'Rus oligarklar Londra’da el konulan mallarını geri alamayabilir'
Politico Avrupa sitesi, Libya örneğinden yola çıkarak Rus Oligarkların Londra’da el konulan mallarını bir daha geri alamama ihtimalinin yüksek olduğunu, bu durumun da el konulan malların idaresi meselesini gündeme getireceğini yazdı:
"Bu daha önce duyduğumuz bir hikaye: Bir hükümet, daha geniş bir cezai baskının parçası olarak acımasız bir rejime ait değerli gayrimenkulleri donduruyor.
Ama satılmazlarsa bu binalara tam olarak ne olur?
Rus oligarkları on yıllardır Londra’nın lüks malikanelerini satın alıyorlardı. Birleşik Krallık hükümetş şimdi Ukrayna'yı işgali nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımların bir parçası olarak bunlara el koyuyor. Ancak 2011'deki Arap Baharı ayaklanmasının ardından Birleşik Krallık'ın Libya Varlık Fonu’nun Londra'daki mülklerini dondurduğu bir önceki uygulamasından öğrenilecek çok net dersler var.
Bu mülkler kararın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen bir çözülme belirtisi yok. Libya'nın yatırımları İngiltere'nin başkentinde kilitli kalmaya devam ediyor.
Bu dondurma kararı, toplam değeri yaklaşık 700 milyon pound ile 800 milyon pound olan üç merkezi Londra ofis binasını kapsıyordu. Ofis olarak hizmet vermeye devam edebilmeleri için bakım çalışmalarına izin veren katı bir lisansa tabiler. Ancak hiçbir şekilde iyileştirilemezler veya diğer yatırımcılara satılamazlar.
Ofisleri yöneten emlakçı Jeremy Grey, lisans kısıtlamalarının lobide taze çiçek bulundurmaktan çevre düzenlemelerine uymaya kadar her şeyi etkilediğini söyledi.
Emlak ajansı James Andrew International'ın genel müdürü olarak görev yapan Grey, 'Enerji verimliliğini artıracaksanız, doğası gereği binayı iyileştiriyorsunuz' dedi. Bu, yasaların içinde kalarak bu tür temel gereksinimleri karşılamaya çalışan yöneticiler için bilinmez bir alan yaratır.
Libya portföyü, Londra'nın en iyi merkezi lokasyonlarında bulunuyor. Bir ofis bloğu olan Portman House, alışveriş merkezi Oxford Street'e doğru uzanırken, Beaufort House ve 14 Cornhill, Londra’nın en önemli noktalarındadır.. Bu ikinci mülk, ironik bir şekilde şu anda onaylanmış Rus bankası VTB'ye de ev sahipliği yapmaktadır.
Ancak ülke, diktatör Muammer Kaddafi'nin düşüşünün ardından girdiği siyasi istikrarsızlıkla sarsıldığı için, sıradan Libyalıların bu değerli yatırımlarından yakın zamanda geri dönüş alması pek olası değil. Devir teslimin asla gerçekleşemeyeceği ihtimali bile var.
Bu deneyim, Ukrayna'nın acımasız işgali uzun süredir Londra mülkünü güvenli bir sığınak olarak gören Rus seçkinleri için keskin bir uyarı olabilir.
Zamanın Londra Belediye Başkanı Boris Johnson 2014’te, 'Sumatra ormanları orangutan için neyse, Londra da milyarder için odur. Biz onların doğal yaşam alanıyız' demişti.
Londra'nın üst düzey konut emlak piyasasına o kadar çok Rus parası aktı ki, şehre 'Londragrad' ve 'Moskova-on-Thames' adı verildi.
Oligarklar, başkentin en pahalı mahallelerini çevreleyen beyaz sıvalı cephelerin ardında gösterişli evlere sahip. Örneğin Chelsea Futbol Kulübü sahibi Roman Abramovich'in 150 milyon sterlinlik 15 yatak odalı bir Kensington konağına sahip. Hükümete göre, enerji kralı Oleg Deripaska, Birleşik Krallık'ta milyonlarca sterlinlik bir mülk portföyüne sahip.
Mikhail Fridman, kuzey Londra'da, imparatorluk ihtişamını geri getirme vaadiyle satın aldığı Athlone House adlı büyük bir Victoria mülküne sahip. Salı günü İngiltere, Fridman da dahil olmak üzere 51 oligarkı daha yaptırım çetelesine ekledi.
Ancak Rus yaptırımlarının ölçeği ve dondurulan varlıkların hacmi, Batı hükümetleri için Libya örneğinden daha büyük bir pratik zorluk teşkil ediyor.
Sertifikalı Kara Para Aklamayı Önleme Uzmanları Derneği'nin (ACAMS) küresel yaptırımlar ve risk başkanı Justine Walker, 'Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, hiç bir zaman yaptırım uygulanan bireylerin bu kadar çok varlığına sahip olmadılar. Yatları ne yapacaksın? Atları ne yapacaksın? Tüm yatırımları nasıl yönetiyorsun? Bunlar önümüzdeki ay çok kritik konular haline gelecek' dedi.
Walker, yaptırımların altı aydan veya bir yıldan daha uzun sürmesi halinde, hükümetler varlıkları nasıl yönetecekleri konusunda uzun vadeli kararlar almak zorunda kalacaklarını belirtti."
