Sağlıkçılar Bakan Koca'ya seslendi: 'Fahrettin bizi kahrettin'

Sağlıkçılar Bakan Koca'ya seslendi: 'Fahrettin bizi kahrettin'
Özlük hakları için Türkiye’nin dört bir yanından gelerek Ankara'da buluşan sağlıkçılar, ‘Fahrettin bizi kahrettin, yeter’ diyerek Sağlık Bakanı Koca’ya seslendi, taleplerini açıkladı.

Kapak fotoğrafı: Duvar


Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tarım Orman Çevre ve Hayvancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın çağrısıyla yurt genelinden sağlık çalışanları, ‘Emek Bizim, Söz Bizim, Sağlık Hepimizin’ sloganıyla Ankara Anıtpark’ta düzenlenen 'Beyaz Miting'te buluştu. 

Hükümetten, sağlık çalışanlarının koşullarında ve ücretlerinde iyileştirme, çalışma şartları, randevu sistemi, doktorların güvenliği, istihdam politikaları, koruyucu sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi gibi 10 acil talepte bulunan sağlık emekçileri, taleplerinin bir an önce hayata geçirilmesini istedi.

Foto: Mezopotamya Ajansı

‘KORKMUYORUZ, HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ’

Duvar’dan Müzeyyen Yüce’nin haberine göre TTB öncülüğünde Türkiye’nin farklı kentlerinden sabah saatlerinde Ankara’ya ulaşan sağlık çalışanları, öğle saatlerinde miting alanında bir araya geldi.

"Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz", "Direne direne kazanacağız" sloganları eşliğinde miting alanına giriş yapan sağlık çalışanları, ellerinde ‘Herkes için sağlık hemen şimdi’, ‘Hastaneler halkındır, satılamaz’, ‘Malpraktisin nedeni hekim değil, sağlık sistemidir’, ‘Sağlıkta şiddet sona ersin’, ‘5 dakikada hekimlik yapılmaz, 5 dakikada sağlık olmaz’ afişleri taşıdı.

‘GÖNÜL ERDEN SERBEST BIRAKILSIN’ TALEBİ

Alanda ayrıca tutuklu bulunan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) eski Eş Genel Başkanı Gönül Erden'in ‘Gönül Erden serbest bırakılsın’ pankartı ile ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ afişleri de yer aldı.

‘FAHRETTİN RANDEVU BULAMIYORUZ, RANDEVUSUZ BAKAR MISIN?’

Beyaz Miting’de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya da mesaj yollandı. Sağlık çalışanlarının taşıdığı afişlerde, ‘Yeter! Fahrettin bizi kahrettin’, ‘Fahrettin randevu bulamıyoruz. Randevusuz bakar mısın?’ ifadeleri yer aldı.

ANKA'dan Dilan Kutlu ve MErve Güven'in haberine göre; Hekimler ve sağlık çalışanları, taleplerini dile getirmek amacıyla Türk Tabipleri Birliği (TTB) öncülüğünde bugün Anıtpark’ta düzenlenen Beyaz Miting’de bir araya geldi. "Emek bizim, söz bizim, sağlık hepimizin" sloganıyla seslerini yükselten hekimler ve sağlık çalışanları, yaşadıkları sorunları ve taleplerini şöyle anlattı:

‘ŞİMDİYE KADAR TEORİKLE PRATİK ARASINDA HİÇBİR ZAMAN UYUM OLDUĞUNU GÖRMEDİK’

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sezin Dik: Bugün buraya sözümüzü söylemeye, taleplerimizi haykırmaya geldik. Bir asistan olarak, nöbet ertesi ücretli izin hakkı istiyorum. Çalışma şartlarının tüm hekimler ve sağlık çalışanları için iyileştirilmesini istiyorum. 7200 ek gösterge ve emekliliğimize yansıyacak ücretler istiyoruz. Maaşlarımızın yetmesi mümkün değil. Biz asistan hekimler olarak, yoksulluk sınırının çok altında hatta saf maaşlarımızın açlık sınırında alan bir hekim grubuyuz. Bunun emeğimizin karşılığı olmadığını biliyoruz, bunu söylüyoruz ama hiçbir şekilde karşılık bulmuyor. ‘Nereye giderseniz gidin’ diyorlar. Kapılar gösteriliyor ama biz hiçbir yere gitmiyoruz. Şimdiye kadar teorikle pratik arasında hiçbir zaman uyum olduğunu görmedik. Kanunların uygulamaya geçtiğini görmedik. Sağlıkta şiddetin, hiçbir zaman şiddet uygulayıcısının gereken cezayı aldığını görmedik. Daha fazlasını istiyoruz çünkü daha fazlasını hak ettiğimizi düşünüyoruz. Taleplerimiz gerçekleşmezse eylemlik sürecimiz devam edecek.

‘ÇOCUKLARIMIZA KIYAFET, AYAKKABI ALAMAZ HALE GELDİK’

İSAHED Genel Başkanı Vildan Aydın: İstanbul’dan geldik. Aylardır ertelenen, görünmezden gelinen taleplerin karşılanması için taleplerimizi bir kez daha yinelemek için buradayız. Öncelikle etkin bir şiddet yasası, yoksulluk sınırı altında ücretlerimizin günümüz gerçeklerine uygun bir şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde asgari ücretle çalışan arkadaşlarımız için taban ücretlerin yeniden düzenlemesini istiyoruz. Hemşire, ebe arkadaşlarımız asgari ücretin altında düşük ücret alıyorlar. Aile hekimlerimiz de asgari ücretin çok az üstünde ücretler alarak bu işi sürdürmeye çalışıyorlar. Maalesef geçinemiyoruz. Çocuklarımızı okula gönderirken ceplerine harçlık koyamıyoruz. Üstüne kıyafet, ayaklarına ayakkabı alamaz hale geldik. Markete gidemiyoruz. Gıda, barınma ve giyinme gibi yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılayamaz duruma geldik.

‘ÇOĞU KİŞİNİN KARİYER HEDEFİNDE TÜRKİYE’DE DOKTORLUK YOK’

Tıp fakültesi 4. sınıf tıp öğrencisi Baran Balkan: Buraya özlük haklarımızı ve halkın sağlık hakkını savunmaya geldik. Tıp öğrencilerinin yaşadığı en büyük sorun, eğitimin çok kalitesiz olması. Ekonomi kötü gittiği için barınmakta, beslenmekte, ulaşımda, çok temel insani haklarda sorun yaşıyoruz. Hastanelerde mobbinge maruz kalıyoruz. Pek çok arkadaşımız yurt dışı düşünüyor. Çoğu kişinin kariyer hedeflerinde Türkiye’de bir doktorluk yok. Bu, en büyük sorunlarımızdan bence. Ben Türkiye’de kalacağım ama kendim fedakârlık yaparak. Bu devlet, herkese burada insanca yaşayabileceği bir hayat sağlanmakla yükümlü. Özellikle cerrahi branşlarda pek çok insan mobbinge maruz kalıyor. Pek çok asistan hekim bunlara dayanamayıp intihar ediyor. Bu, tıp öğrencileri için de geçerli. Enes Kara’nın intiharını hala unutmadık, onu cemaat yurtlarına teslim eden eğitim sistemi ve hükümeti de unutmuş değiliz. Bunları düşünmek tedirgin ediyor ama ben elimden geldiği kadar burada kalmaya çalışacağım.

‘ÜCRETLER HEPİMİZ İÇİN YETERSİZ’

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Üyesi Fatma Yüksel: Sağlık hizmetlerinin koruyucu, önleyici ve tedavi ediciyle beraber biyopsikososyal bütünlük içinde verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Sağlığın evrensel tanımı da bunu gerektiriyor. Alanlarda biz, haklarımızı talep ederken aynı zamanda hizmet sunduğumuz dezavantajlı yaşlı, kadın, engelli, mülteci, çocuk, ihmal ve istismara uğrayan bireylerin ve bunların sağlık sistemine yansıyışıyla ilgili onların da haklarının savunuculuğunu yapıyoruz. Kamu sistemi içerisinde ücretlerin hepimiz için yetersiz olduğunu söylemek mümkün. Zaten bütünlüklü olarak da bu talepler için buradayız.

