Garo Paylan’dan, gazeteci Hülya Kılınç yorumu: 'Bir kadın gazeteci yapayalnızdı, bu da bizim eksiğimiz'

"Ya Sorulmasaydı?"ın bu haftaki bölümünde, HDP’nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan konuğumuz oldu. Paylan, geçtiğimiz cumartesi günü Ankara’da bir araya gelen 6 muhalefet partisi genel başkanının "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" çalışmasının son aşamasını görüşmek için gerçekleştirdiği toplantıya HDP’den gelen eleştirileri detaylandırırken, hem hükümetin açıkladığı elektrik düzenlemesi hem de tutuklanıp serbest bırakılan gazetecilerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İlk olarak Libya’da şehit olan MİT mensubunun cenazesini haberleştirdikleri için haklarında açılan davadan dolayı tutuklanan ve kısa bir süre sonra serbest bırakılan gazeteciler Hülya Kılınç, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel ile ilgili konuşan Paylan, "Böyle bir dönemde gazetecilik yapmaya çalışanlar, ileride çocuklarına bu günleri altın madalyalarıyla anlatacaklar. Bu yaşanılanlar onlar için birer şeref madalyası olacaktır" dedi.

Paylan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:

'BU YAŞANILANLAR ONLAR İÇİN ŞEREF MADALYASI OLACAK'

Bu gazeteciler mesleklerini yaptılar. İktidarın hatalarını kamuoyuna ulaştırdılar ve bunu da yorumsuz olarak yaptılar. Yaptıkları faaliyetin adı tam da gazeteciliktir ve gazetecilik suç değildir. Yasalarımıza, Anayasaya göre de suç değildir. Ancak iktidar kendince yasaları yorumlayarak gazeteciliği bir suç haline getirmeye ve gazetecileri susturmaya çalışıyor. Bunda da kısmen başarılı oldu ama ne mutlu ki tam başarıya ulaşamadı.

Hâlâ yüzlerce gazeteci sizin gibi mesleklerini yapmaya çalışıyorlar ve kamuoyuna doğruyu ulaştırıyorlar. Bu acıları şu anda belki hep beraber çekiyoruz ama şu günlerde gazetecilik yapmaya çalışan bütün arkadaşlarımızın, bu dönemin altın madalyalarıyla gelecekte çocuklarına anlatacaklarını düşünüyorum. Bu açıdan da onları kutluyorum."

Paylan, aynı davadan Manisa’da tutuklanan gazeteci Hülya Kılınç’ın yalnız bırakılmasıyla ilgili hem özeleştiri yaptı, hem de Anadolu’da birçok gazetecinin adliye koridorunda yalnız bırakıldığı gerçeğine vurgu yaptı:

'HÜLYA KILINÇ’IN YALNIZ BIRAKILMASI BİZİM EKSİĞİMİZ'

Bu ülkenin bir milletvekili olarak o görüntüyü gördüğümde utanç duydum. Bir kadın gazeteci yapayalnızdı, bu da bizim eksikliğimiz. Bizim o bölgede bir milletvekilimiz yok ama tüm milletvekilleri olarak daha örgütlü bir şekilde yanında olabilirdik veya meslektaşları da onun yanında olabilmeliydi. Benzer görüntüleri Diyarbakır ve Bitlis gibi illerde de görüyorum. Bu bölgelerde de gazetecilik yapmaya çalışan pek çok cesur yürek var. Onlar da çoğu kez gözaltına alınıp susturulmak istendiler, tutuklandılar ama her şeye rağmen mücadele ediyorlar. Bu dönem bir dayanışma dönemi olmalı. Bu dayanışmayı büyüttükçe de onların saldırılarını boşa çıkaracağımızı düşünüyorum."

AKP'nin elektik faturalarıyla ilgili yapacağı düzenlemelerle ilgili de konuşan Paylan, "Elektrik bir ihtiyaçtır, kâr unsuru olamaz" dedi ve ekledi:

'ELEKTRİK VE DOĞALGAZIN KESİLMESİ YASAKLANMALI'

Dün elektrik ve doğalgazın kesilmesinin yasaklanması için bir yasa teklifi verdik. Yurttaşlarımız elektrik faturasını ‘ödemiyor’ değil, ödeyemiyor. Bizim bu konuda radikal çözüm önerilerimiz var ama bunun oluşabilmesi için hem işi bilen ehil kadroların başa gelmesi lazım -ki bu bizde var, hem de ekonomideki tercihlerin değişmesi lazım."

Röportajın tamamı, +Gerçek’in YouTube kanalında!