'DİSK, işçi sınıfı kavgasının içinden doğmuştur'

Adnan SERDAROĞLU

ARTI GERÇEK- Türkiye işçi sınıfının gündemi her zamankinden daha yoğun ve sorunlu. İşsizlik aldı başını gidiyor. Hükümet ve TÜİK iş birliği ile perdelenmeye çalışılsa da artık gizlenecek bir tarafı kalmadı. 31 Mart itibariyle sona erecek kısa çalışma uygulamasından sonra işsizliğin patlama yapması kaçınılmaz görünüyor. Tek taraflı izin uygulaması; yani bizim karşı çıktığımız ücretsiz izin uygulaması, işçiyi cezalandırma yöntemi olarak uygulanıyor. Ayrıca sendikalaşmanın önü bu yöntemle kesilmeye çalışılıyor ve son zamanlarda onlarca örneği görülmektedir. 

Toplu sözleşmeler baskılandırılıyor. Bildiğiniz gibi enflasyonist politikalarla bugün yüksek oranlı toplu sözleşmeler yapılması engellenmeye çalışılıyor. Örgütlenme yasa dışı yollarla baskı ve şiddet ile engellenmeye çalışılıyor. AKP kongreleri tıklım tıklım dolu şekilde yapılırken işçi ve muhalif kesimin protestoları pandemi gerekçesiyle engelleniyor. Adeta iki kişiyi bir arada tutmuyorlar.

Boğaziçi Üniversitesi'nde haklı taleplerini dile getirmeye çalışan öğrencilere karşı yapılan vandallık devam ediyor. Asgari ücretten alınan vergi, çalışan her kesimi bir vergi kaynağı olarak gören uygulamalar bütün şidetiyle devam ediyor. Açıklanan enflasyon rakamlarının doğru olmayan yansımaları, toplumu ve işçileri çok daha fazla yoksullaştırıyor. 

Bu kadar can sıkıcı olaylar yaşanırken bu arada gurur verici bir kutlamayı da gerçekleştirdik. 13 Şubat'ta DİSK'in kuruluşunun 54. yıldönümü için BALDUR grev çadırı önünde grevci işçilerle tüm baskı ve şiddete inat kol kola ve omuz omuza olduk. DİSK, 1960'larda yükselen sosyal mücadelenin ve işçi sınıfı kavgasının içinden doğmuştur. DİSK'i sermayenin saldırıları karşısında teslim olmayan ve mücadeleyi seçen işçiler kurmuştur. DİSK, grevlerde, direnişlerde ve meydanlarda kurulmuştur. Saraçhane Mitingi'nden, KAVEL direnişinden, Paşabahçe direnişinden gücünü almıştır. DİSK, 54 yıl önce işçi sınıfının sermayeye karşı verdiği kararlı duruştan doğmuştur. DİSK Kurucu Genel Başkanımız Kemal Türkler'in ve mücadele arkadaşlarının bize emanetidir. DİSK'i kuran ve bugünlere getiren tüm önderlerimizi bir kez daha şükranla anıyoruz. 

12 Eylül darbecileri başta olmak üzere tüm baskıcı iktidarların hedefinde olan DİSK'in, emeğin hakları için, işçi sınıfının ekonomik, sosyal ve sendikal hakları için verdiği mücadele ödenen tüm ağır bedellere rağmen sürüyor ve sürecek. 

Bugün de zorlu bir mücadele sürecinin içindeyiz. 12 Eylül darbecilerinin işçiler örütlenmesin diye yaptığı düzenlemeler sürüyor. Anti demokratik baraj ve yetki sistemi, grev yasakları devam etmektedir. Karmaşık toplu sözleşme prosedörü devam etmektedir. Bugün tüm yasalar ve fiili uygulamalar işçilerin örgütlenmemesi, DİSK ile buluşamaması ve hakkını savunamaması içindir. Ancak bizler tarihimizden aldığımız güç ve önderlerimizden aldığımız cesaret ile her şeye rağmen haklarımız için mücadeleye devam ediyoruz. Ekonomik krizin ve Corona salgınının tüm yıkıcı etkileri işçi sınıfına fatura edilme istenirken, bu zor koşullarda insanca yaşamamız ve çalışmamız için yapılması gerekenleri her koşulda daha güçlü bir şekilde ifade etmeye çalışıyoruz. İşçi sınıfının haklı taleplerinin yılmaz savunucusu olan DİSK gücünü işçi sınıfından almaktadır. DİSK sermayeden, hükümetlerden ve siyasi partilerden bağımsız tek işçi konfederasyonudur. DİSK'i işçiler kurmuş ve büyütmüştür. DİSK kendi üyelerinin hakları ve tüm işçi sınıfının hakları için mücadele etmektedir. Kıdem tazminatımıza göz dikildiğinde, güvencesiz çalışma biçimleri bizlere dayatıldığında işsizlik sigortasına el koyulmaya çalışıldığında örgütlenme ve grev hakkı mücadelesinde DİSK bütün işçilerin haklı mücadelesinin yanında bu mücadeleyi sürdürmekte kararlıdır. 

Sokaklara, meydanlara çıkan bugün DİSK'tir. DİSK güçlendikçe ve üye sayısı arttıkça işçi sınıfının haklarını gasp etmeyi planlayanlar daha fazla püskürtülecektir. Bizler bize bırakılan bu emaneti taşımanın onurunu daha fazla taşıyoruz. Ama bu onur biliyoruz ki aynı zamanda büyük bir tarihsel sorumluluktur. Bizler bu emanete sahip çıkacak ve DİSK'i büyüteceğiz. Vahşi sermaye düzeninin karşısında, emeğin Türkiye'si mücadelesinde hep alanlarda ve omuz omuza olacağız. Ülkenin emekçileri olarak hiçbir haksızlık ve hukuksuzluğa göz yummayacağız. Tarihimizde emperyalizme ve kapitalizme savaşmaya ant içmiş sendikacılarız. 54 yıl önce onların söylediklerine sahip çıkıyor, bu ülkeyi bir avuç bezirgana teslim etmeyeceğiz diyoruz. DİSK işçi sınıfının bir isyanıdır. Ülkeyi satanlara, sömürücülere ve gericilere bir isyandır DİSK. Bu görevini de devam ettirecektir. Teslimiyetçi, uzlaşmacı ve işbirlikçi sendikacılığa karşı da bir isyandır DİSK. Bu isyanın adı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'dur. Bu ülkenin DİSK'e her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı vardır. 

Bütün işçi sınıfı adına; ne mutlu DİSK'liyim diyene.