Seyit Rıza ve yoldaşları anıldı: Dersimliler 84 yıldır atalarının mezar yerini bulmaya çalışıyor

Seyit Rıza ve yoldaşları anıldı: Dersimliler 84 yıldır atalarının mezar yerini bulmaya çalışıyor
'Dersim’de gerçekleştirilen soykırımın başlıca sorumlusu, farklı olma hakkını düşman olarak kodlayıp yok eden ırkçı ideolojidir'

Yağmur KAYA


ARTI GERÇEK- Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledilişinin 84'üncü yıldönümü dolayısıyla Kadıköy İskele Meydanı'nda anma gerçekleşti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF) ve Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) ve çok sayıda Alevi kurumun katıldığı anmada, katledilenlerin anısına saygı duruşunda bulundu, lokmalar dağıtılarak, ağıt yakıldı. 

Anmada, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması, katliama dair bilgi ve belgelerin açıklaması, Dersim isminin iade edilmesi, Dersim halkından özür dilenmesi, katliamda esnasında sürgünler edilenlerin, kayıpların ve evlatlık alınan çocukların listesinin açıklanması, Dersim halkının dillerinize ve Kızılbaş Alevi inancınıza özgürlük tanınması ve Alevilerin eşit yurttaşlık hakkının tanınması yönünde çağrılar vurgulandı. 

DEDEF Başkanı Özkan Tacar, 1937- 38 tarihleri arasında Dersim Soykırımı'nda, Dersim'in önde gelen kişileri Seyit Rıza ve yoldaşlarının 1935 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) çıkarılan Tunceli Kanunu’nun tahakkümcü uygulamalarına direndikleri için tutuklanarak Elazığ Buğday Meydanı'nda idam edildiğini hatırlattı. Yine aynı tarihlerde binlerce kişinin katledildiğini vurgulayan Tacar,  "On binlerce mazlum insanımızın acılı hatıralarını yüreğimizin en derinliğinde hissediyoruz" dedi. 

"Bu katliam, Dersimlilerin belleğinde, tesellisi olmayan ve kabul edilemez bir yara olarak günümüzde dahi kanamaya devam etmektedir.

Dersim kimliğinin ve kültürünün temel taşıyıcısı konumundaki -başta Seyit Rıza olmak üzere-halk önderlerini hileyle katledildikten sonra başsız ve çaresiz kalan Dersim Halkına karşı eşine az rastlanılır bir sürgün, kırım, müsadere ve saldırganlıkla, tartışmasız bir soykırım uygulamıştır" diyen Tacar, devletin, toplumu tektipleştirmek amacıyla 1937’den başlayarak Dersim'in farklı kimliğini yok etmeye ve bunu başarabilmek için de yerel önderliklerin imhasına yöneldiğini söyledi. 

'DERSİMLİ KIZLAR TÜRK VE SÜNNİ AİLELERE VERİLDİ'

Tacar, "4 Mayıs Hükümet kararıyla Dersimde köy boşaltmaları ve sürgünler başlatılmış, direnenler yakılıp bombalanmış, çocuklar, bilhassa da kız çocuklar ailelerden kopartılarak başta subay olmak üzere Türk ve Sünni ailelere verildi. 

'ZEHİRLİ GAZLARLA KATLEDİLDİLER'

Mağaralara sığınan kadın ve çocukların zehirli gazlarla katledilmesinin yanı sıra, köylerinden toplanan masum insanlar ayrımsız kurşuna dizilmiş veya uçurumlardan atılmışlardır. Bu uygulamalarla, sadece Dersim'e karşı değil aynı zamanda tüm insanlığa karşı suç işlemiştir" diyerek, Dersim halkına yönelik büyük bir katliamın gerçekleştiğini ve insanlık suçu işlendiğini söyledi. Bu katliamın bütün insanlık huzurunda lanetlenmesi gerektiğini savunan Tacar, 

"Dersim’de gerçekleştirilen soykırımın başlıca sorumlusu, farklı olma hakkını düşman olarak kodlayıp yok eden ırkçı ideolojidir. Onun günümüzdeki devamı ise, aynı uygulamayı 84 yıl sonra bile sürdüren mevcut siyasal iktidardır. 

Bugün AKP o günlerden aldığı mirası, baraj ve HES'ler, madenler, köy boşaltmaları, arazi tahsisi ve inanç yerlerinin tahribatı ile devam ettirmektedir. 1937/ 1938, Dersim halkına yönelik baskı ve asimilasyon politikalarının toptan bir imha haline dönüşme tarihidir. 15 Kasım 1937 tarihinde Dersim’in önde gelenleri, Seyitleri idam edildi. İdam edilenlerin mezar yerleri belli değil.

'DERSİM 80 YILDIR ATALARININ MEZAR YERİNİ BULMAYA ÇALIŞIYOR'

Dersim 80 yıldır, yaralarını sarmaya, inkar edilmişliğini aşmaya, eşit yurttaşlık hakkını kazanmaya ve tabii atalarının mezar yerlerini bulmaya çalışıyor. Tarihi hatırlamanın ve katledilenlerin anıları önünde saygıyla eğilmenin, ülkemizde ilerde benzeri kitlesel katliamların engellenmesi; insan haklarına saygılı, barışı sağlamış demokratik bir toplumun kurulabilmesi için çok önemli olduğuna inanıyoruz." 

Dersim’de Seyit Rıza’ya diz çöktürmek için tüm entrikaların denendiğini ama tüm entrikalara rağmen Dersim halkının direndiğini ifade eden HDP Milletvekili Zeynel  Özen, "Seyit Rıza uzun süren bombardıman nedeniyle taş üstünde taş kalmayan Dersim’de, halkın daha fazla zarar görmemesi için kendi isteğiyle teslim oldu.  Erzincan Valisiyle görüşmeye giderken tutuklanmıştır. Burada 2884 sayılı Tunceli Kanunu ile kurulan Özel Mahkeme’de yargılanarak iki ay süren formalite bir kovuşturmanın ardından Uşene Seyid, Aliye Mırze Sili, Cıvrail Ağa, Hesen Ağa, Fındık Ağa, Resik Hüseyin ve Hesene İvraime Qıji ile birlikte idam edilmiştir" dedi.

Anma lokmaların pay edilmesiyle sona erdi.

Öne Çıkanlar