Bir kez daha sırtından vurulma

Zaman geçti, ne Rusya İmparatorluğu kaldı ne de SSCB. Ama çağdaş Rusya, Türkiye’yle olan ilişkilerinde aynı hataya devam ediyor.

Bilindiği gibi Rusya birçok kez Türkiye’yi kurtarmıştır. Çarlık Rusya döneminde Karabağ orduları İstanbul’a girmek üzereyken Rus Çarı II. Nikolai buna izin vermeyip, Osmanlı İmparatorluğunu yok olmaktan kurtardı. Türkiye bu iyiliğe karşılık Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya’ya karşı savaşa girdi. Osmanlı İmparatorluğu’nun amacının ne olduğu halen beli değil, çünkü Rusya ordusu çok çabuk Türkiye ordusunu yenilgiye uğrattı.

Bu dönemden sonra Sovyet Rusya dönemi başlamaktadır. Birinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye yenilen cephede olduğu için Antanta ülkeleri tarafından işgal edilmişti. Türkiye parlamentosu lağvedilmiş, Almanya gibi ordu kurması yasaklanmıştı. İşte tam da böyle bir dönemde Kemal Atatürk en doğru kararı alıyor. Lenin’e peş peşe yardım isteyen mektuplar gönderiyor. Bu mektuplarda Lenin’e "büyük kardeş" diye hitap ediyor ve eğer SSCB yardım ederse Türkiye’nin sosyalizm yolunu izleyeceği sözünü veriyor.

Tabi ki SSCB bu çağrılara olumlu cevap verdi ve Türkiye’ye yardım gönderdi. Bu yardım önce gizli yapıldı, sonra ise açık açık yapılmaya başlandı. SSCB Türkiye’ye silah, gıda yardımı gönderdi, savunma sanayii inşa etti ve diplomatik alanda Türkiye’nin bağımsız bir ülke olması için çalışmalar yürüttü. SSCB sayesinde Türkiye devlet olarak varlığını sürdürebildi. Peki, Türkiye buna nasıl "teşekkür" etti? İkinci Dünya Savaşı’nda SSCB’ye karşı Hitler Almanya’sını destekleyerek.

Zaman geçti, ne Rusya İmparatorluğu kaldı ne de SSCB. Ama çağdaş Rusya, Türkiye’yle olan ilişkilerinde aynı hataya devam ediyor. 2016 yılı yazında Türkiye’de darbe girişimi oldu. Gülen taraftarları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek istedi. Bazı kaynaklar buna engel olan ve zamanında Erdoğan’a darbe hazırlığı yapıldığı bilgisini veren Rusya istihbaratı olduğunu iddia ediyorlar. Bundan dolayı olsa gerek ki Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’ya hayatını kurtardıkları için teşekkür etti. Erdoğan, Rusya’ya karşı "minnettarlığını" Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski ile basın toplantısında, Kırım’ın Rusya aidiyetini kabul etmediklerini dile getirerek sundu. Aynı toplantıda Erdoğan ve Zelenski, Türkiye ve Ukrayna arasındaki askeri-finans işbirliği anlaşmasını imzaladılar. Yani Türkiye, Ukrayna’ya askeri güçlerinin modernizasyonu için yardım edecek.

Rusya, Türkiye’yi kurtardığı her seferde karşılık olarak sırtından hançerleniyor. Her seferinde ya Almanya’yla ya ABD ya da diğer Batılı ülkelerle birleşerek Türkiye’nin yardımına koşan Rusya’yı satıyor.

Peki, Rusya nereye kadar Türkiye’nin bu alçaklığını ve nankörlüğünü affetmeye devam edecek? Ancak zamanla bunu anlarız ama bu zaman Rusya’nın aleyhine işlemekte. Gelecek seferki sırtından vurulma ve yüzüne tükürme nerede olacak?

Moskova ve Ankara arasında bir stratejik ortaklık mümkün mü? Elbette hayır. Bu hiçbir zaman olmayacak. Rusya ancak çıkarları Ankara’da olan kendi içindeki memur ve iş adamlarını temizleyerek bir adım atabilir. Şu anda Rusya’nın en büyük dış politika hatasının Türkiye ile olan ilişkiler olduğunu söyleyebiliriz. Maalesef tarih tekerrürden ibarettir. Rusya iktidar odakları her şeyin iyi olacağını düşünüyorlardı ama yine çok büyük yanıldılar ve bu yanılma devam ediyor. Rusya için politik iradeyi devreye sokma zamanı çoktan geldi. Saygı ve tavizin ne olduğunu anlamayan ve haddini aşan Erdoğan’a haddini bildirme zamanı çoktan geldi de geçiyor bile. Erdoğan her yerde çatışmaları körüklüyor. Ankara besleyip büyüttüğü uluslararası terörü Ortadoğu ve Kafkaslara yayıyor. Kanser hücreleri gibi büyüyen Erdoğan adlı hastalığın önü bir an önce almalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi