TGS gazetecilere yönelik polis şiddetini yargıya taşıdı

TGS gazetecilere yönelik polis şiddetini yargıya taşıdı
TGS, Covid-19 tedbirleri gerekçe gösterilerek, gazetecilere yönelik polis müdahalesini yargıya taşıdı.

Seda TAŞKIN


ARTI GERÇKEK-  Türkiye Gazeteciler Sendikası, Covid-19 tedbirleri gerekçe gösterilerek, gazetecilere yönelik polis müdahalesini yargıya taşıdı. Son 8 ayda 10 vakada gazetecilere yönelik polis müdahalesine ilişkin olarak Ankara Emniyeti hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. TGS Ankara Şube Başkanı Esra Koçak, gazetecilere yönelik baskının son bulmasını istedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi, suç duyurusu öncesinde Ankara Adliyesi’nde bir basın açıklaması düzenledi. TGS Ankara Şube yöneticilerinin düzenlediği basın açıklamasına, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü, Haber Sen Genel Sekreteri Burak Ustaoğlu, Evrensel Gazetesi Ankara Temsilcisi Birkan Bulut ve gazeteci Faruk Bildirici katıldı.

‘HABER ALMA HAKKINA SALDIRI’

TGS Ankara Şube Başkanı Esra Koçak, Covid-19 tedbirlerinin halkın haber alma hakkına yönelik saldırıya dönüştüğünü söyledi. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün Covid tedbirlerini öne sürerek, gazetecilerin haber alanına girişlerini engellediğini, haber izlemekte ısrar eden gazetecilerin darp edildiğini, görüntü almalarının polis kalkanlarıyla engellendiğini belirtti. Çoklu Baro düzenlemesine karşı Baroların yürüyüşü, Boğaziçi Üniversitesi eylemleri başta olmak üzere Türkiye kamuoyunun yakından takip ettiği çok sayıda olayı izlemek isteyen gazetecinin engellendiğine dikkat çekti.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU

2020 yılının Temmuz ayından bugüne kadar 10 vakada gazetecilere yönelik saldırılar tespit edildiğini belirten Koçak, "Yargı kararları ortadadır. Anayasa Mahkemesi, polisin gazetecileri engellemesini basın özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirmiştir. Ankara Emniyeti’ni gazetecilerin görevlerini yapmaları konusundaki engellemelerini bir an önce durdurması konusunda uyarıyoruz. Yaşanan olaylarla ilgili olarak da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuyoruz" diye konuştu.

‘KAMU DAVASI AÇILMASINI TALEP EDERİZ’

Basın açıklamasının ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası yöneticileri adına Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusunda,  "Yaygın ve sistematik uygulama halini alan bu müdahaleler gazetecilerin basın ifade özgürlüğüne ve halkın haber alma özgürlüğünü engellemeye yöneliktir. Olaylara ilişkin takibatın etkili şekilde yapılarak şüpheli kolluk görevlileri hakkında kamu davası açılmasını talep ederiz" denildi.

Suç duyurusu metninde, Ankara’da gazetecilerin şiddet gördüğü vakalar da sıralandı: 

"3 Temmuz 2020: Avukatlık Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun, Meclis Genel Kurul’unda görüşüldüğü günlerde baro başkanları Atatürk Bulvarı TBMM Çankaya Kapısı önünde oturma eylemi yapmıştır. Şüpheli polisler, içeriye girmek isteyen aynı zamanda Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şube Yöneticisi ve Artı TV Ankara Temsilcisi olan gazeteci Sibel Hürtaş’ı basın mensubu olduğunu defalarca belirtmesine rağmen gözaltına almış, zorla polis otosuna bindirmiş ve darp etmiştir. Sibel Hürtaş’a uğradığı darp nedeniyle iş göremezlik raporu verilmiştir Ayrıca sosyal mesafeyi ihlalden kesilen idari para cezası ise sosyal mesafeyi ihlal ettiğine ilişkin delil olmadığı ve cezanın ölçülü olmadığı gerekçesiyle Ankara Sulh Ceza Hâkimliği tarafından iptal edilmiştir.

14 Ekim 2020: İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), İbni Sina Hastanesi önünde "7. ayında Covid-19" raporunu açıkladığı sırada bir şüpheli polis memuru amirinin talimatı üzerine basın açıklamasını çeken Anayurt Gazetesi muhabiri gazeteci Demet Aran'ın üzerine yürümüş, kamerasına fiziksel müdahalede bulunarak görüntü almasına engel olmuştur. Gazeteci olduğunu belirtmesine rağmen Aran gözaltına alınmış ve ters kelepçe yapılmıştır. Aran, bir süre sonra serbest bırakılmıştır ancak haber çekimi yapılan telefonuna el konulmuştur. Demet Aran’ın vücudunda yaralanmalar meydana gelmiş bu husus 14.10.2020 tarihli Adli Muayene Raporu ile de desteklenmiştir.  

21 Ekim 2020: Soma ve Ermenek'ten Ankara'ya yürüyüş yapmaları engellenen madenci temsilcileri, Kızılay semti Olgunlar Caddesi girişindeki Madenci Anıtı önünde basın açıklaması yapmak istemiştir. Ancak şüpheli polis memurları bu açıklamayı izleyen ANKA Haber Ajansı muhabirleri Tamer Arda Erşin, Tuğçe Biçer ve Yol TV muhabiri Özge Uyanık’a müdahale etmiştir. Polis müdahalesi neticesinde basın açıklamasına ilişkin çekim yapılamamıştır. 

4 Kasım 2020: TBMM Dikmen Kapısı önünde kıdem tazminatı düzenlemesine karşı DİSK tarafından yapılmak istenen eylem sırasında, şüpheli polisler görüntü olmak isteyen gazetecileri kalkanlarla engellemiştir.  

22 Aralık 2020: Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu Ankara İl Müdürlüğü önünde bir araya gelip sorunlarını iletmek isteyen Ankara Kafe ve Bar Emekçileri Dayanışma Ağının açıklama yapmasına şüpheli polisler izin vermemiş ve eylemi görüntülemeye çalışan basın mensuplarına da engel olmuştur. 

30 Aralık 2020: Sakarya Caddesinde bulunan Çankaya Belediyesi önünde Kadın Meclisleri’nin artan kadın cinayetleriyle ilgili düzenlediği basın açıklaması sırasında, şüpheli emniyet amiri, "Basının fotoğraf çekmesine izin vermeyin" demiştir. Aralarında Anayurt Gazetesin muhabiri Mert Kaplan ve bir grup gazeteci basın kartlarını göstermiştir. Ancak buna rağmen şüpheli amirin emri ile başlarına ikişer polis yerleştirilerek görüntü almaları engellenmiştir.  Gazeteciler, polis tarafından uzaklaştırılmıştır

5 Ocak 2021: Sakarya Caddesinde bulunan Çankaya Belediyesi önünde yapılan  "Gülistan Doku Nerede?" eylemi için haber takibi yapan Jinnews muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer  darp edilerek gözaltına alınmıştır. 

8 Ocak 2021: Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik hukuka aykırı müdahaleleri Ankara Güvenpark’ta protesto eden öğrenciler gözaltına alınmıştır. Olayı görüntüleyen KRT TV muhabiri ve kameramanı şüpheli bir polis memuru tarafından engellenmiştir.  

2 Şubat 2021: Ankara Kızılay Meydanı'nda Boğaziçi Öğrencileri için eylem yapanları görüntülemek isteyen Demirören Haber Ajansı kameramanı şüpheli bir polis memuru tarafından gazeteci olduğunu söylemesine karşın fiziksel müdahaleye maruz kalmış, ittirilerek engellenmiştir. Yine aynı tarihte Meşrutiyet Caddesi ile Selanik Sokak kesişiminde devam eden eylemlerdeki gözaltı anları şüpheli polisler tarafından kalkanlarla engellenmiş ve basının görüntü almasına müdahale edilmiştir.  

5 Şubat 2021: Kızılay Yüksel Caddesi’nde düzenlenen Boğaziçi Öğrencilerine destek eylemine müdahale edilmesi sırasında şüpheli bir polis memuru olay anını görüntülemek isteyen gazeteci Demet Aran’ı işaret ederek "Kes şunun görüntüsünü!" demiş ve bir başka şüpheli polis memuru ise kalkanı ile görüntü almasını engellemiştir.

Öne Çıkanlar