Şiddete uğrayan kadın için verilen meşru müdafaa kararını istinaf bozdu: 10 yıl 10 ay hapis

Şiddete uğrayan kadın için verilen meşru müdafaa kararını istinaf bozdu: 10 yıl 10 ay hapis
Balıkesir'de şiddet gördüğü ve kendisini ölümle tehdit eden eşi Murat Aydın'ı öldüren Rümeysa Aydın'a verilen beraat kararı istinaf mahkemesince bozuldu. Mahkeme genç kadını 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırdı.

Artı Gerçek - Balıkesir'de eşi Murat Aydın'ı kendisine şiddet uygulayıp, ölümle tehdit ettiği gerekçesiyle öldüren Rümeysa Aydın hakkında 'meşru müdafaa' kapsamında verilen beraat kararı, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi'nce (BAM) bozuldu.

BAM 1'inci Ceza Dairesi'nde yeniden yargılanan Aydın, önce ağırlaştırılmış müebbet hapse, ardından 'haksız' ve 'iyi hal' indirimleri ile bu kez 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

2021 Ağustos ayında Karesi ilçesi kırsal Ziyaretli Mahallesi'nde meydana gelen olayda, iki çocuk annesi Rümeysa Aydın, kendisine sürekli şiddet uygulayıp, ölümle tehdit ettiğini iddia ettiği eşi Murat Aydın'ı pompalı tüfekle evlerinin avlusunda öldürdü.

Cinayet sonrası yakalanıp, tutuklanan Rümeysa Aydın hakkında Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'eşe karşı kasten öldürme' suçundan dava açıldı. 7,5 ay süren yargılama sonrası mahkeme heyeti, 4 Mart 2022'deki karar duruşmasında 'meşru müdafaa' kapsamında Rümeysa Aydın'a beraat kararı verip, tahliye etti.

BİR KEZ DAHA YARGILANDI

Cumhuriyet savcısı ile Murat Aydın'ın ailesinin avukatlarının itirazı sonucu dava dosyası, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi'ne (BAM) taşındı. İtirazın kabul edilmesi ile Rümeysa Aydın, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'nde yargılandı. Rümeysa Aydın ile taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, savcının itiraz gerekçesi okundu.

Gerekçede, "Yaşanan olay bir bütün halinde düşünüldüğünde, sanık istese evde bulunan tüfekle de eylemi gerçekleştirebileceği gibi, maktul evden çıktıktan sonra, evde bulunan tüfeği almak yerine olay yerinden ayrılabilirdi. Olayın gelişimine göre sanık ile maktul arasındaki mesafe, sanığın 2 el ateş etmesi, hedef alınan bölgenin göğüs kısmı olup, maktulün vurulduğu yer ve konumu ile maktulün vurulma anında elinde tüfek bulunmaması nedeniyle olayın meşru müdafaada kalmadığı anlaşılmaktadır.

Eylemin işleniş şekli ile dosyada bulunan bilgi ve belgelerin, sanığın maktulü olay öncesi darbettiğine yönelik iddiaları destekler şekilde olduğu görülmektedir. Bu kapsamda sanığın 'eşe karşı haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan' cezalandırılması gerekmektedir" denildi.

'TÜFEĞİ ALIP, GELECEĞİNİ DÜŞÜNDÜ'

Rümeysa Aydın da yaptığı savunmada, 2014 yılında kaçarak evlendiği Murat Aydın'ın, evlilik sonrası uyuşturucu kullanıp, kendisine sürekli olarak aile içinde şiddet uyguladığını söyledi.

Eşinin, kendisini aldattığını da düşündüğünü söyleyen Aydın, olaydan önce eşinin çocuklarının odasına gelip, bardakları kendisine göstererek, 'Buraya birileri geldi, beni aldatıyorsun' diyerek şiddet uyguladığını, daha sonra döverek kıyafetlerini çıkartıp, vücudunda ilişki sırasında olabilecek iz aradığını belirtti.

Eşinin son bir yıldır metamfetamin kullandığını ve halüsinasyonlar gördüğünü iddia eden Aydın, "Olaydan önce kayınvalidemi arayıp, kendisine, 'Siz ikimizden birinin ölmesini mi bekliyorsunuz' diye sordum. Olay günü Murat eve gelip, telefonumu karıştırdıktan sonra, kendi kafasına vurup, 'Sen beni biriyle aldattın. Sen bittin, son duanı et' dedi. Bahçeye çıkıp, araca yöneldi. Araçta olan tüfeği alıp, geleceğini düşündüm. Bunun üzerine içeri girip, evdeki tüfeği aldım. 'Murat' diye seslendim, koşarak geldi. 'Dur artık, bana boşu boşuna işkence ediyorsun' dedim.

Elimdeki tüfeği almaya çalıştı. Bu sırada korku ve panik nedeniyle dolu olduğunu bilmediğim tüfeğin tetiğine parmağım gitti. Gözümü kapattım. Tetiğe bir kez bastım. Patlama sesi duydum. Gözümü açtığımda yere düşmüştü. Bezle yaralandığı yere tampon yapmak istedim. Bu esnada 112'yi aradım. Murat'ı vurduğumu söyleyerek ihbarda bulundum" dedi.

OY BİRLİĞİ İLE HAPİS CEZASI VERİLDİ

Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, oy birliği ile Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği beraat hükmünü bozarak Rümeysa Aydın'a 'eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

Heyet, 'haksız tahrik' ve sanığın duruşmadaki 'iyi hali'ni dikkate alarak verilen bu cezayı 10 yıl 10 aya düşürürek, adli kontrol şartı verdiği Aydın'a yurt dışına çıkış yasağı getirdi.

"BANA, ‘SEN BENİ ŞİKAYET EDERSEN SONUN EMİNE BULUT, PINAR GÜLTEKİN GİBİ OLUR’ DİYORDU"

Eşinin, evlenmeden önce de arada bir alkol aldığını bildiğini ancak sonradan uyuşturucu da kullandığını öne süren Aydın, “İlk olaylarda sevdiğim için şikayetçi olmadım. Sonrasında her alkol aldığında bana şiddet uygulamaya başladı. Bu sefer de korktuğum için şikayetçi olamadım. Çocuklarımı elimden almak ve aileme zarar vermekle beni tehdit etti. Haberlerde sürekli kadına karşı şiddet olayları izliyordum. Çocuklarımın sahipsiz kalmasından çok korktum.

Bana, ‘Sen beni şikayet edersen sonun Emine Bulut, Pınar Gültekin gibi olur’ veya ‘Öldürmem, döverim. Ben karakolda en fazla yarım saat kalır, çıkar gelirim. Başına tekrar bela olurum. Hadi sıkıysa şikayet et. İşkencenin kralını yaparım’ diyordu. Tüfeği kafama dayayıp, tetik bile düşürdüğü olmuştur. Mayıs ayında boğazıma bıçak dayamıştı. Bu durumları kimseye bildiremedim” dedi.

‘EVİN ETRAFINI KÖPEKLERLE ABLUKAYA ALDI’

Aydın, “Bir keresinde de kabul etmeyince beni yere yatırdı ve kolumu bıçakla kesti. Korktuğumdan hastaneye bile gidemedim. Beni eve hapsetti, telefonumu aldı. Benim hayatımı mahvetti. Sürekli olarak aşırı kıskançlık yapıyordu. Akrabalarımla konuşmamı bile kıskanıyordu. Eve, köyden kimse gelmiyordu. Evi ablukaya aldı ve etrafına köpekler bağladı. Psikolojik ve fiziksel şiddete daha fazla dayanamadım, 2 yıl önce psikiyatri bölümüne eşimden gizli olarak tedavi amacıyla gittim.

Aldığım ilaçları gizli olarak kullanıyordum, eşim gördü ve ‘Murat’ın karısı deli mi dedirteceksin' diyerek beni dövdü. Normal zamanlarda hasta bile olsam beni doktora götürmezdi. Kendi arkadaşları eve gelir, sabaha kadar alkol alırlardı. Bana hizmet ettirirdi. Benim arkadaşlarım eve gelemezdi. Kısaca bana köle hayatı yaşattı” diye konuştu.

'BENİ ODAYA KAPATTI, YEMEK VE SU VERMEDİ'

Cinayetten 2 gün öncesinde şiddetin dozunun arttığını söyleyen Rümeysa Aydın, eşinin gece eve gelmediğini, sabah geldiğinde ise çocuk odasının penceresi önünde bulduğu 2 bardağa sinirlenerek kendisine bağırmaya başladığını söyledi.

Aydın, “Bu bardaklarla sevgililerine ne içirdin? İkisi seni mutlu etti mi’ dedi. Ben beynimden vurulmuşa döndüm. Ardından aracına gitti. Araçtaki av tüfeğini alıp yanıma geldi. Tüfeği direkt başıma dayadı. Tam sıkacakken oğlum geldi.

‘Sana göstereceğim, bu çocuğa dua et’ dedi. Kolumu arkamdan ters çevirip, ikinci kata çıkardı. Çöplerde prezervatif aradı, iz aradı. Çocuklara dondurma yedirdiğimi söyledim. O da çocuklara sordu. Dondurma yediklerini söylediler. Onlara da inanmadı. O sırada annem aradı, ‘Müsait değilim’ dedim, kapattım. Bana evden git’ dedi. Gidiyordum, ‘KADES’i arayacaktım. Tam giderken, beni tuttu. Daha sonra beni odaya kapattı, yemek ve su vermedi” dedi.

AVUKATLAR 'MEŞRU MÜDAFAA' OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİNİ TALEP EDECEK

Rümeysa Aydın’a yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin 7 yıl boyunca artarak devam ettiğini söyleyen avukatı Ufuk Çallıoğlu, yaşanan süreçle ilgili bilgi verdi.

Çallıoğlu, “Rümeysa 2014 yılında evleniyor ama ilk günden bu yana şiddete maruz kalıyor. İlerleyen süreçte kocasını öldürme durumunda kaldı. “Türk Ceza Kanunumuzda, ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran bazı maddeler var. Özellikle TCK 25'inci madde meşru müdafaayı düzenliyor. 27’ye ikinci madde ise meşru müdafaada sınırın aşılması durumunu düzenliyor. Biz de Rümeysa’nın eylemini bu maddeler dahilinde gerçekleştirdiğini iddia ediyoruz ve ileride inşallah, bu maddelerin uygulanarak ceza almamasını sağlamayı ümit ediyoruz. Bir an önce çocuklarını kucağına almasını ümit ediyoruz” dedi.

Avukat Neslihan Çallıoğlu da, ”Bu olayda avukatlık cübbemi bir yana bırakarak, bir kadın olarak konuya değinmek istiyorum. Rümeysa 7 yıl boyunca düzenli ve sistematik olarak her daim şiddet görmüş bir kadın. Ne yazık ki şikayetçi olursa başına daha kötüsünün geleceğini düşünerek şikayetçi olamamış. Şiddet öyle bir yere varmış ki, sadece kendisi değil, çocukları ve annesi de bu şiddete maruz kalmış durumda. Biz mahkemelerin bu konuların hepsini dikkate alacağına, toplum vicdanının tecelli edeceğine ve yargılama sürecinde Rümeysa’nın toplum vicdanında beraat edeceğiniz düşünüyoruz” diye konuştu. (DHA)

Öne Çıkanlar