Hepimiz yalancıyız!

Şayet bu gerçeği ‘es’ geçer de Antalyaspor ile Beşiktaş arasında oynanan ve 1-1 eşitlikle sona eren maça odaklanırsam, benim de benzeşlerimden hiç farkım kalmaz!

Şayet ‘Deve Kuşu’ misali kafamızı kuma gömüp salt maçın analizini yaparsak biz de ‘yalancı’ ordusunun bir neferi olup çıkarız! Zaten maçta bir ‘yalancı’ vardı Cyle Larin adında… Veysel Sarı, ‘sarı kartı’ daha önce görmesi nedeniyle Cyle Larin’in formasını çektiği anda başına gelecekler belliydi; İkinci sarı, ardından da kırmızı kart…Cyle Larin’in yere düştükten sonra ağzını, burnunu tutması bu nedenle tam komediydi! Gördük ki pozisyonun tekrarında Veysel Sarı, oyuncunun formasını çekmiş ancak Cyle Larin’in suratına bir darbe indirmemiş.  Beşiktaşlılar futbolcunun sahtekarlık yapmayanını, mert, dürüst ve ahlaklısını sever eyyy Cyle Larin!

Gelelim yazıyı okumalarına karşın anlayamayacak bu nedenle de hakaret ve küfür edecek değerli Fenerbahçelilere!.. Hepimiz yalancıyız’ın açılımı: Sosyal medyada futbol federasyonu başkanı Nihat Özdemir ve yönetimini istifaya davet eden 1 milyonun üzerinde paylaşım gördüm, gün içinde. Şayet bu gerçeği ‘es’ geçer de Antalyaspor ile Beşiktaş arasında oynanan ve 1-1 eşitlikle sona eren maça odaklanırsam, benim de benzeşlerimden hiç farkım kalmaz! Şu anda konuşulan futbol değil, sahadaki mücadele hiç değil. Futbolun gündemi, iktidara yakın iş insanı ve futbol federasyon başkanı Nihat Özdemir. Neden? Şundan; ülkedeki futbol otoritesinin başındaki kişinin sahibi olduğu şirket sadece iktidarın ihalesiz inşaatlarını  almamış portföyüne bir de Fenerbahçe Futbol A.Ş’nin satışa sunduğu hisselerin büyük bölümünü katmış. Cümle aynen şöyle: "Fenerbahçe Futbol A.Ş’den hisse alımı yapan kurumlar arasında 3. sırada yer alan Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. 72 bin 821 lotla üçüncü sırada yer alıyor."

Buna Türkiye dışında hatta ve hatta Afrika ülkelerinde dahi tanıklık edemezsiniz. Hem futbol federasyonu başkanlığı yapacaksınız hem de bir takımın şampiyonluğuna odaklanıp onun parasal getirisini bekleyeceksin. Yok bunun eşi benzeri ve de örneği… Burada sözü edilen Fenerbahçe değil Yozgatspor da olabilirdi, ki federasyon başkanının seçimi eskiden yöneticilik yaptığı Fenerbahçe olmuş, vardır bildiği mutlak! 

Ancak olan biten bununla sınırlı değil elbette…Fenerbahçe’nin Rizespor ile oynadığı maçı izledim ardından da sosyal medyadaki paylaşımlara göz attım. Ortak kanı, hakemin Fenerbahçe’yi kolladığı ve takdir haklarının tümünü Fenerbahçe’den yana kullandığı yönündeydi. Sonrasında Fenerbahçe’nin Hatayspor ile oynadığı karşılaşmayı çok daha dikkatli izledim. Orada da 30 saniye içinde Hatayspor lehine iki penaltı pozisyonu yaşandı ve ilginçtir hakem her ikisinde de pozisyonları VAR sisteminde yeniden izleme gereği bile duymadı… Burada anlayamayanlar için altını özenle ve kalın kalemle çizmeli! Aklı selim Fenerbahçeli dostlarım ve arkadaşlarım da aynı sorgulamayı yapıyorlar. ‘Fenerbahçe iktidarın takımı mı oldu?’ özeleştirisine kafa yoran çok sayıda Fenerbahçeli mevcut!

Kafamı kuma gömemediğim için bir soru daha beliriyor belleğimde doğal olarak. Transfer limitleri açıklanırken 5 milyar TL’yi aşkın borcu mevcut Fenerbahçe hem Mesut Özil’i hem de İrfan Can Kahveci’yi nasıl transfer ediyor? Hoş federasyon gün içinde yaptığı açıkmada net doneler sunmasa da ‘bazı’ kulüplere ayrıcalık yapıldığını yalanlıyor ama… Arsenal’den haftada 350 bin Paund kazanan Mesut Özil’in pandemi döneminde tek kuruş dahi indirimi kabul etmediği, bu nedenle de dışlandığı gizli bilgi değil…

Demem o ki futbol tutkunları ne sahadaki oyuncuları ne de oyun sistemini konuşuyorlar. Niye hepimiz yalancıyız? Büyük çoğunluk işini yitirme kaygısından mı yoksa ‘tu kaka’ muhalif ilan edilmekten mi bilemiyorum ama korkuyor, bildiklerini yazmaya, ekranda dile getirmeye… ‘Şu dakikada böyle olsaydı, bu dakikada şöyle oldu’ yalanı okuyucuya artık çok yavan geliyor. Ama adet yerini bulsun ben de yazayım!

Antalyaspor hem alan hem de adam savunması yaptı ta ki Veli Sarı oyundan atılana kadar. Ayrıca bir önceki hafta Trabzonspor, Abdullah Avcı yönetiminde Beşiktaş’a karşı nasıl oynanması gerektiğini gösterdi, Ersun Yanal’a da kopya çekmek düşüverdi! Bunun yanında Georges-Kévin N'Koudou Antalya’da kariyerindeki top kaybı rekorunu kırdı. Ona bir de Vincent Aboubakar ayak uydurunca Beşiktaş iki puan daha yitirdi. Ha Cyle Larin’in direkten dönen kafa vuruşu ile Oğuzhan Özyakup’un kalecinin üzerine attığı topları da unutmamalı. Aklıma gelmişken Oğuzhan, Beşiktaş’tan sonra nerede futbol oynamayı tasarlıyorsun?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi