Onur Hamzaoğlu: Eşitlikçi bir toplum bütün bu sorunların ilacı olacak

Onur Hamzaoğlu:  Eşitlikçi bir toplum bütün bu sorunların ilacı olacak
Artı TV'de yayımlanan Söz Sırası programında konuşan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, bu ve gelecekti pandemilerin önlenmesi için toplu mücadelenin şart olduğunu söyledi.

Onur HAMZAOĞLU


ARTI GERÇEK- "Sağlık Bakanlığı bilmiyor. İnanılır gibi değil ama gerçek. Sağlık Baknalığı bu ülkede görev yapabilmeleri için diplomalarını tescillediği hekimlerin, uzman hekimlerin, hemşirelerin, diş hekimlerinin, ebelerin, eczacıların binlercesinin kaydına sahip değil. Pandemi de sağlık sistemimizin bir açığı daha deşifre oldu. Sağlık Bakanlığı, sağlıkta dönüşümden sonra yenilediğini ifade ettiği kayıt sistemi, maalesef yenilik değil, eskilerin yok edilmesine dayanıyormuş. Bunu bir kez daha gördük. Tabi bu durum esasında salgınla mücadelede ilk olarak yapılması gereken birinci basamaktaki  sürveyans, test, izleme, evde bakım. Fizik mesafenin sadece kişiler arasında değil, çalışma koşullarının düzenlenmesiyle, kamusal alanlarda gerçekleştirmesi gibi alanlarda sağlanmaması ortaya çıktıktan sonra adım adım pek çok alanda da çıkmaya başladı maalesef. Tabi ki biliyoruz, dünya genelinde 90'lı yıllarda Dünya Bankası ve IMF'nin bütün ülkelere sağlıkta reform olarak önerdiği, Türkiye'de de AKP tarafından sağlıkta dönüşüm adıyla hayata geçirdikleri sağlık sistemi, aile hekimliği modeli dahil olmak üzere salgınla mücadele etmeye hiç de uygun değil. Çünkü toplum yararına bir hedefle, bir perspektifle gerçekleştirilen bir değişim, bir dönüşüm değildi. Pandemi, yaşattığı pek çok acılara, yarattığı pek çok ölümlere rağmen bunların da toplum nezdinde bir bir ortaya çıkmasına, deşifre olmasını sağlayan bir özelliğe de sahip aynı zamanda. İşte bütün bu deşifrasyonları unutmadan, bunların bir daha yaşanmamasını sağlayacak önlemleri, talepleri hep birlikte almamız gerekiyor. 

Salgın dünya genelinde de dünya genelinde de yönetilmemeye devam ediyor. Gerçekten dünya genelinde, doğrulanmış hasta sayısı 100 milyon kişiyi geçti. 2 milyonun üzerinde ölüm var ve son bir haftada ortalama her gün ortaya çıkan hasta sayısı, 590 binlere ulaştı. Günlük ortalama ölüm sayısı 14 bin civarında. 

Ülkemizde toplam hasta sayısı 2,5 milyonu aştı. 25 binin üzerinde Sağlık Bakanlığı'nın söylediklerine göre, ne kadar inanırsak tabi ki o kadar, 25 binin üzerinde ölüm var maalesef. Ve bunların 358'i de sağlık emekçileri. Evet bu tablo bize gerçekten hala mücadelede yeterli önlemlerin alınmadığını, bilimsel bilgiden yeterince yararlanılmadığını gösteriyor. Çünkü son bir hafta içerisinde günlük ortalama yeni hasta sayısı 6 binlerin üzerinde. Her gün 150'ye yakın Covid-19 hastalığı nedeniyle ölüm gerçekleşiyor bu ülkede. 

Salgınla mücadele edilemiyor. Salgınla mücadelede yeterli önlemler alınmıyor. Sadece saplık hizmeti alanında değil. Salgınla mücadele ediyorsanız, ekonomik ve sosyal önlemleri de almak gerekiyor. Ama görüyoruz ki hala hükümet hala Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi içerisindeki bakanlıklar, yetkililer bu konuda toplum yararına gerçek anlamda sorunu çözecek, sorunların büyümesini engelleyecek adımlar atmıyorlar, atmaya da niyetli değiller.

Bu bağlamda elimizde bir tek aşı kalıyor. Aşıya bu neden sahip çıkmamız gerekiyor. Aşıyı bir sağlık hakkı olarak tanımlayıp, hepimizin hiç bir tereddüt geçirmeden, hiç bir tereddüte yer bırakmadan aşılanmamız gerekiyor. Aşıyı talep edebilmeliyiz. Ve bu anlamda da Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, iktidarın, toplumun üyelerinin tümüne aşı sağlamasını talep etmemiz gerekiyor. Ama maalesef orada da yönetemiyorlar. 

Nasıl ki filyasyon yapıyoruz diye bu konuda hiç bir eğitim almamış, pek çok insanı ev ev dolaştırmaya çıkarıp hatta ilaç verme konusunda da görevlendirildikleri esasında suç işledikleri bir ortam. Şimdi de yine toplumumuzu mağdur etmeye bu tutumlarıyla devam ediyorlar. 85 yaş üzerini aşılayacağız diyip, randevu almaları için akıllı cep telefonları sistemleri üzerinden başvurularını yapmalarını istiyorlar. Akıl alır gibi değil, inanılır gibi değil gerçekten. 

Niyet, 'evet aşı yapıyoruz ama başvurmadılar' demek mi? Bunun başka bir anlamı yok. İşte bütün bunları görür bir yerden. Evet sağlık sisteminin bu ucubeliğine bir yamayla değil, toptan değişim süreçleriyle müdahale etmek gerekiyor. Finans modelinden, örgütlenmesine, sağlık emek gücünden, hizmet gücüne kadar bir değişikliği gerektiriyor sağlık sistemimiz. Aynı şey tabi ki pandeminin ortadan kalkabilmesi ve yeni pandemiler ortaya çıkmaması için de gerekli.

Evet tüm emekçiler, çalışanlar, yoksullar bir araya gelip, yaşamın krizini de ortadan kalkabilmesi için mücadele edebilmeliyiz. Böylece bugün için pandeminin daha fazla zarar vermesini engelleyecekken, gelecekte de yeni pandemilerin ortaya çıkmasını engellemenin yolu; bu hayatın, dönüşümün, bu hayattaki üretim biçiminin doğrudan doğruya toplum yararına, halklar yararına, emekten yana olmasından geçiyor. Eşitlikçi bir toplum, bütün bu sorunların ilacı olacak."

Öne Çıkanlar