'Türkiye’nin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne koyduğu çekinceler kaldırılsın'

'Türkiye’nin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne koyduğu çekinceler kaldırılsın'
Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle birçok kentte yapılan açıklamalarda, Türkiye’nin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne koyduğu çekincelerin kaldırılması istendi.

Savaş, yoksulluk ve baskıcı rejimlerin hüküm sürdüğü ülkelerdeki çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için ilk önce 1924'te Milletler Cemiyeti'nde ardından 20 Kasım 1989'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda imzalanan 'Çocuk Haklarına Sözleşme'si imzaların atıldığı tarihten beri kutlansa da, korunacağı sözü verilen yoksul çocukların hayatında hiç bir değişiklik olmadı.

Türkiye'de, çocuklara yönelik şiddet, cinsel saldırı, zorla çalıştırılan ve iş cinayetlerine kurban giden çocuklarla birlikte gündeme gelen Dünya Çocuk Hakları Günü için, birçok kentte, insan hakları örgütleri tarafından açıklamarla uyarılar yapıldı.

Açıklamalarda özellikle bölge illerinde yaşayan çocukların kaderinin, silahla vurulmak, bombayla öldürülmek, mayına basmak, zırhlı araç altında kalmak ve savaş uçaklarıyla vurulmak olduğunun altı çizildi.


Animasyon: Oğuz Demir

DİYARBAKIR BAROSU: TÜRKİYE SÖZLEŞMEDEKİ ÇEKİNCELERİNİ KALDIRSIN

Diyarbakır Barosu, tarafından yapılan basın toplantısında, Birleşmiş Milletler tarafından 1989’da kabul edilen Dünya Çocuk Hakları Günü’nün Türkiye tarafından 1995’te kabul edildiği hatırlatıldı.  Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Koordinatörü Av. Mehmet Ali Çoban tarafından yapılan açıklamada, Çocuk Hakları Sözleşmesinin dünya ülkelerinin kabul ettiği en geniş katılımlı sözleşme olduğu, taraf ülkelerinin çocuk haklarına riayet etmediği vurgulandı:

Hak ihlallerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de artarak devam ettiğini belirten Çoban, son günlerde bölgemiz özelinde çocuğun yaşam hakkı ihlalinin ciddi anlamda arttığını görmekteyiz" dedi.

Türkiye’nin Sözleşmeye yer alan çocukların eğitim, ifade özgürlüğü, kendi kültürünü yaşatma ve kendi dilini özgürce kullanma haklarını içeren 17, 29 ve 30'uncu maddelerine koyduğu çekincelerin derhal kaldırması gerektiğini isteyen Çoban, "Ülkemiz özelinde de çocukların uğradığı hak ihlalleri giderek atmaktadır" dedi.


Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi çocuğun yaşam hakkı ihlalinin ciddi anlamda arttığını açıkladı.

BÖLGE İLLERİNDE ÇOCUĞUN KADERİ: ZIRHLI ARAÇ ALTINDA KALMAK, SAVAŞ UÇAKLARIYLA VURULMAK VE CİNSEL SALDIRI

Bölgede Kürt sorununa paralel olarak son 3 yılda toplumsal olaylarda devletin yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle yaşam hakkı ihlali ortaya çıktığına dikkat çeken Çoban, "Devletin güvenlik güçleri tarafından, ‘Silahla vurulmak, bombayla öldürülmek, mayına basmak, zırhlı araç altında kalmak, savaş uçaklarıyla vurulmak’ gibi nedenlerle yaşamını yitiren çocuk sayısının rakamlarla telaffuz edilmesi bizleri yaraladığından rakam telaffuzundan bugün kaçınacağımızı ifade etmek isteriz" diye konuştu.

Kamu görevlilerinin faili olduğu birçok çocuk ölümünün cezasız kaldığını, failleri adeta sistematik bir şekilde ödüllendirilip, yargılamaları cezasızlıkla sonuçlandırıldığına dikkat çeken Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Koordinatörü Çoban, çocuk ölümlerine ilişkin şimdiye kadar etkin bir soruşturma yürütülmediğini bunun da dosyaların üstünün örtüldüğü ihtimalini düşündürdüğünü ifade etti.

‘CEZAEVLERİ ÇOCUKLARA UYGUN DEĞİL’

Türkiye’de cezaevinde bulunan çocukların sorunlarına değinen Çoban, cezaevlerinin çocuklara uygun olmadığını vurgulayarak, sözleşmeye taraf ülkelerin sözleşmeyi içselleştirmediğini belirtti. Türkiye’nin 2005 yılında yürürlüğe giren Çocuk Koruma Kanunu halen gerekli altyapısı hazırlanmadığını kaydeden Çoban, bu altyapının hızlandırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

İHD: ÇOCUK HAKLARI İHLAL EDİLİYOR

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu da, gün vesilesiyle dernek binasında basın toplantısı düzenledi. İHD yöneticisi Av. Ercan Yılmaz, Türkiye’de yaşayan çocukların büyük bir kısmının sözleşmeyle güvence altına alınan haklarının, hemen her gün onlarca kez ihlal edildiğine dikkat çekti. 

