Öztunç: Atanmış bakanlar süreci hızlandırmak için her türlü hukuksuzluğu mübah görmektedir

Kanal İstanbul projesinin İstanbul'a vereceği zararları sıralayan CHP Milletvekili Ali Öztunç, süreçte yaşanan hukuksuzlukları vurguladı. Öztunç, " "Atanmış Bakanlar son günlere süreci hızlandırmak adına her türlü hukuka aykırılığı mübah görmektedir" dedi.

İstanbulluların tepkisi ve uzmanların uyarılarına rağmen iktidarın yapmakta ısrarcı olduğu Kanal İstanbul projesine tepkiler sürüyor. CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, projenin uygulanması durumunda oluşabilecek 9 ayrı kötü sonucu sıraladı. Öztunç, "İstanbul’a, Türkiye’ye, Marmara Denizi ve Karadeniz’e sahip çıkmak için Kanal İstanbul’a hayır diyelim. Gerçek olan kanal değil, depremdir. kanal için ayrılan bütçeyi deprem, afetler, iklim krizi gibi çağımızın gerçek sorunlarına ayıralım" çağrısında bulundu.

Öztunç, "Kanal İstanbul bir anlamda demokrasi krizidir. AKP İktidarı; yurttaşları, sivil toplum örgütlerini, yerel yönetimleri sürece katmadan, üstten inme kararlarla Kanal projesini gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Ankara’da planlar yapılıp İstanbul’un ekolojisi, doğası ve coğrafyası bozulmak istenmektedir. İstanbul makasla kesilir gibi kesilmek istenmektedir" yorumunda bulundu.

'ATANMIŞ BAKANLAR HER TÜRLÜ HUKUKSUZLUĞU MÜBAH GÖRMEKTEDİR'

Kanal İstanbulla ilgili süreçte yaşanan hukuka aykırılıkların altını çizen Öztunç, "Atanmış Bakanlar son günlere süreci hızlandırmak adına her türlü hukuka aykırılığı mübah görmektedir. Kanal projesiyle, İstanbul’un bu bölgede sahip olduğu ormanlar, tarım alanları, yerüstü ve yeraltı su kaynakları tehdit altında. İstanbulluların temiz su, temiz hava ve temiz gıda hakkını gasp edecek,  hava kirliliği vb. sorunlara neden olacaktır" dedi.

KANAL İSTANBUL'UN ZARARLARINI SIRALADI

Öztunç, açıklamasında Kanal İstanbul Projesi uygulanırsa oluşabilecek 9 kötü sonucu şöyle sıraladı; 

1.) Devlet Su İşleri verilerine göre, Terkos Gölü ve Sazlıdere Barajı'nın yok edilmesi yüzünden yıllık iyi senaryoda 70 milyon m3, kötü senaryoda 427 milyon m3 içme suyu yok olacak, İstanbul susuzluk yaşayacak. İstanbul’un su kaynaklarının yüzde 29'u ortadan kalkacak.

2.) Marmara Denizi çürük yumurta gibi kokacak ve Karadeniz ekosistemi çökecek. Su kaynakları ve havzalarda tuzlanma ve kirlenme riski oluşacak.

3.) 5 bin hektarlık orman alanı, yani yaklaşık 20 bin futbol sahası büyüklüğündeki orman yok olacak. Kanal İstanbul Projesi gerçekleşirse en az 400 bin kesilme riskiyle karşılaşacak. Bu kadar ağacın yok olması, 1 milyon 200 bin İstanbullunun bir yıllık oksijen kaynağının ortadan kalkması demek.

4.) 20 bin futbol sahası büyüklüğünde tarım alanı yok olacak. 30 bin kişilik tarımsal istihdam fırsatı, 136 milyon m2 tarım alanı heba edilecek.

5.) Kanal İstanbul Projesi kapsamında 440 adet mera, yaylak ya da kışlak vasıflı 418 taşınmazın nitelikleri kaldırıldı. Mera ve otlak alanların yok edilmesi hayvancılığı bitirecek.

6.) İmar ve yapılaşma yüzünden nüfus artacak. 316 bin kişinin yaşadığı bölgeye proje yüzünden 1 milyon 200 bin yeni nüfus eklenecek.

7.) Doğal, tarihi ve kültürel alanlar yok olacak. 14 Milyon m2 Arkeolojik, 2 Milyon m2 Karma Sit, 850 Bin m2 Doğal Sit alanı tehlikede.

8.) Marmara ve Karadeniz’deki doğal yapı bozulacak, gemi atıkları, yakıt ikmal alanları gibi etkenlerle denizde ve projenin etki sahası içerisinde kirlilik artacak.

9.) Üç ilçe büyüklüğünde, 30 metre yüksekliğinde 1,3 milyar metreküp hafriyat oluşacak. Bu günde on bin kamyonun İstanbul trafiğine çıkması anlamına geliyor. Yani İstanbul trafiği % 10 artacak.