Susurluk davası hükümlüsü Ziya Bandırmalıoğlu öldürüldü

Susurluk davası hükümlüsü Ziya Bandırmalıoğlu öldürüldü
Kadıköy'deki ünlü bir restoranda çıkan silahlı kavgada, Susurluk davası hükümlüsü eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu ve eski bir polis hayatını kaybetti.

İstanbul Kadıköy'de bir restoranda çıkan silahlı çatışmada Susurluk davası hükümlüsü eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu ve meslekten ihraç edilen Şahin Aslan isimli eski bir polis öldü. Çatışmada en az 3 kişinin yaralandığı belirtildi. 

Olay dün akşam Kadıköy'deki ünlü restoranda meydana geldi.  Edinilen bilgiye göre iki grup arasında silahlı kavga çıktı. Kavgada Susurluk davası hükümlüsü ve bir çok davada adı geçen eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu ile eski bir polis öldü. Silahlı kavgada 3 kişinin de yaralandığı öğrenildi. Olayla ilgili 3 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

ZİYA BANDIRMALIOĞLU KİMDİR?

Eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu'nun adı son olarak 1990'lı yıllardaki faili meçhul cinayetlere ilişkin JİTEM davasında gündeme gelmişti. Bandırmalıoğlu, Ankara JİTEM davasında Mehmet Ağar'ın da arasında bulunduğu eski Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, eski MİT'çi Korkut Eken ile Ayhan Çarkın'ın da bulunduğu eski özel harekat polisleriyle birlikte "Cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek" suçlarından yargılanıyordu. 19 sanık hakkında yerel mahkemenin verdiği beraat kararı İstinaf Mahkemesi'nde bozulmuştu, bunun üzerine dosya Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlanmıştı. 

Eski MİT'çi Tarık Ümit'in kaçırılması ve öldürülmesi, Behçet Cantürk'ün öldürülmesi gibi eylemlerle suçlanan Ziya Bandırmalıoğlu bu dava kapsamında, 26 Ocak 2013'te tutuklanmış ve 27 Kasım 2013'te tahliye edilmişti. 

1997 yılında Susurluk davası sanıkları arasında ve tutuklu olarak yargılanan Ziya Bandırmalıoğlu polislik mesleğinden ihraç edilmişti. Ziya Bandırmalıoğlu, İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen Susurluk davasında, aralarında İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken Ayhan Çarkın, Yaşar Öz, Haluk Kırcı ve Ayhan Akça'nın arasında bulunduğu 13 sanıklar birlikte "Halk arasında korku, endişe ve panik yaratacak şekilde, ammenin selameti aleyhine kasten adam öldürme, adam kaldırma, yağma cürümlerini işlemek üzere silahlı teşekkül oluşturdukları, teşekkül mensuplarının dağlarda, kırlarda, genel yollarda, meskûn yerlerde silahlı olarak dolaştıkları" gerekçesiyle 12 Şubat 2001'de 4'er yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Susurluk davasında verilen cezalar, 15 Ocak 2002'de Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmişti.

ÇARKIN'IN İTİRAFLARINDA YER ALDI 

Cinayetlerle yargılama 18 yıl sonra, polis memuru Ayhan Çarkın'ın itiraflarıyla başlamıştı. Bandırmalıoğlu davada eski MİT'çi Tarık Ümit'in kaçırılması ve öldürülmesi, Behçet Cantürk'ün öldürülmesi gibi eylemlerle suçlandı. Ancak Bandırmalıoğlu'nun ismi itirafçıların ifadelerinde Abdülmecit Baskın, Yusuf Ekinci, Fevzi ve Salih Aslan ile Savaş Buldan cinayetlerinde geçti. Ziya Bandırmalıoğlu bu dava kapsamında, 26 Ocak 2013'te tutuklandı ancak, 27 Kasım 2013'te tahliye edildi.

5 FAİLİ MEÇHUL CİNAYETTE ADI GEÇTİ 

Ayhan Çarkın itiraflarında Bandırmalıoğlu'nun adı, Altındağ Nüfus Müdürlüğü'nde görev yapan Abdülmecit Baskın'ı, kendisinin aldığını, Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu'na teslim ettiğini, daha sonra cesedinin Gölbaşı ile Ahlatlıbel arasında bulunduğunu öğrendiğini anlattı. Baskın'ın cesedi 1 Ekim 1993'te Ankara-Haymana yolu Yavrucak mevkiinde bulundu. 

Ankara'nın Gölbaşı ilçesi Karşıyaka Mahallesi'nde 24-25 Şubat 1994 yılında silahla öldürülmüş olarak cesedi bulunan Yusuf Ekinci ile ilgili olarak da itirafda bulunan Çarkın, maktulün Ayhan Akça, Alper Tekdemir, Ziya Bandırmalıoğlu ve Enver Ulu'nun bulunduğu ortamda öldürüldüğünü, kimin ateş ettiğini ise bilmediğini söyledi. 

Çarkın, Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım'ın 3-4 Haziran 1994'te Düzce'de Melen Deresi yatağında ölü bulunmalarıyla ilgili verdiği ifadelerde, Ziya Bandırmalıoğlu ile Duran Fırat arasındaki konuşmalardan, Savaş Buldan'ın bu kişiler tarafından öldürüldüğünü, yanında iki kişinin daha bulunduğunu duyduğunu söyledi.      

Davanın bir başka itirafçısı Doğan Özkan'ın ifadesinde ise Bandırmalıoğlu'nun adı geçti. Özkan Fevzi ve Salih Aslan'ın Düzce'de 1994'te ölü bulunmasına ilişkin, maktullerin Tarık Ümit, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu ve Semih Sueri tarafından bir galeriden alınıp gözleri bantlı halde Kızıltoprak'taki eve getirildiklerini, daha sonra Hendek'te infaz edildiklerini söyledi.

SUSURLUK DAVASINDA 4 YIL HAPİS CEZASI ALDI 

Bandırmalıoğlu silah kaçakçılığıyla ilgili bir davada beraat eden Bandırmalıoğlu, 14 Ocak 1997'de Susurluk davası kapsamında tutuklanacağını anlayınca dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi binasından kaçmıştı. Yakalanan Bandırmalıoğlu 1997 yılında Susurluk davası sanıkları arasında tutuklu olarak yer aldı. Yargılama sırasında Bandırmalıoğlu polislik mesleğinden ihraç edildi. Bandırmalıoğlu, İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen Susurluk davasında, aralarında İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Yaşar Öz, Haluk Kırcı ve Ayhan Akça'nın da aralarında olduğu 13 sanıkla birlikte yargılandı. 12 Şubat 2001'de 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Susurluk davasında verilen cezalar, 15 Ocak 2002'de Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti. 

TRAFİK KAZASINDA SÜRÜCÜYE SİLAH ÇEKTİ  

Bandırmalıoğlu'nun adı 1999 yılı Mayıs ayında bir trafik kazasına da karıştı. Aşırı alkollü olarak kullandığı lüks otomobiliyle yol kenarında duran otomobile çarpan Bandırmalıoğlu, aracın sürücüsüne  silah çekti.  Karakola götürülürken polislere "Beni götüremezsiniz. Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz ?" diyerek tepki gösteren Bandırmalıoğlu'nun silahının da ruhsatsız olduğu belirlendi. (DHA)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar