Sağkan: Feyzioğlu'nun hukuksuzluklara ses çıkarmaması kaybetmesinde etkili oldu

Sağkan: Feyzioğlu'nun hukuksuzluklara ses çıkarmaması kaybetmesinde etkili oldu
Sağkan, '150 bin avukatın örgütlü gücüyle tüm baroların desteğini alarak çok ciddi bir baskı unsuru olacağız' dedi.

Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) yeni Başkanı Erinç Sağkan, Sağkan, Habertürk TV'de Fatih Altaylı'nın konuğu oldu.

"Ben listeleri kendim belirlemedim. Örneğin Akdeniz Bölgesi kendi içerisinde bir çalışma yaptı. Diğer bölgeler de öyle" diyen Sağkan, eşitlerin başkanı olarak görevini sürdüreceğini söyledi. "Temeli hak savunuculuğu olan meslek maalesef bu felsefeden uzaklaşmaya başladı" diyen Sağkan, "Ülkemizde hiçbir yurttaş savunmasız kalmayacak dedik. TBB'nin sadece söylemde değil çok daha etkin şekilde yargı yollarını kullanmak suretiyle ciddi anlamda etkin olacağı bir süreci hayata geçirmek zorundayız" diye konuştu.

Erinç Sağkan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

'FEYZİOĞLU'NUN HUKUKSUZLUKLARA SES ÇIKARMAMASI SEÇİMLERİ KAYBETMESİNDE ETKEN OLDU'

"Seçimleri kazanmamız ile ilgili dün itibariyle kamuoyunda çok büyük bir algı ortaya çıktı. Bunu görüyoruz. Türkiye bir Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetilmeye başlandı. Yargının gerekli görevlerini yerine getiremediği bir süreci yaşamaya başladık. Sayın Feyzioğlu'nun geçtiğimiz dönemde yargı eliyle oluşturulan hukuksuzluklara sahip çıkması, bunlara karşı bir duruş sergilememesi de, iktidarın yanında konumlanması olarak algılandı. O nedenle gelinen süreçte Sayın Başkan'ın kaybetmesi kamuoyu tarafından büyükşehir belediyelerindeki zafer gibi yorumlandı.

'ÇOKLU BARO OLAYI BİR KIRILMA OLDU'

"Önceki dönem TBB, insan hakları konusundaki ihlallere suskundu. Çoklu baro olayı da bu konuda bir kırılma oldu. Önceki dönem başkanı bizzat bu yasayı destekledi. Çoklu baroda 50 üyesi olan bir baronun 4, 21 bin üyesi olan İstanbul Barosu'nun ise sadece 8 delegesi var. Bu baroların kuruluş süreçlerinde kamu kurumlarındaki avukatlara baskılar yapıldı. İnsanlar ekonomik olarak açlıkla sınanmaya çalışıldı. Delegeler üzerinde de baskı oluşturulmaya çalışıldı.

'LİSTELERİ KENDİM BELİRLEMEDİM'

"Çok sayıda baro, çoklu baroya karşı demokratik haklarını kullanıp bir tepki gösterdiler. Listemizi belirlerken de 22 Haziran ruhunu yansıtan bir çalışma gerçekleştirmeye çalıştık. Ben listeleri kendim belirlemedim. Örneğin Akdeniz Bölgesi kendi içerisinde bir çalışma yaptı. Diğer bölgeler de öyle. Öte yandan bölgeler çalışmalarını yaparken, kadın ve erkek adayların sayısıyla ilgili bir kıstas gerçekleştirilmedi. Bu konudaki eleştirileri haklı buluyorum.

'TÜRKİYE ÇOK AĞIR BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR'

"Türkiye çok ağır bir süreçten geçiyor. Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı, kürsü dokunulmazlığının ortadan kaldırıldığı, AYM'nin kararının yerel mahkeme tarafından uygulanmadığı, Anayasa'nın 90. mahkemesinin yok hükmünde kaldığı sayısız örnekler sayabileceğim ciddi hak ihlallerinden bahsediyoruz. TBB'nin sadece söylemde değil çok daha etkin şekilde yargı yollarını kullanmak suretiyle ciddi anlamda etkin olacağı bir süreci hayata geçirmek zorundayız. Bu süreç içerisinde bizim vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu TBB yapısı olmalıdır. 

'ÇOK CİDDİ BASKI UNSURU OLACAK TBB'Yİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ'

"Son 8 yılda hukuk fakültesi sayısı ise yüzde 25 oranında arttı. Eğitimin niteliği de düştü. Ekonomik bir kaos da var. Temeli hak savunuculuğu olan meslek maalesef bu felsefeden uzaklaşmaya başladı. Avukatların mesleki sorunlarında 150 bin avukatın örgütlü gücüyle tüm baroların desteğini alarak çok ciddi bir baskı unsuru olacak TBB'yi hayata geçireceğiz. Bizim bu meslek olarak hayatta kalma yöntemlerimizin tamamının önünü kapattılar.

'KADIN ADAY KONUSUNDAKİ ELEŞTİRİLERİ HAKLI BULUYORUM'

"Çok sayıda baro, çoklu baroya karşı demokratik haklarını kullanıp bir tepki gösterdiler. Listemizi belirlerken de 22 Haziran ruhunu yansıtan bir çalışma gerçekleştirmeye çalıştık. Ben listeleri kendim belirlemedim. Örneğin Akdeniz Bölgesi kendi içerisinde bir çalışma yaptı. Diğer bölgeler de öyle. Öte yandan bölgeler çalışmalarını yaparken, kadın ve erkek adayların sayısıyla ilgili bir kıstas gerçekleştirilmedi. Bu konudaki eleştirileri haklı buluyorum.

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

"Aynı yöntemleri kullanıp farklı sonuçlar alamayız. Türkiye'de kadına dönük cinsel saldırı ve şiddetin çoğu maalesef evin içerisinde kalıyor. Bu tür olayları Bakanlık takip ediyor. Ama biz evin içerisinde kalanı ortaya çıkarmalıyız. 'Evet gidip anlatırsam bana destek verecek, sırrımı koruyacak bir mekanizma var' demeli şiddete uğrayan kadınlar."

Öne Çıkanlar