Müslüme'nin ölümünde cinayet bulgusuna rastlanmadı
Mersin'in Gülnar ilçesinde, 10 Kasım'da kaybolan ve geniş çaplı arama çalışması başlatılan 3 yaşındaki Müslüme'nin cansız bedeni dün, yaşadığı yerin 7 kilometre uzağında bulunmuştu.
OTOPSİ YAPILDI
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birimi'nde gece otopsi yapılan Müslüme Yağal'ın cenazesi, işlemlerinin tamamlanmasının üzerine tekrar Gülnar Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Kesin ölüm nedeni otopsi sonuçlarının ardından belirlenecek Müslüme'nin, memleketleri Karaman'da toprağa verileceği bildirildi.
Öten yandan, Karar gazetesindeki habere göre ise soruşturmayı yürüten güvenlik kaynakları yaptıkları açıklamada, Müslüme'nin ölümünde cinayet bulgusuna rastlanmadığını bildirdi. Küçük kızın bedeninde herhangi bir yara izi dahi tespit edilmediğini belirten kaynaklar, Müslüme'nin ölümünün açlık ve soğuğun neden olduğu bir doğal ölüm olduğunu düşündüklerini ifade etti.
AİLE FERTLERİ İFADE İÇİN KARAKOLA GÖTÜRÜLDÜ
Olayla ilgili soruşturmasını sürdüren jandarma ekipleri de aynı sırada baba Mehmet, anne Selvi, ağabeyleri, anneanne Müslüme Yağal, 2 halası ile bazı yakınları jandarma tarafından ifadelerinin alınması için Gülnar İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. Anneanne Müslüme Yağal ise gece ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Aile bireylerinin gece boyunca olayla ilgili bilgi ve görgülerine yönelik ifadeleri alındı.
ABLASI VE DAYISI, CENAZESİNİ ALDI
Müslüme Yağal'a yapılan otopsinin ardından götürüldüğü Gülnar Devlet Hastanesi'nden, dayısı Ercan Yağal ve ablası Nurcan Özcan tarafından teslim alındı. Müslüme'nin cenazesi, toprağa verileceği memleketleri Karaman'a götürülmek üzere yola çıkarıldı.
ABLASI: BÖYLE BİR SON BEKLEMİYORDUK
Müslüme'nin ablası Nurcan Özcan, kardeşinin cenazesini teslim aldıktan sonra açıklamalarda bulundu.
Özcan, "Allah kimsenin başına vermesin. Hiç baştan beri böyle bir sonuç beklemiyordum. Hiç kimsenin aklına gelmez. Evden 7 kilometre uzaklıkta 3 yaşında çocuk, kimin aklına gelirdi? Tarif edildiğine göre oraya gidemez. Hiçbir şey bilmiyorum, şüphem yok, kimsenin günahını almak istemiyorum. Ailem Jandarma İlçe Komutanlığı'nda, hiçbir bilgi verilmedi. Biz de çok istedik katılmalarını. Son kez görsünler, diye ben de istedim ama nasip değilmiş olmadı, göremediler. Ailemle görüşemedik. Hiç böyle bir son beklemiyorduk. Hüzün değil de ben sevinci bekliyordum, olmadı. Allah ömrünü bu kadar vermiş. Allah sevdiğini daha çabuk yanına alırmış, onun ömrünü de bu kadar vermiş. Allah herkesten razı olsun" diye konuştu.
