Şirket patronundan cinsel saldırıya uğrayan kadına: Dava açsan da Türkiye'yi biliyorsun, hiç bir şey olmaz

Şirket patronundan cinsel saldırıya uğrayan kadına: Dava açsan da Türkiye'yi biliyorsun, hiç bir şey olmaz
Cinsel saldırıya uğrayan F.S, dava açacağını söylediği şüphelinin ortaklardan birinin ‘Dava açsan da Türkiye'yi biliyorsun, hiç bir şey olmaz, sen yıpranırsın’ dediğini belirtti.

Yağmur KAYA


ARTI GERÇEK-F.S. adlı kadın, yüksekte iple çalışma hizmeti ve eğitimi veren Mira Yüksek Çözümler Eğitim ve Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ortağı ve aynı zamanda Yamaç Dağcılık Şirketi’nin sahibi olan K.A. tarafından 5 Haziran da cinsel saldırıya uğradığını anlattı.

Şirkette, iple erişim teknisyenliği eğitiminde (IRATA) yardımcı eğitmen olarak 25 Ocak’ta işe başladığını anlatan F.S, bu eğitimin İngiltere kökenli uluslararası bir sertifika programı olduğunu ve sertifikasını yükseltmek için 5 Haziran'da girdiği sınavı başarıyla geçtiğini dile getirerek, her eğitim sonrası şirkette bir kutlama yapıldığını belirtti. F.S., bu kutlama sırasında K.A.’nın dikkat çeken bir harekette bulunduğunu söyledi. Tüm kursiyerler gittikten sonra saat 15:00’da IRATA'nın denetleyicisi, baş eğitmen, firmanın muhasebecisi, firmada çalışan teknisyen ve firma patronu K.A.’nın olduğu bir kutlama yaptıklarını dile getiren F.S, K.A.’nın sonra 'şirkette alkol almanın yasak olduğunu' belirterek kamera kaydını kapattığını söyledi.

‘HEP ‘BİZ BİR AİLEYİZ’ DERDİ, HEPSİ PLANLIYMIŞ'

F.S, yurt dışından gelen IRATA temsilcisini havalimanına bıraktıktan sonra K.A.’nın kendisine içki içmeyi teklif ettiğini ve eve bırakacağını söylediğini belirterek "O ana kadar en küçük bir saygısızlık, taciz, imalı herhangi bir tavrını görmedim. Zaten biz bir aileyiz derdi hep" dedi.

Kendisine sık sık içki içme teklifinde bulunan ve eve bırakacağını söyleyen K.A.’nın anayoldan çıkarak topraklı bir yola girdiğini belirten F.S, sonrasında iş yeri sahibinin kendisine ilk önce tacizde, sonrasında ise cinsel saldırıda bulunduğunu anlattı.

Cinsel saldırıya uğradığını kendine geldiğinde anladığını ve yaşadıklarından sonra her şeyin planlı olduğunu kavradığını söyleyen F.S, iş yerine gittiğinde K.A.’nın yanına gelerek "Las Vegas’ta olan Vegas’ta kalır" dediğini ve olayı hemen diğer şirket ortaklarına anlatmak üzere İzmir’e gittiğini söyledi. Şirket ortaklarından B.’nin kendisine ‘Dava açacak mısın?’ diye sorduğunu belirten F.S, bu olayın duyulmasını istemediğini, ileride bu durumun kendisini etkilememesi için sadece şüpheli K.A.’nın ortaklıktan çıkarılmasını talep ettiğini söyledi.

‘BOZULMUŞ GALİBA...’

F.S., İzmir’de bulunan şirket ortaklarının K.A.’yı arayarak İzmir’e gelmesi gerektiğini ve kamera kayıtlarının olduğu hard diski getirmesini söylediklerini anlattı. K.A.’nın ortaklardan birini arayarak kameranın 2 gün kayıt almadığını, ‘bozulmuş galiba’ dediğini söylediğini belirten F.S, K.A.’nın İzmir’e geldiğinde karşı karşıya getirildiklerini söyledi. Avukatıyla gelmek istediğini şirket ortağı B.’ye söylediğini ancak B.’nin kendisinin avukatıyla gelirse kendilerinin de şirket avukatlarını çağırmaları gerektiği ve buna gerek olmadığını, sadece konuşacaklarını söylediğini aktardı.

