Siyasi tutuklulara 'iyi hal' sorusu: Çıktığında HDP'de çalışacak mısın?
Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilmesinin ardından 1 Ocak'ta yürürlüğe giren "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" nedeniyle birçok siyasi tutuklunun tahliyesi engelleniyor. İnfazını tamamlayan tutukluların tahliyesinin engellenmesine "iyi halli olmadıkları" gerekçe gösteriliyor. Tutukluların "iyi halli" olup olmadıklarına ise, kanun sonrası cezaevlerinde kurulan Gözetim Kurulları üyeleri tarafından yöneltilen sorulara verilen cevaplar üzerinden karar veriliyor.
'YETKİ, BİRÇOK CEZAEVİNDE KEYFİ OLARAK KULLANILIYOR'
Mezopotamya Ajansı'ndan Cemil Uğur'a konuşan Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi avukat Ekin Yeter, tahliyelere engel olan yasanın uluslararası sözleşme ve evrensel hukuk değerlerine aykırı olduğunu belirtti. Yasanın Anayasaya'nın ruhuna da aykırı olduğunu vurgulayan Av. Yeter, "Tutuklular bakımından infaz koşulları daha da ağırlaştırıldı ve aleyhe bir durum yaratıldı. Kurul sorular sorup bir değerlendirme hazırlıyor. İnfaz Hakimliği de bu değerlendirme doğrultusunda karar veriyor. Son yasa değişikliği ile cezaevi gözetim kurullarına yargı mekanizmalarını aşan bir yetki verildi. Bu yetki birçok cezaevinde keyfi olarak kullanılmaya başlandı" diye kaydetti.
TUTUKLULARA YASAL DAYANAĞI OLMAYAN 'HDP' SORULARI
Birçok cezaevinde yasal dayanağı olmayan "keyfi" soruların tutuklulara yöneltildiğine dikkati çeken Yeter, "Tutuklulara tarafsızlık ve pişmanlık beyanlarında bulunmaları dayatılıyor. Anayasaya aykırı bir biçimde düşüncelerini açıklamaya zorlanıyorlar. Bu keyfi uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor. Mesele oldukça abartıldı artık. En son Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutuklulara ‘HDP hakkında ne düşünüyorsun?, HDP, PKK ile aynı doğrultuda mıdır? Sen nasıl görüyorsun? Cezaevinden çıktığın zaman HDP'de çalışacak mısın?’ şeklinde sorular sorulmaya başlanmış" diye aktardı.
Soruların aynı zamanda yasalara da aykırı olduğunu vurgulayan Yeter, şunları söyledi: "Bu kurulların bu yetkiye sahip olması, yargı mekanizması ve hakim gibi hareket etmesi ve tutukluları bir kez daha cezalandırır gibi denetimlerinin ertelemesine neden olacak değerlendirmelerde bulunmaları kabul edilemez."
