Ekonomik kriz 'yerli ilacı' da vurdu: Şişe maliyeti ilacın maliyetini aştı, kriz kapıda

Ekonomik kriz 'yerli ilacı' da vurdu: Şişe maliyeti ilacın maliyetini aştı, kriz kapıda
İthal ilaç krizinin ardından yerli ilaçta da sıkıntılı günler kapıda. Artan girdi maliyetleri nedeniyle yerli ilaçların üretiminde de ciddi problemler bekleniyor. Kış yaklaşırken antibiyotik grubu ilaçlara ve şuruplara erişimde sıkıntı yaşanıyor.

Oğulcan ÖZGENÇ


ANKARA - İthal ilaçta uygulanan euro kuru geçen temmuz ayında yapılan düzenlemeyle beraber 14 liraya çıkarıldı. İlaçta eş değer kuru yetersiz bulan yabancı ilaç firmaları Türkiye pazarından çekilmeye başladı. Pazardan çekilmeyenler ise Türkiye piyasasında satışa sundukları ilaçların sayısını azalttı.

İthal ilaçlara erişimdeki problemler devam ederken yerli ilaçta da kriz kapıda. Kamu kurum iskontosu, hammadde tedarik sıkıntısı, artan işçi maliyetleri ve yerli ilaç üretiminde kullanılan kağıt, şişe ve alüminyum gibi ürünlerin maliyetlerindeki artış önümüzdeki süreçte yerli ilaçlara erişimde sıkıntıların yaşanacağını gösteriyor. Kış yaklaşırken pek çok antibiyotik grubu ilaca ve çocuk şuruplarına erişimde şimdiden sorunlar yaşanıyor.

ORGAN NAKLİ İLACI TÜRKİYE PİYASASINDAN ÇEKİLDİ

Eczacılar Birliği’nden Erdal Kart, yapılan kur düzenlemesi ile beraber kâr oranı düşen yabancı ilaç firmalarının Türkiye’den çekilmeye başladığını vurguladı. Yabancı ilaç firmalarının kendilerini sürdüremeyecek noktaya geldiğinde Türkiye pazarından çekildiğini belirten Kart, şöyle konuştu:

“Örneğin geçtiğimiz günlerde İsviçre merkezli Roche firması organ naklinde kullanılan ilaçlarından birisini Türkiye piyasasından çektiğini ve diğer ilaçları için piyasadan çekilme sürecinin devam edeceğini söyledi. Türkiye’de ekonomik süreç kendilerine uymadığında yabancı firmalar piyasayı çok da ürkütmeden ilaçlarını parça parça çekiyor” dedi.

İLAÇLARIN PAZARDAN ÇEKİLMESİ HALK SAĞLIĞINI ETKİLİYOR

Ankara Eczacı Odası Genel Sekreteri Ali Fuat Gül de yabancı ilaç firmalarının Türkiye pazarından çekilmesinin halk sağlığı bakımından ciddi problemler yarattığına dikkat çekti. Gül, bazı ilaç firmalarının piyasadan çekildiğini, piyasadan çekilmeyenlerin ise piyasaya sunduğu ilaç sayılarını azalttığını belirterek, “Ayda bin kutu ihtiyaç olan ilaçtan yabancı firmalar 100 tane gönderiyor. Bu kadar az sayıda ürün hangi eczaneye dağıtılabilir? Mesela regl geciktirici bir ilaç var. Şu an bu piyasada yok” diye konuştu.