‘DAVA AÇSAN DA TÜRKİYE’Yİ BİLİYORSUN, SEN YIPRANIRSIN'

K.A.’nın cinsel saldırıyı reddettiğini söyleyen F.S, "Yolda ona benim bira içelim dediğimi, arsaya benim sapalım dediğimi, Mira ofise benim gidelim dediğimi ve kahve içmek için gittiğimizi söyledi. Ben, bu anlattıklarının üstüne ‘Benim sana tecavüz ettiğimi söyle tam olsun’ dedim, sinirden ağlamaya başladım" dedi. F.S, K.A. hakkında dava açacağını söylemesiyle de, ortaklardan birinin kendisine "Dava açsan da Türkiye'yi biliyorsun, hiç bir şey olmaz sen yıpranırsın dedi" diye belirtti.

‘KENDİ ARAMIZDA ÇÖZELİM’ TEKLİFİ

F.S. sonrasında yaşananları şöyle anlattı:

"Ben de bunun (avukat arkadaşımın bilgilendirmesi üzerine) nitelikli cinsel saldırı suçu olduğunu belirttim. En az 12 yıl hapis cezası olduğunu, patronum olduğu için 6 yıl daha eklendiğini, olay günü aşırı derecede sarhoş olduğum için 6 yıl daha ekleneceğini ve en az 24 yıl hapis yatacağını ve bunu para cezasına çeviremeyeceğini ve bunun peşinden koşacağımı söyledim. Bir yandan da sinirden ağlıyordum. O da ‘bu kişiyi ortaklıktan çıkartırsak işini elinden kaybetmiş olacak, bu sektörde daha çalışamayacak ve ona büyük bir ceza olacak, sen şu an burada yıpranıyorsun, dava süreci çok yıpratıcı, bunu kendi aramızda çözelim dedi."

‘ERKEKLER KOALİSYONU OLUŞTURULDU’

F.S., bir "erkekler koalisyonu" kurulduğunu ve kendisine para teklif edildiğini ifade etti. Bunun üzerine Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) ve Mor Çatı Vakfı’na ulaşmaya çalıştığını belirtti. F.S, iş ortaklarının kendi isteğiyle istifa ettiğine dair bir istifa dilekçesi imzalattırdıklarını söyleyerek şunları söyledi:

"Bana normal kendi isteğimle işten çıkıyorum istifasını imzalattı. Sonraki imzalatmaya çalıştığı şey çok komikti, iddialı kişi F. S, savunma kısmında olayı benim ağzımdan gibi; olay günü kutlama yaptık, K.A ile havalimanına gittik ve dönüşte birer bira daha içtik, K.A’nın arkadaşlarının yanına uğradık, orada biraz daha içtik ve sonra Mira Yüksek Çözümler Ofise Uğrayıp Kahve içmeye karar verdik. Altında da ‘K.A’nın 2 hafta içinde ortaklıktan çıkarılması halinde tüm dava haklarımdan vazgeçiyorum’ diye bir feragatname. Okuyunca çok sinirlendim. Bu nasıl bir savunma? Ben 2 gündür size bunu mu anlatıyorum? Bu, K.A.’nın savunması, benim değil, imzalamayacağım dedim. İstifa dilekçeme patronum K.A. tarafından nitelikli cinsel saldırıya uğradığım için işten çıkıyorum yazarsan, bu onları ortaklıktan çıkartmak için yeter dedi avukatım. Ofise tekrar dönüp istifa dilekçemi değiştirip ‘benim burada işim bitti, sizin tavrınız belli’ dedim. 11 Haziran akşamı İstanbul’a döndüm"

‘PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM’

K.A. hakkında şikayette bulunan F.S, davanın peşini bırakmayacağını vurguladı. Dayanışma çağrısında bulunan F.S, cinsel saldırı, taciz ve şiddete uğrayanların sessiz kalmamalarını, kadın örgütleriyle iletişime geçmeleri yönünde çağrıda bulundu.  

SAVCI ŞİKAYET DİLEKÇESİNİ ALMADI: YETKİLİ  DEĞİLİZ

Öte yandan Bakırköy Müracaat Savcılığına şikayette bulunmak üzere gittiğini belirten F.S., savcının yetkili kurumun Büyükçekmece Savcılığı olduğunu söyleyerek, şikayet dilekçesini kabul etmediğini söyledi. F.S'nin avukatı, kaybolma ihtimali bulunan delillerin hızla toplanmak zorunda olduğunu söyleyerek, "Ceza muhakemesi kanunu 160' a göre savcı delilleri toplayıp muhafaza altına toplamakla görevli. Suçun kendisi cinsel saldırı olduğu için delillerin yok olma ve hasar görme riski çok yüksektir" dedi.

Öne Çıkanlar