Can Dündar: Gemide kavganın bittiğini sananlar yanılıyor, 'mühtedinin intikamı' başlıklı 2. sezon başlıyor

Can Dündar: Gemide kavganın bittiğini sananlar yanılıyor, 'mühtedinin intikamı' başlıklı 2. sezon başlıyor
Gazeteci Can Dündar, istifa edeceğini açıklayan ancak istifası Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmeyen içişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tutumu hakkında değerlendirmeler yaptı.

ARTI GERÇEK- ARTI TV'de yayınlanan Söz Sırası programında konuşan gazeteci Can Dündar, "Soylu Gülen’i o kadar övdü ki en büyük hakaretleri onun etmesi gerekiyor" dedi.

Koronavirüs ile mücadelede sosyal mesafe kuralının yerle bir edildiği, binlerce kişinin aynı anda marketlere akın ettiği 2 günlük sokağa çıkma yasağı kararının başlatıldığı Cuma gecesinin ardından istifa edeceğini açıklayan ancak istifası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmeyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili gelişmeleri değerlendiren gazeteci Can Dündar, Erdoğan ile Soylu arasındaki çelişkilerin bitmiş gibi göründüğünü ancak bunun yanıltıcı olabileceğini söyledi.

Tarihten örnekler veren Can Dündar şunları söyledi:

"Bilinen tarihsel bir gerçektir, mühtediler yani gemiye sonradan binenler daha radikal olur. Çünkü geç kalmışlardır. Çünkü uzun süre geminin kaptanına hakaret etmişlerdir. Kendilerini affettirmek gemide kabul görmek kaptanın gözüne girmek için her herkesten daha çok çalışmak, sürekli iltifat etmek, kraldan daha kralcı olmak zorundadırlar. Eski hakaretlerini unutturmak için övgü sözcüklerini en üst perdeden söylemeleri gerekir. Geriden başladıkları bu yarışta öne geçmenin başka yolu yoktur.

Bir IŞİD’e bakın mesela. En acımasızları sonradan Müslüman olan Fransızlar'dan ya da İngilizler'den çıkıyor. Örgüte bağlılık göstermek kafalardaki şüpheleri yok etmek için örgütün en acımasızı olmak zorundalar.  Soylu'nun AKP içindeki durumu da biraz böyle. AKP’ye katılmadan önce Erdoğan'a o kadar ağır hakaretler etti ki o sözleri unutturmak için en yüksek perdeden iltifat etmesi gerekiyor. Zamanında Fethullah Gülen'i o kadar çok övdü ki şimdi en ağır hakaretleri onun etmesi gerekiyor.

Kaptan hata mı yaptı hemen suçu üstlenmesi, 'o masumdur hata yapan varsa benim' diye öne atılması, kaptana kendisi siper etmesi ve en önde görünmesi gerekiyor. Kaptan açısındansa öncelik koltuğunu güvence altına almaktır, bunun için mühtedinin yanaşma çabalarına izin verir. Hatta onun bu çabasını diğerlerine örnek gösterir, 'sadakatte sizi geçiyor' diye içerde rekabeti teşvik eder. Bu yaklaşım bir süre sonra gemide kıskançlık yaratır ve mürtedi gemiye daha önce binenlerin kaptanın eski gözdelerinin, aile bireylerinin hedefi haline gelir. O yüzden de açıktan tavır alamasalar da mühtediye her zaman hep saldırabilecekleri bir fırsat kollarlar. Ayağı tökezlediği anda derhal alttan alta vurmaya başlarlar.

Kaptan kızar diye açıkça yüzüne söyleyemez, ayağını kaydırmak için seferber olurlar mühtedinin eski mahallesi gündeme getirilir eski çamaşırları ortaya serilir, hataları biraz da abartılarak kaptana gösterilir, artık affedilmez zannıyla biraz da kaptanın gözüne girmek için vurdukça vururlar.

Kaptanın en sevdiği durum budur, sadakat yarışı. Mühtediyi cezalandırır, överken de aslında gemidekilere mesaj vermektedir. Gemide sadakat ödüllendiriliri, ihanet cezalandırılır. Kaptan hata yapan mühtediyi dışlayarak düşman safına yaklaştıracağıona hepten affederek kendine bağlı hale getirir. Mühtedi şimdi artık iki kat daha mücadele etmek, düşmanlarına karşı daha acımasız olmak zorundadır ama zor gününde kendisini denize atanları yazmıştır bir kenara. Ancak kaptanı kızdırmamak için onlardan intikam alma duygusunu bir süre ertelemek zorundadır. Bir kez affedilen mühtedi zamanla kaptanın en sevgili kulu olduğu yanılgısına kapılır ve gemide vazgeçilmez olduğuna inanmaya başlar.

Zaten 'hata benim değildi kaptanın da suçu. Ben omasam şimdiye yanmıştı' dediği olur. Onun için asıl tehlike içini şişiren bu büyüklük duygusudur. Tarihte mühtediler için farklı örnekler var. Kimisi kimi gücünü abartarak kaptana meydan okur ve un ufak olur, kimi gücünden zehirlenerek ötekilerce denize itilerek yok olur, kimisi de yeniden mühtediye dönüp başka bir gemide eski kaptanının en yaman eleştirmenine dönüşür. Erdoğan'ın iktidarı açısından asıl kalıcı sonuçlar doğurabilecek olan af da Soylu'nun affidır. Gemide kaptanın kavgasının bittiğini sananlar yanılıyor. Şimdi 'Mühtedinin İntikamı' başlıklı ikinci sezon başlıyor. "

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar