Muharrem İnce: Millet İttifakı’nın içindeysem bırakın ayrı bir umut olsun

Muharrem İnce: Millet İttifakı’nın içindeysem bırakın ayrı bir umut olsun
Bir yandan 'İktidara CHP gelecek. Onun için mücadele ediyorum' diyen İnce, diğer yandan 'Millet İttifakı'nın içindeysem bırakın burada ayrı bir umut olsun' ifadesini kullandı.

Derya OKATAN


ARTI GERÇEK- Günlerdir yeni parti kurup kurmayacağı tartışılan Muharrem İnce sessizliğini bozdu. İnce, düzenlediği basın toplantısında yeni parti açıklaması yapmadı, "Bin Günde Memleket Hareketi" adını verdiği bir hareket başlatacağını belirtti. İnce, CHP’den ayrılma konusunda net bir ifade kullanmasa da bunun mesajlarını verdi. 

CHP’nin 2018 Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Ankara’da Holiday İnn Otel’de basın toplantısı düzenledi. 

TÜM KANALLAR CANLI YAYINDA VERDİ

İnce’nin basın toplantısını adeta basın ordusu takip etti. Açıklamayı tüm kanallar canlı yayınla verirken, CHP’nin ambargo uyguladığı ve CHP etkinliklerinde çok da görülmeyen bir şekilde CNNTürk masa kurarak Abdülkadir Selvi’nin de katıldığı canlı yayın yaptı. 

Salonda İnce’nin birlikte yola çıktığı isimler yoktu. İnce, açıklamasında bu isimleri kısa süre sonra kamuoyuna tanıtacağını açıkladı. Sadece basın mensuplarının bulunduğu salon, fiziksel mesafe dikkate alınarak düzenlenmişti. 

Muharrem İnce, arkasında Atatürk posteri ve Türk bayrağı bulunan kürsüye çıktıktan sonra, birkaç dakika basın toplantısının saati olarak duyurulan 10.30’u bekledi. 

"Herkes konuştu. Bilen de konuştu bilmeyen de konuştu. Bir tek Muharrem İnce konuşmadı, şimdi Muharrem İnce konuşuyor" diyen İnce, yarım saatlik konuşmasının 12 dakikasını metinden okundu. Ardından gazetecilerin sorularını "tahmin ederek", kendisi sorup kendisi yanıtladı. 

Metinden okuduğu konuşmasında hem iktidarı hem CHP’yi eleştirdi. İktidara yönelik eleştirilerle başlasa da konuşmasının büyük bölümünde CHP eleştirisi vardı. 

İnce, CHP’den ayrılma ya da yeni parti kurma konusunda net açıklamalar yapmadığı gibi çelişkili ifadeleri oldu. "Bin günde Memleket Hareketi" başlatacağını açıklayan İnce, parti içi muhalefet hareketi başlatmadığını söyledi. "Ayrılsam bile CHP’yi yıpratmak için değil CHP’yi kurtarmak için ayrılırım" dedi, Atatürk’ün Türkiye’nin başkentini kurtarmak için Ankara’yı başkent yapmasını örnek gösterdi. Bir yandan "İktidara CHP gelecek. Onun için mücadele ediyorum" diyen İnce, diğer yandan "Millet İttifakı’nın içindeysem bırakın burada ayrı bir umut olsun" ifadesini kullandı. 

‘KURUMLAR DEĞİL TEK ADAMIN BUYRUKLARINI UYGULAYAN MEKANİZMALAR VAR’

Konuşmasına Ahmet Arif’in "Hasretinden Prangalar Eskittim" şiirinden dizelerle başlayan Muharrem İnce, iktidara yönelik şu eleştirilerde bulundu:

"Türkiye, tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. 18 yıllık bir iktidar Türkiye’nin sorunlarını çözmediği gibi yeni sorunlar da maalesef eklemiştir. Mühürsüz oy pusulaları ile kabul edilen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Türkiye’nin sorunlarını daha da derinleştirmiştir.

