Sette tacize uğrayan kurgu asistanı İlay Arıkan’ın davası görüldü

Sette tacize uğrayan kurgu asistanı İlay Arıkan’ın davası görüldü
Kurgu asistanı olarak çalıştığı projede Mertkan Bozkurt tarafından cinsel saldırıya uğradığını beyan eden İlay Arıkan’ın davası Çağlayan’da 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya avukatı Hülya Gülbahar ile gelen Arıkan’ı sinema sektörü ve dizi setlerindeki kadınlara yönelik taciz ve şiddetin bitmesini amaçlayan Susma Bitsin platformundan arkadaşları da yalnız bırakmadı.

 

2018 yılında Elit İşcan’ın Yaşamayanlar (2018) dizisindeki rol arkadaşı Efecan Şenolsun’a, kendisine cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla açtığı dava setlerde cinsiyet mücadelesinde bir dönüm noktası olmuştu.

 

Aynı dönemlerde bir grup kadın sinemacının setlerdeki cinsel taciz ve ayrımcılıkla mücadele etmek üzere kurduğu Susma Bitsin platformunun da yarattığı kolektif güç ve destekle birçok taciz mağdurun haklarını aramaya başlamıştı.

 

‘KOLEKTİF ÜRETİM ALANLARI ‘İŞ YERİ’ OLARAK GÖRÜLMEK İSTENMİYOR’

 

Kurgu asistanı İlay Arıkan, görev yaptığı Akıncı (2021) adlı dizinin çalışmaları sırasında kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu, sarkıntılık yaptığını ve kendisini tehdit ettiğini beyan ettiği kurgu yönetmeni Mertkan Bozkurt’tan şikayetçi oldu. Mertkan Bozkurt’un bu suçlardan yargılandığı davanın ilk duruşması 23 Eylül 2021’de ikinci duruşması ise 14 Aralık 2021’de İstanbul’da görüldü.

 

Kadına yönelik şiddet ve taciz davalarında pek çok kadını savunan avukat Gülbahar konuyla ilgili yaptığı açıklamada "İlay’ın davası iş yerinde başlayıp, emrivaki bir ev ziyaretinde sürdürülen bir cinsel saldırı ve cinsel taciz davasıdır. Bu cümlede iki önemli konu var: İlki iş yeri tanımıdır. Kültürün, sanatın kolektif üretim alanları "iş yeri" olarak görülmek istenmiyor. Sanat, haklı olarak kimliğin, kişiliğin kendini gerçekleştirme alanı ve bir yaşam biçimi olarak görülüyor. Ama sanatın bir iş yerinde üretilmekte olduğunu da unutmamak gerekiyor. Çünkü unutulduğu takdirde, bu alanlarda çalışma hayatı, kuralları belirsiz, çoğu zaman kişisel ve keyfî uygulamalarla yürüyen, denetimsiz bir sürece dönüşebiliyor" dedi.

 

Davanın bir sonraki duruşması 6 Ekim 2022 tarihine ertelendi.

 

 

Öne Çıkanlar