünün ve müteahhidin dediği oluyor ve siz de, size rağmen bu kolektif vergi kaçırma operasyonunun bir parçası oluyorsunuz, sizin için de çok irrasyonel değil çünkü siz de daha az tapu harcı ödemiş oluyorsunuz.

Çok net soruyorum, bir apartman dairesi alır iken tapu harcını piyasa değeri üzerinden ödeyen bir tek, evet lafın gelişi olarak söylemiyorum, bir tek vatandaş var mıdır acaba?

CHP’nin de bu il başkanlık binasını alırken yaşadığı çok muhtemelen aynı şeydir ama binanın değeri çok yüksek olunca, galiba 2019’da 41 milyon TL, mülk sahibinin de satış esnasında nakit olarak istediği meblağ da çok yüksek oluyor doğal olarak ama bizim gibi ülkelerde normal gibi gözüken bu durumun özünde bir suç olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

İlginç bir suç çünkü bu suçu işlemeyen vatandaş sayısı çok az, bu suçu işlemeyenler daire satın almayanlar sadece.

Bu konuda hakkında soruşturma açılan bir alıcı ya da satıcı duydunuz mu, hiç zannetmiyorum.

ANCAK, bu işlemin bir tarafında alıcı olarak sıradan bir vatandaş değil de kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan, iktidara talip bir siyasal parti, hukuk devletini şiar edinmiş CHP olunca bence işin rengi değişmeli ve satıcı neyi, nasıl talep ederse etsin, CHP bu vergi (harç) kaybına yol açan işlemin, biraz daha fazla harç ödeme pahasına, parçası olmamalı idi.

Şunu unutmayalım, evrensel bir hukuk devletine giden yol ÖNCELİKLE kamu maliyesinden, vergi, kamu parası bilincinden geçer.

CHP bu durumu örnek göstererek Türkiye’nin bu müzmin ve kolektif ayıbını kamuoyuyla paylaşıp bir çözüm arayışı içine girse, bu durumun tapu dairelerinde yaşanmaması için öneriler üretse daha iyi, daha sosyal demokrat bir tavır almış olmaz mı idi?

Kolektif işlenen bir suçu alenileştirmenin oy kaybı yaratacağı mı düşünüldü acaba?

Sosyal demokrasi ve banka sisteminden geçmeyen büyük meblağlar birlikteliği CHP’lilerin kulağına nasıl geliyor acaba?

Bu durum hem binanın satıcısını hem de CHP’yi Anayasa 73. Madde ve vergi kanunları karşısında suçlu duruma getirmiştir ama bu suç o kadar kolektif işlenen bir suçtur ki, kimse bu suçun üzerine gidemez, kimse merak etmesin.

Yazıyı Mehmet Şimşek’ e bir gönderme ile bitireyim, bu tapu harçları kaybı senede ne kadardır acaba, iki kez, hukuka aykırı olarak MTV salacağınıza bu tapu harçlarının rayiç bedel üzerinden ödenmesini sağlamanız daha doğru, daha ahlâklı olmaz mı?

Aman, tapu harçlarının tam ve eksiksiz, rayiç bedeller üzerinden ödenmesinin inşaat sektörünü sıkıntıya sokacağını söylemeyin lütfen.


Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi