Meğer damat kayınbabasına 'gözünü toprak doyursun' demiş

Aldığı farklı sonuca rağmen güven vermeyen bir takımda suçlanacak son kişi oyuncudur.

Galatasaray güven vermiyor. 

Neden derseniz, Linnes ve Donk dışında adam eksiltmeyi beceren yok da ondan. Akbaba'nın birkaç denemesi ise sonuçsuz kalıyor. 

Oğulcan adındaki çocuk da, sanki güçbela on kişi bulunmuş ve "hadi sahaya eksik çıkmayalım" düşüncesiyle, son dakikada monte edilmiş... 

Pandemiden büyük darbe yemese, Hatayspor'la baş etmek çok güç. Takımın yaşadığı olumsuzluklara rağmen, Galatasaray ilk isabetli şutunu 32'nci dakikada bulabiliyor ve o da olumlu sonuçlanıyor. 

Bu, aynı zamanda protein zehirlenmesinin eşiğinden dönen Djagne'nin, gücünü ortaya koymasıyla kazanılan bir gol oluyor. Bu arada, ortayı yapan Feguli'nin katkısını da gözardı etmemek gerekiyor... 

***

İlerleyen dakikalarda Djagne sadece basit beceri gerektiren iki fırsatı öylesine heba ediyor ki, tam da "Ne Arab'ın yüzü, ne Şam'ın şekeri" yani... 

İkinci golü kayıtlara geçirenler kimin adını yazdı bilmiyorum ama, o pozisyonda Oğulcan'ın tek yaptığı topa kafasını uzatmaktı. Basireti bağlanan Santos da topu kendi kalesine gönderdi... 

Fatih beyler neden onu 70 dakika oyunda tuttu, Ali Yavuz ve son golü uzatmada atan Kerem'i neden son iki dakikada sahaya sürdü, anlayamadım. Galiba takımın değil, hocanın güven vermediğini söylesem daha doğru olurdu... 

***

akepe'li arkadaş, "Ülkeyi Katar besliyor" dedi ya. O halde "Süper Lig'i Katar yönetiyor" diyenler de haklı. Adamlar istedikleri maçı, istedikleri gün ve saatte oynattırıyor. "Madem ki yatırım yaptım, önüme yatacaksınız" diyor...

Haaa, "Katar" ve "ülke" deyince, İsrail'in saygın gazetelerinden "Haaretz"de (türkçesi "Ülke") çalışan bir arkadaşımdan perşembe günü dinlediğim bir öyküyü aktarayım:

Trump'ın başdanışman yaptığı damadı Jared, Katar ve Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaretlerde, şöyle demiş:

"Yüzüne karşı da açıkça söyledim; bizim kayınpederin gözünü ancak toprak doyurur. Şimdi madem iktidardan düştü, gelin birlikte bir konsorsiyum kuralım. Büyük hisse benim olsun. Ama ABD'ye yatırımları sizin yaptığınız zannedilsin... " 

Şeyhler, emirler de derhal kabul etmiş. Onlar için 60-70 milyar dolar ne ki. "Cebimi karıştırırken düşmüş. Başımın, gözümün sadakası olsun... "

İsrailli meslektaşımdan da dinlesem, şayet fetöcü savcı ve hakimler hapse girmemiş olsa, bu duyduğum hadiseyi sizlere anlatamazdım. Çünkü sübliminal taktik kullanarak, Filipinler diktatörü Duterte'yi kastettiğimi öne sürerek derhal dava açarlardı... 

Neyse ki artık evrensel hukukun tüm kurallarına uyulduğu bir döneme kavuşmuş bulunuyoruz. 

Ziyade olsun efendim... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi