Cengiz Aktar: Savaş başladı, Erdoğan ne tarafa döneceğini şaşırmış durumda

Cengiz Aktar: Savaş başladı, Erdoğan ne tarafa döneceğini şaşırmış durumda
+GerçekTV’de Alin Ozinian’ın konuğu olan Cengiz Aktar, Ukrayna-Rusya krizini, Rusya’nın saldırganlığının bölgeye nasıl yansıyacağını ve Türkiye-Rusya-Ukrayna üçgenindeki detayları anlattı.

Rus askerlerinin Donbass bölgesine girmesinin yankıları sürerken savaşın boyutları, nereye kadar ulaşacağı ve Türkiye'nin bundan nasıl etkileneceği merak konusu. +GerçekTV'de 'Sınırsız' programına konuk olan akademisyen Cengiz Aktar, 'Artık Batı'nın ve NATO'nun nur topu gibi bir Rusya sorunu var" diyor.

Cengiz Aktar şunları söyledi:

Batı’nın karşısında saldırgan bir Rusya olduğunu belirten Cengiz Aktar, "Batı’nın ve NATO’nun artık nur topu gibi bir Rusya sorunu var. Geçen hafta İngiltere ve ABD’nin basınının savaşı kışkırttığı ile ilgili okumalar yapıyorduk ama haksız olmadıkları ortaya çıktı. Ocak ayında ABD, NATO ve Rusya arasında bir toplantı gerçekleşti. Batı’nın önüne ne talep ettiklerini anlatan bir metin koyuldu. Fakat bu kabul edilmedi sonucunda bugün geldiğimiz yere vardık. Rusya 1989’dan beri ilk defa farklı bir yerde duruyor" dedi.

Donetsk ve Luhansk’ı savaş öncesi Dağlık Karabağ’a benzeten Aktar, Rusya ve Türkiye rejimlerinin de revizyonist ve irredentist görüşleri açısından benzer siyaset yapma biçimlerinin olduğunu vurguladı.

RUSYA BAŞKA BİR HİKAYEYE İHTİYAÇ DUYDU

Putin’in iki bölgede hak iddia etmesinin uzun süredir var olduğunu aktaran Ozinian, Putin’in tavrının yeni olmadığını ama tonunun aniden yükseldiğini belirtirken, "Bu adımın geleceğini dünyanın görüp görmediği" sorusu üzerine Aktar, "Sanal gerçekliğin, gerçekliğin yerini aldığı bir Rus dünyasındayız. Putin’in gerçekle alakası olmayan söylemleri ve gerekçeleri var. Ortada hiçbir şey yokken bu krizi başlattı. Rusya’nın bu statükoyu bozmasının sebebi belki de sadece tedarikçi olduğu içindir. Rusya’da sadece ham madde ve silah ticareti var. Ciddi bir beyin göçü var Rusya’da, aynı vakitte ekonomisi de kötü durumda. Bu yüzden başka bir hikayeye ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum" dedi.

Rusya’nın 1989’dan bu yana ilk defa Batı ve NATO açısından bu denli kritik bir güvenlik tehdidi oluşturduğunun altını çizen Aktar, krizi değerlendirirken Minsk Protokolü’ne de değindi.

"Ukrayna Rusya açısından kötü örnek olmanın ötesinde bir çıban. Bu olaylarda Ukrayna’nın da hatası var. 2014’te imzalanan Minsk protokolüne göre seçimler yapılacaktı ama yapılmadı. 2018’de kendi seçimlerini kendileri yaptılar o da tanınmadı. Ama Putin’in ve Lavrov’un söyledikleri, bölgede bulunan Rus kökenlilerin bulundukları toprakların dışında toprak talep etmesine tekabül ediyor."

EN FAZLA ZARARI RUSYA GÖRECEKTİR

Ozinian, "Putin gücünü kaybettiğinin farkında mı?" sorusunu sorarken Rusya’da eskiden Putin’e yakın olanların bir süredir belirli bir yol ayrımına geldiğini ve bu durumun Putin’in zayıflaması anlamına geldiğini belirtti.

Aktar, "Ukrayna’ya NATO üyeliğinden önce AB üyeliğini teklif etmiş olsalardı iş bu noktaya gelmezdi. Batı’nın zayıf ve yatıştırmacı olduğunu söyleyebiliriz ama her şeye rağmen ortaya bir yaptırım listesi çıktı. Bu sadece ham madde ihraç eden bir ülke açısından bir kabus niteliğinde. Merkel’den sonra Rusya’ya olan gaz bağımlılıkları gözden geçilmeye başlandı. Rusya alıcı bulamaz hale gelebilir. Savaş büyürse, Ukrayna da, Rusya da kaybedecektir. Savaşın kazananı olmaz ama burada en fazla zararı görecek taraf Rusya’dır." dedi.

KİMSE ANKARA’NIN ARABULUCULUĞUNU CİDDİYE ALMIYOR

Aktar, Türkiye’nin Rusya ile bağlarında turizm, enerji, sebze meyve ihracı, silah ticareti gibi durumlar söz konusu olduğunu vurgularken Ukrayna ile sadece SİHA alış verişi olduğunu belirtti.

Aktar, "Erdoğan’ın sanki iki ülkeye de eşit mesafedeymiş gibi söylemleri gerçekçi gelmiyor. Kimse Ankara’nın arabuluculuğunu ciddiye almıyor. Batı, 1945’ten bu yana savaş çıkmaması için yatıştırma görevi görür. Bu durum devlet ilişkilerine ve uluslararası ilişkiler gibi tüm iletişim kanallarına yansıyor. Ticaret ve ekonomi savaşın antitezidir. Önce savaşırım sonra belki alış veriş yaparım ve ya sen benden gaz almaya mecbursun diyerek ticaret olmaz." diyerek Rusya için hikayenin bittiğinin kanıtı olduğunu söyledi.

BAZILARININ KADERİNİ TAYİN HAKKI VARDIR, BAZILARININ YOKTUR

Çavuşoğlu’nun Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ile ilgili söylemlerini hatırlatan Aktar, "Kimi halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkı vardır kimilerinin yoktur. Bu tamamen önemli ülkelerin tavrı ve gücü ile alakalı. Kendi kaderini tayin etmeye kalkacak halklar devlet kurmaya kalksa dünyada üç bin devlet olur. Mevlüt Çavuşoğlu Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bölünemez dedi ama Suriye’nin ve işgal altındaki toprakların toprak bütünlüğüne saygı duyulmuyor." dedi.

TÜRKİYE RUSYA’YA BAĞLI DURUMDA

Aktar, bundan sonra ne olacağının tamamen Rusya’nın hamlelerine bağlı olduğunu belirtirken, Putin’in siyaseten zorda olduğunun altını çizdi. "Bir zorda olan lider daha var; Erdoğan. Türkiye Rusya’ya bağlı durumda. Ankara ve Erdoğan ne tarafa döneceğini şaşırmış durumda.Yaptığı açıklamalar son derece Batı’cı ve NATO’cu ama diğer taraftan da Rusya ile derin ve stratejik ilişkileri var. Moskova’nın Ukrayna ve Batı politikası ne kadar sürdürülemezse Erdoğan’ın Rusya-NATO politikası da sürdürülebilir bir politika değil" dedi.

 

Öne Çıkanlar