Yılmaz, "Türkiye’de eğitim alanlarında olması gerekirken fabrika ve sokaklarda ucuz iş gücü olarak çalıştırılan, savaşlardan ve çatışmalardan en çok etkilenen, yaşam hak ihlaline uğrayan, şiddet, istismar, zorla ve erken yaşta evliliklerle gelişim hakkı engellenen, yerinden edilmelerle mülteci konumuna sokulan, anadilde eğitim hakkı engellenerek öğrenim zorluğu ile karşı karşıya bırakılan milyonlarca çocuk bulunmaktadır" dedi. 

ÇOCUKLAR, CİNSEL ŞİDDETE EN FAZLA MARUZ KALAN GRUBU OLUŞTURUYOR

Adalet Bakanlığının verilerini paylaşan Yılmaz, "Adalet Bakanlığının 2018 yılı Haziran verilerine göre, Türkiye’de yılda ortalama 8 bin çocuk cinsel istismara uğruyor. ECPAT’in 2015 yılı Türkiye Raporu’na göre; çocuklar, Türkiye’de cinsel şiddete en fazla maruz kalan grubu oluşturmakta, Türkiye’deki cinsel suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işlenmektedir. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3’üncü sırada olup TÜİK verilerine göre, son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirilmiş, son 6 yılda 142 bin 298 çocuk anne olmuş, 2002’den bu yana ise 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yapmış, bu çocukların 15 bin 937’sinin 15 yaşın altında olduğu kayıtlara geçmiştir. Çocukların adalete erişim konusunda yaşadıkları engeller düşünüldüğünde gerçek sayıların resmi kayıtlar ile tespit edilen vakaların çok üstünde olduğu bir gerçektir" diye konuştu.

‘743 ÇOCUK CEZAEVİNDE’

Cezaevinde anneleriyle kalan çocuklara değinen Yılmaz, "Çocuk tutuklu ve hükümlülere kötü muamele ve işkence iddialarıyla ilgili 2015 yılında 4, 2016 yılında 4, 2017 yılında ise 10 başvuru yapılmıştır. Türkiye’de 743 çocuk anneleriyle birlikte halen cezaevinde bulunmaktadır. Ebeveynleriyle ceza evinde kalmak zorunda olan çocukların üstün yararları gereği, ebeveynler tutuklama dışındaki tedbirlere tabi tutulmalıdır. (elektronik kelepçe, yurtdışına çıkış yasağı, haftanın belirli günleri imza atma gibi) Yine Pozantı ve Şakran cezaevinde yaşanan işkence, istismar ve kötü muamele uygulamaları devlet koruması altında dahi çocukların güvende olmadığını göstermektedir" ifadelerini kullandı.

 

BATMAN

İHD Batman Şubesi de aynı konuya ilişkin dernek binasında basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, İHD Batman Şubesi Eş Başkanları Devran Yıldız ve Deniz Rümeysa Kaya'nın yanı sıra insan hakları aktivistleri katıldı. Açıklama yapan İHD Kadın Çocuk Hakları Komisyonu Sözcüsü Ercan Başar, Türkiye'de çocuk haklarının uluslararası sözleşmelere uygun hareket edilmediğini belirtti. Başar, "Çocuklar ile ilgili riskleri önceden tespit edecek ve riskleri önleyecek mekanizmalar ile politikalar henüz oluşturulmamıştır" diyerek uluslararası sözleşmelere uyulmasını talep etti.

ADANA

İHD Adana Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında kente dair "2018 Yılı Çocuk Hak İhlalleri Raporu"nu açıkladı. Dernek binasında düzenlenen toplantıda konuşan İHD Adana Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu Sözcüsü Berivan Aydemir, yaşanan ihlallere bakıldığında çocuklara yaşatılan trajedinin vahim boyutlara ulaştığının görüldüğünü belirtti. 

