Taksim'de polis şiddetine uğrayan Kürt genç: 'Şikayet etme sicilin bozulur' dediler

Taksim'de polis şiddetine uğrayan Kürt genç: 'Şikayet etme sicilin bozulur' dediler
Taksim'de polisin darbettiği 15 yaşındaki E. Alp ve Ömer Alp isimli iki kardeş karakola götürülmek yerine ara sokaklarda darp edildiklerini ve polise mukavemetten suçlandıklarını söyledi.

Beyoğlu Taksim’de sivil polis tarafından 21 Nisan Perşembe günü durdurulan ve "hırsızlıkla" suçlanan 15 yaşındaki E. Alp. ile 22 yaşındaki ağabeyi Ömer Alp, "Karakola götürüyoruz" denilerek ara sokaklarda darp edildiklerini söyledi. Bayram alışverişi için Taksim’e geldiklerini ve burada seyyar satıcılarda aldıkları ayakkabıyla eve dönmek üzere park halindeki araca doğru giderken durdurulduklarını belirten kardeşler, gördükleri şiddet sonrası Okmeydanı Araştırma Hastanesi’nden darp raporu aldı. 
 
ÖNCE KİMLİK SONRA HIRSIZLIKLA SUÇLANDILAR 
 
Mezopotamya Ajansı'ndan Esra Solin Dal'a konuşan Ömer Alp, olay günü yaşadıklarına ilişkin şunları söyledi:

"Arabamızı karakolun karşısında park ettiğimiz için caddenin karşı tarafına geçmemiz gerekiyordu. Karşıya geçeceğimiz sırada sivil polisler bizi durdurdu. Bizden kimlik sordular, kimliğimizi araçta unuttuğumuzu ancak numarasını bildiğimizi söyledik. Bunu reddettiler sonra da kardeşimin elindeki ayakkabıya bakarak ‘siz bu ayakkabıyı çaldınız mı?’ diyerek, alışveriş fişini istedi. Biz de seyyar satıcıdan aldığımızı ve bunun fişinin olmadığını söyledik."
 
‘DARP ETMEYE BAŞLADILAR’
 
Ömer Alp, daha sonra yaşadıklarına ilişkin "Polis kimlik ve ayakkabı hırsızlığı suçlamasından sonra bu sefer de telefonlarımızı istedi. Telefonları verdik fakat bu sefer de ‘telefonlarınız çalıntıdır’ dediler. Sonra telefonlarının fişini istediler. Dört yıl önce alınmış bir telefon, yeni değil ki biz fişini nerden getirelim. Sonra telefonlarınızın kilidini açıp onlara vermemizi ve içini kontrol etmek istediklerini söylediler. Ben de bunun özel hayata müdahale olduğunu ve mahkeme kararı olmadan açmayacağımı söyledim. Gerekirse karakola gidebileceğimizi söyledim. Ben bunu dedikten sonra polisler ‘biz karakoluz’ diyerek önce bana bir yumruk attı, sonra kardeşimi darp etmeye başladılar. Kardeşime 15 yaşında daha polisler, ona yönelince ben de tepki gösterdim. Bunun üzerine hepsi birden bize saldırdı" dedi.
 
‘10 KİŞİ BİRDEN SALDIRDI’
 
Daha sonra ellerine kelepçe takıldığını ve yere yatırıldığını anlatan Alp, devamında şöyle konuştu: "On kişiye yakın polis beni darp etti. Bizi polis aracına bindirdikten sonra da darp ve hakaret etmeye devam ettiler. Sonra kardeşimin 18 yaşından küçük olduğunu anlayıp bıraktılar. Kardeşimi karakolun önünde bırakıp sen evine git dediler. Beni karakola götüreceklerini söylediler ama ara sokaklara götürüp yere yatırdılar, kafama, göğsüme, kaburgalarıma, tekme atmaya başladılar. Ayakkabımı çıkarıp kafama vurdular."
 
‘TURİSTLER TEPKİSİ GÖSTERDİ’ 
 
Sokakta darp edildiği sırada yabancı turistlerin tepki gösterdiğini dile getiren Alp, "Turistlerin sesini duydum, bırakmazsanız kameraya çekeceğiz dedikleri için bırakmak zorunda kaldılar. Beni önce Taksim Güven Timleri Şube Müdürlüğü B Bölge Amirliğine götürdüler. Saatlerce darp edildiğim halde beni dört -beş saat bekletip sabaha karşı Taksim İlk Yardım Hastanesine götürdüler. Hastaneden darp raporu alırken de bütün amirler, oradaydı hepsi sanki organize olmuş gibi orada beklediler. Onca gördüğüm şiddete rağmen darp raporunda sadece ufak tefek çizikler olduğu yazıldı" ifadelerini kullandı.


 
‘MAĞDURKEN SUÇLU OLDUM’
 
Hastaneden sonra İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğünü kaydeden Alp, devamla şunları söyledi:

"Karakola gittikten sonra ifademin alınmasını beklerken polis bana, ‘sen adam değilsin, sen şerefsizsin’ diyerek hakarette bulundu. Beni darp ederken parmağı yerinden çıktı. Bunu da bana karşı polise mukavemet etti diye şikayette bulundular. 8 polis benden şikayetçi oldu. Ben tek başıma 7-8 kişiyi nasıl darp edebilirim ki?  Mağdurken suçlu durumuna düşürdüler." 
 
GÖZLERDE ZEDELENME VE YIRTILMA
 
Daha sonra babasıyla birlikte Okmeydanı Araştırma Hastanesine giderek darp raporu aldığını kaydeden Alp, "Okmeydanı Hastanesi’nden aldığım darp raporunda, gözlerimde hasar olduğu ve sağ gözümde yırtılma ve zedelenme olduğu tespit edildi. Tedavi olunmazsa körlüğe kadar gider. Bugün dördüncü gün olmasına rağmen ben kolumu kaldırdığımda her tarafım ağrıyor." ifadelerini kullandı.
 
‘ŞİKAYETÇİ OLMA SİCİLİN BOZULUR’
 
İfadesi alındıktan sonra polisin kendisine "Şikayetçi olma yoksa sicilin bozulur" dediğini sözlerine ekleyen Alp, "Kesinlikle şikayetçi olacağımı söyledim" dedi.  15 yaşındaki E. Alp de kendisine yöneltilen suçlamaların onur kırcı olduğunu ifade ederek, "Polisler bana yumruk atınca abim tepki gösterdi sonra hepsi abime saldırdı. Karakolun önünde 20-25 bekçi vardı, hepsi geldi etrafımızı sardı. Sonra arabaya bindirdiler ve yumrukladılar. Sonra yaşım küçük diye beni arabadan çıkardılar. Polis sinkaflı küfürler ve hakaretler yaptı. Bizi darp eden polislerin cezasını çekmesini istiyorum" dedi.
 
‘HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATACAĞIZ’
 
Baba Rıdvan Alp ise şiddet haksızlığa tepki göstererek, "Çocuklarımızı bin bir sıkıntıyla bu yaşa getirdik. Polislerin bu kadar rahat davranması Kürt kimliğimizden kaynaklandığını düşünüyorum" diye belirtti. Baba Alp, devamla şunları söyledi: "Sekiz kişi birden çocuğuma saldırmış. Devletin polisi isen madem senin, kelepçen var, spreyin var, çocuğumun bir suçu varsa karakola götürüp ifadesini alırsın gerekiyorsa mahkemeye sevk edebilirsiniz ama öldüresiye dövmeye hakkın yok. Eğer polis sorgusuz sualsiz bu şiddeti uyguluyorsa ve hesabı sorulmuyorsa demek ki Kürt olmamızdan dolayıdır. Yani suçumuz Kürt olmak mı? Ben buna bağlıyorum. Gereken hukuki süreci başlatacağız. Avukatlarımız konuyla ilgileniyor. Bu olayın peşini bırakmayacağız." 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar