'Türkiye aşı pasaportunu kabul edecek mi?'

'Türkiye aşı pasaportunu kabul edecek mi?'
'Bu öneri Yunanistan tarafından yapılmış olsa da en azından AB çatısı altında turizmi hareketlendirebilme potansiyeli yok değil.'

Habertürk yazarı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Coronavirus'e karşı bulunan aşının yapılmasının başlamasının ardından Avrupa Birliği'nfe görüşülmesi planan 'aşı pasaportuna' ilişkin Türkiye'nin bu durumu reddetmediğini belirtti. Zorlu "Dolayısıyla eğer böyle bir yöntem AB liderler nezdinde kabul görürse (ki bu henüz daha düşük bir ihtimal) yukarıdaki gerekçelerle Türkiye’nin kayıtsız kalması pek mümkün gözükmüyor." dedi.

Zorlu'nun Habertürk'te 'Türkiye aşı pasaportunu kabul edecek mi?' başlığıyla yayımlanan bugünkü yazısı şöyle:

Avrupa Birliği ülkeleri arasında ortak bir aşı sertifikası (aşı pasaportu) ile seyahat edilebilmesini sağlayacak öneri bu hafta ve muhtemelen 21 Ocak’ta AB liderleri tarafından görüşülecek. Şimdiden bazı ülkeler Yunanistan tarafından getirilen bu öneriye sıcak bakmadıklarını açıkladılar. Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Lohannis teklifi hemen reddetti ve "Bu Avrupa’yı ikiye böler. Bir aşı sertifikası olmalı, ancak seyahat için değil, tıbbi nedenlerle kullanılmalıdır "dedi.

Romanya’ya yakın olan Almanya ise böyle bir yöntemin aşı olabilenle henüz bu imkanı bulamayanlar arasında eşitsizlik yaratacağından endişe duyuyor. Ayrıca kişilerin bilgilerinin mahremiyeti açısından karşı çıkanlar da hayli fazla. Örneğin Exeter Üniversitesi öğretim üyesi A. Beduschi, "...bu pasaportların kullanılması durumunda veri güvenliği dışında dış transferle sınırlı kalmayıp ülke içerisinde birçok kamu hizmetinde ön şart haline getirilebilir." diyor.

Aslında Avrupa ülkelerindeki eğilim takip edilirse Belçika, Fransa, Macaristan, Estonya, İzlanda gibi ülkelerin ülkeye girişlerde aşı durumlarını gösteren belgeler üzerinde çalıştığı biliniyor. Burada sıkıntı olabilecek ayrıntı, ilgili verilerin uluslararası ölçekte depolanması ve süresinin de belirsizliği…Sağlık boyutunda insanların mahrem bilgilerinin alınabileceği iddiası da var.

Ancak buna karşın aşı pasaportu önerisinde tam bir yasaklamadan söz edildiği söylenemez. Bu ortak belgeye sahip olanlar hiçbir sorgu suale gerek olmaksızın yöntemi kabul eden ülkeler arasından serbestçe dolaşabilecek. Aşı olmayan ya da olamayanlar ise ek bazı tedbirlerle seyahat edebilecek. Örneğin şuan bu uygulanıyor. Ülkeye giriş ve çıkıştan önce test zorunluluğu var. Bir de İngiltere’de başlayan mutasyona uğramış virüsün daha hızlı kontrol altına alınabileceği şeklinde tali bir hedef konuşuluyor.

Bu öneri Yunanistan tarafından yapılmış olsa da en azından AB çatısı altında turizmi hareketlendirebilme potansiyeli yok değil. Tamamen yasaklayıcı değil ama aşı pasaportu olanların bir tür ayrıcalık kazanacağı bir yöntem liderler zirvesinde konuşulacak. Böylece insanların aşı yaptırmaya teşvik edileceği de öngörülüyor.

Hal böyle olunca milli gelirinde turizmin önemli yer tuttuğu ülkeler açısından kısa vadede irdelenmeye değer bir uygulama gibi duruyor. Salgın öncesi Türkiye'nin 2018 yılı turizm verilerine bakıldığında yaklaşık 40 milyon turist içerisinde Rusya’dan sonra %29 ile Almanya ikinci, Bulgaristan üçüncü, İngiltere dördüncü sırada idi.

Dolayısıyla eğer böyle bir yöntem AB liderler nezdinde kabul görürse (ki bu henüz daha düşük bir ihtimal) yukarıdaki gerekçelerle Türkiye’nin kayıtsız kalması pek mümkün gözükmüyor.

Bu konu dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da soruldu: "Özellikle uluslararası diplomasi noktasında değerlendireceğimiz bir konu. Şu anda Yunanistan böyle dedi diye böyle olacak, böyle bir şey yok. Bunu bizim de her şeyden önce dışişleri teşkilatımızla şöyle masaya yatırıp konuşmamız lazım, nedir, ne değildir." ifadelerini kullandı ve baştan reddetmediklerini ortaya koydu. Dışişleri ise şuan için oradaki tablonun biraz daha netleşmesinden yana...

Öne Çıkanlar