'PİYASADA ANTİBİYOTİK BULMAK ÇOK ZOR HALE GELDİ'

Türkiye’de üretilen ilaç moleküllerinin Hindistan ve Çin gibi ülkelerden, üretimde kullanılan kağıt ve alüminyum gibi ürünlerin ise Ukrayna’dan alındığına dikkat çeken Gül, “Türkiye’de ilaç sanayi, montaj sanayisidir” dedi. Gül, son iki yılda girdi maliyetlerinin 10 katına çıktığını söyledi. Gül, şöyle devam etti:

"Yerli üreticiler özelinde ambalaj maliyeti yüksek olan ürünler var. Mesela şuruplar. Şişe cama iki yıllık süreçte en az on kat zam geldi. Gliserine, kağıtlara, alüminyuma kadar ilaç üretiminde kullanılan her şeye zam geldi. Zam geldiği için de firmalar artık zarar ettiğini düşünerek fazla üretim yapmamaya başladı. Yerli ilaçlarda çok ciddi krizler var. En basitinden antibiyotik grubunda bir kriz var. Kışa girerken antibiyotik gruplarını piyasada bulmak çok zor hale geldi. Şu an Türkiye’de yerli üretim olan antibiyotiklerin bir kısmı piyasada yok. Şurupların bir kısmı piyasada yok.”

‘GİRDİ MALİYETLERİ KATLANARAK ARTIYOR’

Eczacılar Birliği’nden Erdal Kart da Türkiye’nin yerli ilaç üretiminin patenti dolmuş ilaç moleküllerinin eşdeğerlerini üretmekten ibaret olduğunu belirtti. Kart, ilaçların hammaddesi dahil kutulamak için kullanılan pek çok teknolojinin dışardan tedarik edildiğini vurgulayarak, “Eşdeğer ilaç üreten firmaların ithal ilaç üreticilerinin yaşadığı sorunlardan pek farkı yok. İthal ilaç firmalarının sorunları neyse yerli ilaç firmalarının sorunları da benzer” değerlendirmesinde bulundu.

Kart, yerli ilaç firmalarının giderlerinin kârlarını aştığını belirterek, “Örneğin çocuk şurubu formlarında sadece hammadde ve ilacı oluşturacak maddelerle ilgili sorunlar yok. Aynı zamanda büyük bir şişe sorunu var. Yerli firmalar, ilaç üretiminde şişelerin yetişmediğini söylüyorlar. İşçi maliyetleri, alüminyum folyo ve kağıt gibi girdi maliyetleri katlanarak artan şeyler olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.

‘ŞİŞE MALİYETİ, İLACIN MALİYETİNİ GEÇTİ’

Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Ferzan Özgörür de yerli ilaç üretiminde yaşanan şişe sorununa dikkat çekti. 2023’ün kış aylarında pek çok ilacın piyasada bulunamadığını ifade eden Özgörür, “Bu sene, kışın şurup ve şişe ilaçlarının çoğu yoka girdi. Yoka girmesinin nedeni şişe maliyetleri oldu. Şişe maliyeti, ilacın maliyetini geçti. Mesela çocuklar için kullanılan en basit ağrı kesici ateş düşürücü şuruplar piyasada bulunamadı. Şişe maliyetleri arttı. İlaçların fiyatları da bunu kurtarmadı. Maliyetler, enflasyonist ortam nedeniyle hâlen ciddi biçimde artıyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘FİRMALAR, KAMU KURUM İSKONTOSUNDAN VAZGEÇTİLER’

Üretilen ilaçların en büyük alıcısının devlet olduğunu belirten Özgörür, yerli veya yabancı çoğu ilaç firmasının Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) vermeyi taahhüt ettikleri kamu kurum iskontosundan vazgeçtiğini ifade etti. Özgörür, bu durumun eczacılar açısından ciddi bir problem olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

"Firmalar, SGK’ya verdikleri ilaçlarda kamu kurum iskontosu yapmayı taahhüt etmişlerdi. Ancak son dönemde taahhüt ettikleri kamu kurum iskontosundan çoğu firma vazgeçmeye başladı. Normalde eczanenin depodan 1000 liraya aldığı ilacı SGK’ya 1100 liradan satması gerekiyor. Ancak firmalar, şu an kamu kurum iskontosunu karşılamadığı için eczane 1000 liraya depodan aldığı ilacı, 900 liraya SGK’ya satıyor. Eczaneler ellerindeki ilaçları zarar ederek vermeye başladı."

Öne Çıkanlar