TAŞCIER: SAĞLIK EMEKÇİLERİ OLMADAN BİNALARIN HİÇBİR ANLAM TAŞIMADIĞINI HEP BİRLİKTE GÖRDÜK

Mitinge destek veren milletvekilleri de şu değerlendirmelerde bulundu:

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer: Sağlığa emek veren tüm emekçiler bugün dayanışmayla buradalar. Çok fazla sıkıntıları var ama en büyük sorunları, sorunlarını iktidara anlatamıyorlar. Bir ortak akıl yok. Herhangi bir çözüm üretildiğinde meslek odaları, meslek örgütleri maalesef yok sayılıyor. En son bunu Sağlıkta Şiddet Yasası’nda gördük. Dolayısıyla buradan iktidara seslerini daha güçlü bir sesle duyuruyorlar, ama duymayanlar onlar. Zor bir pandemi süreci yaşadık. Bu pandemi sürecinde binaların, lüks hastanelerin hiçbir önemi olmadığı; içerisinde sağlık emekçileri olmadan binaların hiçbir anlam taşımadığını hep birlikte gördük. Bu bize bir ders olsun, sağlık emekçilerinin sesine kulak verelim.

KERESTECİOĞLU: TÜRKİYE’DE EMEKÇİ OLAN KİMSEYE VERİLEN SÖZLER TUTULMUYOR

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu: Neden bütün özel hastaneler şehir merkezlerinde ve devlet hastaneleri şehrin dışına taşındı? Ne hasta olan insana değer var ne o hasta olan insana hayatı pahasına bakmaya çalışan doktorlara, sağlık emekçilerine saygı var. İnsanlar bunu dile getirmek ve haklarını savunmak için buradalar. Bizim için pandemi boyunca gece gündüz çalıştılar ama onlara verilen sözler tutulmuyor. Zaten Türkiye’de emekçi olan kimseye verilen sözler tutulmuyor. O nedenle birlikte mücadele diyoruz.

ÜNSAL: 2021 YILINDA 1405 DOKTOR ÜLKEYİ TERK ETTİ

CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal: Sağlık çalışanları, özellikle son iki yılda, Covid döneminde gördük, çok sıkıntı çekti ama bunun karşılığında Sağlık Bakanlığı ve bu siyasi iktidar kesinlikle doktorlardan ve sağlık çalışanlarından kötü not aldılar. Çünkü bize sahip çıkmadılar. 500’ün üzerinde, Covid döneminde sağlık çalışanı öldü. Bu kadar sıkıntılı süreçte bu ülkenin kocaman Cumhurbaşkanı, -artık ‘kocaman’ derken düşünüyoruz, kocaman bir soru işareti- ‘doktorlar gitsin’ dedi. Bu ülkede yalnız 2021 yılında doktora şiddetten, ekonomik sorunlarının çözülmediğinden, nöbet sorunlarından ve bunlar gibi birçok sorundan dolayı bin 405 doktor, 2021 yılında ülkeyi terk etti. Yakında ülkede doktor bulamayacaksınız. Buradan Tayyip Erdoğan’ı uyarıyorum; Türkiye’de kendinizi ameliyat edecek doktor bulamayacaksınız, çünkü cerrahi branşlara bile şu an tercih yok.

ŞAHİN: SON 2 YILDA 10 BİNİ AŞKIN HEKİM İSTİFA ETTİ

CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin: Son iki yılda 10 bini aşkın hekim arkadaşımız istifa etti. İki yılda 2 bin 500 hekimimiz yurt dışına gitti ama biz artık ‘bunlar dursun’ diyoruz. Yıllarca emek verip yetiştirdiğimiz hekimlerimiz kendi ülkelerinde kalsın, kendi halkına hizmet etsin istiyoruz. Hekim arkadaşlarımıza hak ettikleri özlük hakları verilsin, talebimiz budur.

Öne Çıkanlar