'Ölümün adı fıtrat değil üretim zorlaması'

'Ölümün adı fıtrat değil üretim zorlaması'
DİSK Genel Başkanı, Bursa'da 5 işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetiyle ilgili açıklama yaptı.

HABER MERKEZİ - Kani Beko açıklamasında, "İş cinayetlerde giden canların yarattığı travmalar her gün toplumsal yapıda yıkıcı etkisini korurken, resmi açıklamaların fıtrata, kadere, işin doğasına bağlanması, yaratılmış bu kanlı sömürü düzeninin devamını sağlamaya dönüktür" dedi.

Açıklamada şunlara yer verildi:

8.11.2017 tarihinde, saat 11.30 sıralarında Bursa'nın Gürsu ilçesinde, Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan bir boya fabrikasının buhar kazanında meydana gelen patlama sonucunda ne yazık ki 5 işçi cinayete kurban gitmiş, 16 işçi de yaralanmıştır. Patlamanın ardından fabrikada çok büyük bir göçük oluşmuş ve çevrede büyük zarar meydana gelmiştir.

Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği sisteminin çökmüş olduğunu yüzlerce defa söyledik; bu sistemle iş cinayetlerinin önlenemeyeceğini defalarca dile getirdik. Ama görüyoruz ki, bu uyarılarımız hep kulak ardı edildi. Biz haklı çıkmaktan yorulduk, utandık! Bu ülkede, sermaye birikim rejiminin karakteri, kalkınma modeli değişmedikçe bu ölümler kaçınılmazdır. Esnek, taşeron ve güvencesiz çalışma biçimleri üretimde belirleyici olduğu sürece iş cinayetlerinin artarak devam edeceğini söylemek kahinlik olmayacaktır.

TÜPRAŞ Aliağa'dan sonra bu patlama, bize şunu gösteriyor ki, taşeron çalıştırma, üretim zorlaması ve işçi sağlığı-iş güvenliği önlemlerini tamamen yok sayılmaktadır.

İş cinayetlerde giden canların yarattığı travmalar her gün toplumsal yapıda yıkıcı etkisini korurken, resmi açıklamaların fıtrata, kadere, işin doğasına bağlanması, yaratılmış bu kanlı sömürü düzeninin devamını sağlamaya dönüktür.

Söyledik, bir kez daha söylüyoruz. Çalışanlar açısından yapılması gerekenler çok açıktır: İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanını temel bir mücadele ve örgütlenme alanı olarak ele almak bir zorunluluktur.

Taşerona, güvencesiz çalışmaya, üretim zorlamasının yasaklanmasına karşı örgütlü mücadeleyi hayata geçirmek kaçınılmaz bir görev olarak karşımızda durmaktadır.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında bu çökmüş sistem yerine; sendikaların, üniversitelerin, meslek oda ve birliklerinin içinde yer aldığı özerk-demokratik bir yapının yaşama geçirilmesi için ısrarlı bir çabanın sürdürülmesi gerekmektedir.

DİSK olarak cinayete kurban gidenlerin işçi kardeşlerimizin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyor; bu katliamda sorumluluğu olanların derhal yargılanmalarını talep ediyoruz.

Öne Çıkanlar