İHD Adana Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, Adana'da 1 yılda yaşanan çocuk hak ihlallerine ilişkin hazırladıkları veriler:

  • Taciz: 16'sı erkek çocuk olmak üzere toplam 46 çocuk
  • Reşit olmayan cinsel ilişki, 13'ü erkek çocuk olmak üzere toplam 475 çocuk
  • Çocuğun cinsel istismarı: 87'i erkek çocuk olmak üzere toplam 520 çocuk
  • Aile içi şiddet- kötü muamele: 105'i erkek çocuk olmak üzere toplam 260 çocuk
  • Adli olaylarda ölüm: 8'i erkek çocuk olmak üzere toplam 14 çocuk
  • Kasten yaralama: 661'i erkek çocuk olmak üzere toplam 1015 çocuk
  • Kayıp çocuk başvurusu: 68'i erkek çocuk olmak üzere toplam 214 çocuk
  • İntihar: 1 erkek çocuk
  • İntihara teşebbüs: 20'si erkek çocuk olmak üzere çocuk 338 çocuk
  • Suda boğulma: 6'sı erkek çocuk olmak üzere toplam 7 çocuk
  • Toplumsal olaylarda gözaltı: 33 erkek çocuk

HATAY

İHD İskenderun Şubesi de, dernek binasında  binalarında 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında basın toplantısı düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı toplantıda konuşan İHD İskenderun Şubesi Eşbaşkanı Hülya Ateş, hak ihlallerine ne çok çocukların maruz kaldığına dikkat çekti. "Çocuk cezaevleri kapatılmalıdır" diyen Ateş, çocukların her alanda şiddete ve cinsel saldırıya maruz kaldığının altını çizip, yetişkinlerin ellerini çocukların üzerinden çekmesini istedi.

İSTANBUL

İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle Taksim’de bulunan şube binalarında basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını İHD İstanbul Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Çağla Seven yaptı.

"Öğrenci Andı" nın tekrar okullarda okutulması yönünde gündeme gelmesine ilişkin de konuşan Seven, "Danıştay’ın son kararı; Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan ‘Çocuğun düşünce, din ve vicdan özgürlüğü, eğitim hakkı, azınlıklar ya da yerli halklara mensup çocukların haklarını’ topyekun ihlal etmektedir. Türkiye’de etnik olarak Türk olmayan başka etnisitelere mensup milyonlarca çocuğa her gün bu metinle ‘Türk’lüğü benimsetmek ve kutsamak pedagojik açıdan yaratacağı problemler yanında, çocukların kendi varlıklarını ‘Türk varlığına’ armağan etmeleri şeklindeki söylemle  militarizmi kutsayan bir yaklaşım  desteklenmektedir" dedi. 

’18 AYDA 21 BİN 957 ÇOCUK GEBE OLARAK KAYDE GEÇTİ’

Çocukların yaşamın her alanında hak ihlallerine maruz bırakıldığına dikkat çeken Seven, "2017 yılı genelinde ve 2018 yılının ilk 6 ayı içerisinde, 21 bin 957 çocuk gebe sayısının kayıtlara geçirilmiş olduğu görülüyor. Hak temelli, ayrıştırılmış, kapsayıcı verilere ulaşılamamasının yanı sıra ihlal bildiriminde bulunan meslek elemanlarının görevden alınması veya başka bir yerde görevlendirilerek cezalandırılmaları ise ihlalin önlenmesini engellemekle kalmıyor cezasızlık kültürünün de artmasına neden oluyor" ifadesinde bulundu.  Seven, "Nusaybin’de sokağa çıkma yasakları sırasında tutuklandıktan sonra 76’şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan 17 çocuğun davasının 5'inci duruşmasında da tahliye edilmemiş olması sözleşmenin ‘18 yaşının altında özgürlüğün kısıtlanmasının son çare olması’ ilkesini 37, 38, 39 ve 40. Maddelerine aykırıdır" diye belirtti. 

ACİL ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

İHD İstanbul Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Çağla Seven, Türkiye başta olmak üzere bütün ülkelerin çocuk haklarının korunması için önlemler alması gerektiğini söyleyerek, alınması gereken önlemleri sıraladı:

  • Çocukların tutuklanması önlenmeli, çocuk hapishaneleri kapatılmalı.
  • Çocukların eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlara erişimi önündeki her tür eşitsizlik ve engel kaldırılmalı ve anadilde eğitim hakkı sağlanmalı.
  • Çocukların çalıştırılmasını önleyici tedbirler alınmalı, çocuk yoksulluğu önlenmeli.
  • Mülteci ve zorla yerinden edilerek iç göçe maruz bırakılan çocuklar, ayrım gözetilmeksizin tüm haklardan eşit yararlanmalı.
  • Çocukları istismardan koruyacak önlemler alınmalı ve koruyucu mekanizmalar ihtiyaca cevap verecek seviyeye getirilmeli.
  • Erken yaşta evlenmeye zorlanmaları engellenmeli ve  zorlayanlar hakkında yasal takibat yapılmalı.
  • Bakıma ihtiyacı olan çocuklar için uluslararası standartlara uygun yaşam merkezleri oluşturulmalı.
  • Mevzuattaki eksik ve yanlış yasal düzenlemeler sorunu giderilmeli.
  • Sorunun büyüklüğü, önemi  ve acil müdahale gerektiren bir alan olması gözetilerek Çocuk Bakanlığı kurulmalıdır."

(HABER MERKEZİ-MEZOPOTAMYA AJANSI)

Öne Çıkanlar