Sancar: Artık final yılındayız
Seda TAŞKIN
+GERÇEK- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Hatay’da çeşitli ziyaretler gerçekleştiriyor. Sancar, Samandağı'nda gerçekleştirdiği esnaf ziyaretinin ardından sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantının yapılacağı salona "Çözüm Biz’iz", "Savaşlara ve Sömürüyü Hayır" pankartı asıldı.
Toplantı öncesi Sancar, basına açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin zor günlerden geçtiğini söyleyen Sancar, "Artık final yılında olduğumuzu söylüyoruz. Son 20 yılda ağırlaşan krizleri aşmak için bir yol bulmak zorunluluğunu kendini dayattığı bir aşamadayız. Bu yıl yapacağımız çalışmalar önümüzdeki on yılların kaderini ekilecektir buna inanıyoruz. Bu nedenle bizler çalışmalarımızda farklı toplum kesimlerini dinlemeyi, onların öneri ve eleştirilerini almayı çok değerli buluyoruz. Çoklu kriz derken çok başlık altında sıralanacağını biliyoruz" dedi.
Bir avuç sermayenin zenginleştiğini ancak halkın sofrasına ekmek alacak gücü kalmadığını söyleyen Sancar, "Sadece enflasyonun kendisi bile büyük bir kaynak transferidir. Bu kadar ağırlaşmış ekonomik tablo karşısında bir çıkış bulmak zorundayız. Adil bir gelecek, onurlu bir yaşam sunmak zorundayız. Bunu da ancak halkçı ekonomi ve sosyal adalet temelinde gerçekleştirebiliriz" dedi.
Toplumun örgüt ve kesimlerini dinlemek ve onlarla birlikte yürümek zorunda olduklarını söyleyen Sancar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sebepleri göremezsek sonuçları düzeltme şansı da bulamayız. Bu düzenintemelinde emeğin sömürüsüne dayalı bir düzen var. Ülkenin kaynakları bir avuç sermayedara ayrıldığı için, halk giderek yoksullaşıyor, açlık giderek yayılıyor. Öncelikle bu rant düzenini, savaş politikalarını durduracak bir iradeye ihtiyacımız var.
‘HAZİNE GARANTİSİ İLE KAYNAK AKTARIMI YAPILIYOR’
Şirketler bugün bizim cebimizden zengin oluyor. Hazine garantisi ile büyük bir kaynak aktarımı yaşanıyor. Bunun durdurulması önceliğimizdir. Öte yandan savaşa ayrılan kaynakların yoksullaşmada belirleyici olduğunu görmek zorundayız. Kürt sorununda çözümsüzlük nedeniyle güvenliğe kaynak aktarımı ekonomik krizde önemli bir nedendir.
‘ADALETİN OLMADIĞI ÜLKEDE NEFES ALMAK DA OLMAZ’
Bizim savaşlara karşı çıkma çağrımızın bir anlamı var. Bunların en çarpıcı olanı ise sömürüyü ve bu talanı durdurma hedefidir. Savaş ve sömürü politikaları iç içedir. Savaş politikaları aynı zamanda sömürüsünün gerekçelerini halktan gizleme yöntemi olarak bakılıyor. En başta yapmamız gereken şeyin güçlü bir savaş karşılığını oluşturmaktır."
Baskı politikaları ile ülkenin nefessiz bırakıldığını söyleyen Sancar, "Ayrımcılık politikaları, yargı yoluyla işletilen tasfiye planları da aynı tablonun önemli bir parçasını oluşturuyor. Adaletin olmadığı ülkede nefes almak mümkün olmaz" diye konuştu.
Yargının iktidarın elinde olduğunu ve muhalefeti susturma aracı olarak kullanıldığını söyleyen Sancar, konuşmasına şöyle devam etti:
"Pek çok muhalif kesime yönelik planlı baskılar elbette bugün yaşadığımız sorunların nedenlerini oluşturuyor. Amaç otoriterliği kalıcı hale getirmektir. Buradan çıkış toplumsal barış temelinde güçlü bir birlikte oluşturmaktan geçiyor. Bu ağır yıkımla tek başımıza baş etmemiz mümkün olmaz. İktidarın devreye koyabileceği çeşitli oyunlar vardır. Bu nedenle özgürlük isteyen her insanı buluşturacak geniş bir demokratik mücadele birliği oluşturmamız gerekiyor. Çözüm buradan geçmektedir. Temel hedefimizi bütün demokrasi güçlerini bir araya getirmektedir.
Gerçek demokrasi inşa etmek ancak geniş bir birliktelikle mümkün olacaktır. Bu nedenle gittiğimiz kentlerde barış temelinde buluşma çalışmalarımızı gerçekleştirmek istiyoruz. Biz farklılıklarımızı bir kenara koymadan, ortaklıklarımızı esas alarak yolumuzu belirlemek istiyoruz."
'BARIŞ İÇİN SAMİMİ OLMAK GEREKİYOR'
Sancar, sözlerinin devamında Suriye savaşına ve Türkiye’nin olası askeri operasyonuna değindi:
"Bu savaşın bitmesini istiyoruz. Bölgede barışın sağlanması bizim en önemli hedeflerimizdendir. Barış tabandan kurulur. Toplumdan hareketle inşa edilir. Bu ülkede kendi iç barışımızı, Kürt sorununda demokratik çözümü, güçlü bir toplumsal beraberlik ve mutabakat ile kurabiliriz. Bölgesel barış da halkların iradesini tanıma ve demokratik bir ortamda özgürce yaşayabilecekleri bir ortamla mümkündür. Halkların iradesine saygı olmadan barışın kurulmasının imkanı yoktur. İktidar Suriye ile diyalog mesajları veriyor ve sanki gerçekten orada bir çözümün taraftarıymış gibi bir hava yaratma gayreti içerisine giriyor. Gerçekten çözüm istiyorsak, diyalog ile barışı inşa etmek istiyorsak, öncelikle samimi olmak gerekiyor. Müzakereyi başka savaşlara gerekçe ve araç olarak kullanmamayı kabul etmek zorundayız. Savaşı derinleştirecek araçlar için diyalogu kullanacak kim varsa bu ülkeye barış da çözüm de getirmez."
Sancar’ın konuşmasının ardından, CHP milletvekili Serkan Topal ve TİP milletvekili Barış Atay'ın da katıldığı toplantı basına kapalı olarak devam etti.
