Örtülü ödenekte kafa karıştırıcı artışlar

2008 senesinde toplam 511 milyon TL olan gizli hizmet gideri 2021 senesinde toplam 2.7 milyar TL’ye yükselmiş bulunuyor.

Yazıya başlarken "örtülü ödenek" sisteminin varlığına bir itirazımın olmadığını, olamayacağını ifade etmek isterim; dünyanın bütün büyük demokrasilerinde başkanların ya da başbakanların emrinde örtülü ödenek kullanım hakkı vardır.

Bizde son senelerde artık örtülü ödenek de denmiyor, yeni tabir "gizli hizmet ödeneği".

Bilebildiğim kadarıyla örtülü ödenek sisteminin olduğu demokrasilerde bu hak sadece bir makama, mesela başbakana verilir, Türkiye’de de örtülü ödenek başbakanların emrinde idi ama ne zaman ki Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu, Başbakan galiba Davutoğlu idi, Erdoğan yasal bir kılıf ayarlayıp Cumhurbaşkanlığı makamına da Başbakanlıktan ayrı bir örtülü ödenek bağlattı.

Koca Cumhurbaşkanının emrinde Başbakanında (benim Başbakanım!) olan bir harcama ve özellikle denetimsiz ve adeta sınırsız bir ödeneğin olmaması mümkün mü idi, bu takıntı nedeniyle de Türkiye iki başlı bir örtülü ödenek sistemine kavuştu (!) ama Cumhurbaşkanlığı Hükümeti sistemi gelince başbakanlık lağvedildi de örtülü ödenek sadece bir kişinin emrine indirgendi yine.

Hakkını yememek lazım, Hazine ve Maliye Bakanlığı çok detaylı ve doğru veri yayınlıyor, gizli hizmet giderlerini görmek için Bakanlığın sitesinde önce istatistikleri, sonra da Muhasebat Genel Müdürlüğü İstatistiklerini, sonra Genel Yönetim Giderlerini ve nihayet de Merkezi Yönetim Giderlerini (Ekod4) tıklıyorsunuz, çok detaylı bir excel tablosundan gizli hizmet giderlerini görebiliyorsunuz.

Bu tablolar (Muhasebat Genel Müdürlüğü) aslında devletin bir tür MR çekimi gibi, her mali konuyu tüm detayları ile bulabiliyorsunuz.

Yazının başında belirttim, cumhurbaşkanlarının ya da parlamenter sistemlerde başbakanların örtülü ödenek kullanım hakkını normal buluyorum ama her konuda olduğu gibi bu konuda da özünde meşru ve yasal olan bir ödenek kullanımı, kullanılan miktarı ve bu miktarın artışı üzerinden büyük meşruiyet kaybı yaşıyor.

Yakın geçmişten popüler bir örnek vereceğim, rahmetli Özal Başbakan iken Bulgaristan’a örtülü ödenekten miktarını bilemeyeceğimiz bir para vermiş ve Naim Süleymanoğlu’nun Türkiye’ye gelişinin önünü açmış ve daha da önemlisi uluslararası müsabakalara katılım hakkını almıştı; Bulgaristan’da yetişmiş ve dünya çapında bir halterci olmuş Naim Süleymanoğlu’nun Türkiye halter milli formasını giymesi şart mı idi, hakkaniyete uygun mu idi bilemiyorum ama Türkiye’de konunun çok hoş karşılandığına da hiç kuşku yok.

Miktarlar demokratik bir ülkede başkanlara tanınabilecek gizli ödenek miktarlarının çok ötesinde ama ben yine de Erdoğan’a bu paraları nereye harcıyorsun sorusunu sormak istemem, adı üzerinde "gizli hizmet gideri".

Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığının sitesinden ulaşabileceğiniz örtülü ödenek miktarlarının artışı gerçekten insanın kafasını karıştırıyor.

2008 senesinde toplam 511 milyon TL olan gizli hizmet gideri 2021 senesinde toplam 2.7 milyar TL’ye yükselmiş bulunuyor.

Bu sene, 2022’de, Ocak ayında 57 milyon olan gizli hizmet gideri, Şubat ayında 169 milyon TL, Mart ayında ise 788 milyon TL olmuş.

2021 Mart ayında 372 milyon TL olan gizli hizmet gideri (örtülü ödenek) bu senenin aynı ayında (Mart) iki katından bile daha fazla artmış, başka bir ifade ile her türlü enflasyon oran artışının üzerinde.

Bu manzarayı gördüğünde insanın aklına bu ödeneğin hangi amaçlarla kullanıldığı sorusu ister istemez geliyor.

Umarım hukuk dışı, meşruiyet dışı işler için değildir.

Koskoca ülkede sadece bir kişiye tanınan bu ayrıcalık (denetimsiz kamu parası harcama) İnşallah kötüye kullanılmıyordur.

Unutmayalım bu paranın bile nerelere kullanıldığının kaydı devletin bir yerinde var ama gizli, ismi ile müsemma derler, "gizli hizmet gideri"; yine yakın geçmişte Çiller’in Başbakanlığı döneminde bir Parsadan olayı vardı, neler öğrenmiş idik örtülü ödenek kullanımı üzerinden değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi