Peker’in heybesinden bu sefer Külünk çıktı

Peker’in heybesinden bu sefer Külünk çıktı
Sedat Peker'in yayınladığı ses kayıtlarında, AKP'li Külünk'ün kendisine Biden ve Erdoğan görüşmesinin önemini anlattığı iddiası yer alıyor

Türkiye seçim sathı mailine girerken, bir süredir susan Sedat Peker yeniden sahne almaya başladı. "Suç örgütü lideri" olmakla suçlanan ve ülke dışında bulunan Sedat Peker, ‘Deli Çavuş’ isimli twitter hesabından, gazeteci Nedim Şener aleyhine yazdığı yazılara "delil" diyerek bazı ses kayıtları ekledi. 

OLAĞAN HEDEF: AĞAR

Üç ses kaydında Peker, konuştuğu kişinin iktidar partisi milletvekillerinden Metin Külünk olduğu imasını yapıyor. Kayıtlara göre, Külünk olduğu dile getirilen kişi, Peker’i yaptığı yayınlara son vermesi için ikna etmeye çalışıyor. Sosyal medyada ilk sıralara yerleşen ses kayıtlarına göre, Külünk olduğu belirtilen kişi, hem ABD başkanı Biden’ın hem de "Batı başkentlerinin", "Beyefendiye"ye, yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a saldırdığını dile getiriyor. Sedat Peker ise konuyu, evinde yapılan aramada eşine yönelik uygulamalara getirip, hakkında ağır ifadeler kullandığı Mehmet Ağar’ı suçluyor. 

"ALDIM EMANETİ"

Külünk, Peker’in şikayetlerinin "haklı" olduğunu dile getirirken, yaptığı yayınların doğru olmadığını anlatmaya çalışıyor. Peker ise devlet aleyhine tek cümle kurmayacağını belirtip, konuşmayı sürekli kendi istediği seyirde tutuyor. Arada Berat ve Sedat Albayrak olduğu anlaşılan kişilere de söz geliyor. İlgi çekici bir nokta, Külünk’ün 15-27 Aralık sürecine değinerek, Serhat Albayrak ile sadece o tarihte bir konuşma yaptığını, sonra hiç konuşmadığını söylemesi. Konuşmanın finali ise daha da ilginç bir hale geliyor: Peker, muhatabından Berat (Albayrak) bey ile konuşmasını ve ona kendi sözlerini aktarmasını istiyor, fakat en ilgi çekici olan bunlardan çok, Külünk olduğu dile getirilen kişinin cevabı. Peker’in muhatabı, birkaç defa, "Aldım emaneti" diyerek, Peker’in söylediğini yapacağını ima ediyor. 

"İÇERİYİ BİLİYORUM" MESAJI

Kayıtlardaki konuşmalar ve Külünk adının ortaya açık biçimde atılması, Peker’in bütün diyaloglarını kayıt altına aldığını ve kendi planına göre hepsini yayınlayacağını bir kere daha ortaya koyuyor. Anlaşıldığına göre Peker aynı zamanda, hem emniyet içinde hem de iktidar çevreleri hakkında geniş bilgi sahibi olduğunun kamuoyu tarafından anlaşılmasını da istiyor ve bu amaçla konuşmayı sürekli kendi istediği çerçevede tutuyor. 
Metin Külünk adı, Peker ilk videoları yayınladıktan sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından, isim vermeden, "Mafyadan 10 bin dolar alan milletvekilleri var" yönlü söz ile ortaya atılmıştı. Ancak Soylu, muhalefet dahil birçok defa kimi kast ettiğini açıklaması istenmesine rağmen, bir isim vermemişti. 
Sedat Peker, ilk video serisini yayınlarken geçen yıl Haziran’da, Erdoğan’ı işaret ederek, "bir sonraki videoda helalleşeceğini" söylemiş, daha sonra bu konulara uzun süre girmemiş ve Birleşik Arap Emirlikleri yönetiminin yasak getirdiğini söylemişti. En son, Gazeteci Erk Acarer’e Külünk’ün arayıp video yayınlamamasını istediğini aktarmıştı. 
Külünk’ün sözünü ettiği "17/25 Aralık" süreci ise, iktidar üyesi dört bakan ile Erdoğan ailesi dahil birçok kişi hakkında peş peşe yayınlanan ses kasetleriyle başlayan bir yargı mücadelesini ifade ediyor. İktidar kasetlerden ve bakanlar aleyhine yürütülmek istenen adli süreçlerden Gülen cemaatini sorumlu tutmuş, karşı hamlelerle işlem yapan polis, savcı ve yargıçlar görevden alınmıştı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 17/25 aralık süreci, "FETÖ" yani "Fethullahçı Terör Örgütü"nün bir komplosu olarak tanımlanmıştı.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar