Polis istedi diye DNA örneği alınmak isteniyor

Polis istedi diye DNA örneği alınmak isteniyor
'TEM polisleri ve savcılık tarafında yeni bir eziyet yaşatılmak isteniyor.'

"Savaşa hayır" paylaşımlarında bulunması nedeniyle tutuklanan Esin Kavuk’tan hakkında yeni bir soruşturma olmaksızın polisin talebiyle DNA örneği alınmak istendiği belirtildi. Ailesi ve avukatı, "hukuksuz ve yasadışı" olduğu gerekçesiyle bu talebe tepki gösterdi.

Türkiye’nin Kuzey ve Doğru Suriye’ye dönük başlattığı operasyona sosyal medya paylaşımlarında "Savaşa hayır" diyerek karşı çıkması üzerine 11 Ekim’de "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanan Esin Kavruk’un yaşadığı hak ihlallerine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı yapıldı. 
 
Kavruk’un ailesi ve avukatı Gülizar Tuncer’ın yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ile İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri’nin yer aldığı açıklamada salona, "İşkence, insanlığa karşı işlenmiş en ağır suçtur. Cezaevlerinde işkence uygulamalarına son verilsin" pankartı asıldı. 
 
‘CEZAEVLERİNİN HER ANI İŞKENCEYE DÖNDÜ’
 
Toplantıda ilk olarak İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri söz aldı. Cezaevlerinde yaşanan sorunların saymakla bitmediğini, tutukluların her anının işkenceye dönüştüğünü söyleyen Yoleri, "15 Temmuz darbe girişimin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) cezaevinde kalan bir tutuklu hakkında bir soruşturma açılmışsa o kişinin tekrar polis tarafından cezaevinde ifadesinin alınabileceğini öngören bir madde var. Ancak bu kişiler emniyete götürülemez. Fakat TEM polislerinin talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, hakkında açılmış bir soruşturma olmadan Kavruk’un başka bir eylemde bulunup bulunmadığının tespiti için DNA örneğinin alınması istemiyle İstanbul 5’inci Sulh Ceza Mahkemesine başvurdu. Mahkeme, savcılığın bu talebini kabul ederek Kavuk’un DNA örneğinin alınmasına karar verdi" dedi.  
 
AVUKATI: SORUŞTURMA OLMADAN DNA’SI İSTENİYOR
 
Kavruk’un Avukatı Gülizar Tuncer de, yaşanılan durumu büyük bir hukuksuzluk olarak tanımladı. 
 
Müvekkilinin gözaltına alınıp tutuklanma sürecine kadar tüm uygulamaların hukuksuzca yapıldığını ifade eden Tuncer, yaşanan süreci şöyle aktardı: "Esin Kavruk sadece ‘savaşa hayır’ dediği için tutuklandı. Sonraki süreçte gözaltında ve cezaevinde yaşadıkları hepsi başlı başına hukuksuzluktur. Esin paylaşımlarını inkar etmedi. İktidar Esin şahsında muhalifleri cezalandırma amacı ile tutukladı. Bu da yetmedi TEM polisleri ve savcılık tarafında yeni bir eziyet yaşatılmak isteniyor. Sonraki süreçte İstanbul 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi Esin’in DNA örneği alınması için karar çıkardı. Herhangi bir üyelik ve eylem ile ilgili bir soruşturma söz konusu değil. Tükürük, kan örneklerinin alınmasına ilişkin bir gerekçe yok ama buna rağmen Sulh Ceza Mahkemesi böyle bir karar çıkardı."
 
SALI GÜNÜNE KADAR GİTMEZSE ZORLA GÖTÜRÜLECEK
 
Mahkemenin bu kararı doğrultusunda Esin Kavruk’un 11 Kasım günü rızası olmadan Adli Tıp Kurumu’na (ATK) götürülüp kan ve tükürük örneklerinin alınmak istendiğini belirten Tuncer, Esin bu uygulamayı reddetmesi üzerine orada bulunan doktorun tutanak tutup Esin’i tekrar cezaevine gönderdiği bilgisini paylaştı. 
 
Sonrasında ise cezaevi müdürünü görüştüğü Kavruk’a ‘Savcılığın talimatı var. Kendi isteğinle bunu yapmazsan TEM polisi tarafından gözaltına alınıp zorla bu uygulamayı yapacaklar’ dediğini aktaran Av. Tuncer, "Bunun üzerine cezaevinde bulunan diğer tutuklular, Esin’i polise teslim etmeyeceklerini söylemiş. Cezaevi müdürü de; ‘O zaman biz de koğuşu basar ve polise teslim ederiz’ şeklinde tehditte bulunmuş. Diğer tutuklular ‘avukatları itiraz da bulunmuş ve bunlar sonuçlanmadı’ deseler de, Cezaevi Müdürü salı gününe kadar mühlet verdiklerini, kendi isteği ile gelmezse zorla alınıp, polise teslim edileceğini söylemiş" diye belirtti.
 
Bu uygulamanın tüm cezaevlerinde yaygınlaştırılmak istendiğini sözlerine ekleyen Av. Tuncer, bu tür hak ihlallerinin yaygınlaşmaması için gerekli tepkilerin ortaya koyulması gerektiğini kaydetti.
 
‘ANLAM VEREMEDİĞİMİZ BİR UYGULAMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
 
Kavruk’un kardeşi Ahmet Kavruk ise, ablasının gözaltına alınması sırasında yaşadıklarını anlattı. Ablasının gözaltına alınırken yolda ve hastanede polis tarafından darp edildiğini belirten Kavruk, hastanede darp raporu verilmeyen ablasının cezaevi revirinde darp raporu alabildiğini, ancak yapılan şikayetlere rağmen bir sonuç çıkmadığını ifade etti. 
 
Kavruk, ablasının cezaevinde 3 gün boyunca DAİŞ’li tutuklular ile aynı koğuşta tutulduğunu da söyledi. Kavruk, "Bu tür uygulamalar muhaliflerin artık alışmak zorunda kaldığı şeyler haline geldi ama böyle olmamalı. Tutuklandıktan 40 gün sonra anlam veremediğimiz bir şekilde geçen haftadan itibaren iki kez TEM polisleri cezaevine gidiyor ve DNA’sını almak istiyor. Anlam veremediğimiz bir durumla karşı karşıyayız" diye konuştu. 
 
HDP’li GÜLÜM: YARGI İKTİDARIN TALİMATI İLE HAREKET EDİYOR
 
HDP Milletvekili Züleyha Gülüm de, yaptığı konuşmada yasalara uymayıp, iktidarın talimatları ile hareket eden bir yargı ile karşı karşıya olduklarını söyledi.  
 
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Bu darbe Allah’ın bir lütfudur’ sözlerini hatırlatan Gülüm, "Allah’ın lütfu olarak görenler bu lütuftan yaralanıyorlar. OHAL kalktı deniyor ama çıkarılan KHK’lerin hepsi yasalaştı. Bir bütün olarak halen OHAL ile yönetiliyoruz. Toplumsal muhalefete yönelik yargı baskı aracı olarak kullanılıyor" dedi. (Mezopotamya Ajansı)

Öne Çıkanlar