"Yargı bağımsızlığı kalmamış, mülk çökmüştür. Yargı, iktidarın sopası haline gelmiş, yargısız infazlar yerini yargı ile infaza bırakmıştır. Devlette kurum ve kurallar çökmüş, tek adamın buyruklarını uygulayan mekanizmalar ortaya çıkmıştır. 

"TÜİK, Merkez Bankası gibi kurumların bağımsızlığı yok edilmiş, bu kurumların kamuoyunda inandırıcılığı kalmamıştır. 

‘DİN VE VİCDAN ARASINDAKİ BAĞ KOPARILDI’

"Bu dönemde din ve vicdan arasındaki bağ koparılmıştır. Hesap verme ile utanma arasındaki bağ koparılmıştır. 

"Okul türleri arasındaki ayrımcılık eğitimin niteliğinin daha da düşmesine yol açmıştır. 

"Verimli tarım arazilerini amaç dışı kullanan, ata tohumlarının kıymetini bilmeyen, üretimi değil ithalatı özendiren bu politikalar sonucunda ne yazık ki bizler zengin toprakların yoksul çocukları haline geldik. 

"Enerji güvenliği ekonomik ve ulusal güvenliğimizin temel taşıdır. 2000 yılında enerjide dışa bağımlılık yüzde 67 iken bugün enerjide dışa bağımlılığımız yüzde 72,4’dür. Doğalgazda dışa bağımlılığımız yüzde 99,6, petrolde yüzde 94,3’tür. Oysa Türkiye’de atıl bekletilen yenilenebilir enerji kaynakları devreye alındığında daha bağımsız, daha temiz, daha verimli, insan ve doğa odaklı bir enerji geleceği mümkündür. Ülkemizde enerji sorunu değil enerji yönetimi sorunları vardır. 

"Dış politika denge politikaları kuramayıp gel git yaşayan, ticari ilişkilerle diplomatik ilişkileri düzenleyebileceğini zanneden, parasını ödediği savunma sistemlerini kullanamayan sorunları çözmek yerine ertelemeyi tercih eden bir ülke haline geldik. 

‘MUHALEFET MAVİ VATAN’I DESTEKLEMELİ’

"Mavi Vatan olarak tanımlanan 462 bin kilometrekarelik deniz alanı büyük zenginlik sunmaktadır. Bu alandaki haklarımızı korumak partiler üstü bir anlayışla ele alınmalıdır. Türkiye’deki muhalefet yüksek sesle destek mesajı vermelidir. 

"Bugün ülkemizde 18 yılın sonunda işsizliği arttıran, halkı yoksullaştıran, milli geliri düşüren, ekonomideki memnuniyeti buzdolabı satışına bağlayan bir cumhurbaşkanı var. Oysa önemli olan evde buzdolabı olması değil, buzdolabının içinin dolu olmasıdır." 

‘TÜRKİYE’NİN HEM İKTİDAR HEM MUHALEFET SORUNU VAR’

Daha sonra ise CHP’ye yönelik eleştirilerini sıralayan Muharrem İnce, "Türkiye’yi bu noktaya lider partileri getirmiştir" dedi, Türkiye’nin hem iktidar hem muhalefet sorunu olduğunu söyledi. 

"Siyasi partilerin işleyişinde demokrasi kalmamıştır. Bu kötü gidişattan Cumhuriyet Halk Partisi de nasibini almıştır" diyen İnce, Meclis Grup başkanvekillerinin genel başkan tarafından atandığını, CHP ile özdeşleşmiş olan önseçimlerin artık olmadığını söyledi. 

‘GENEL BAŞKAN KURULTAY İRADESİNİ TANIMADI’

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kurultay’da delegeleri dinlememesini eleştiren Muharrem İnce, 1950-60 arasında yapılan 7 kurultayda, İsmet İnönü’nün ilerleyen yaşına rağmen kurultayları sonuna kadar izlediğini hatırlattı. İnce, "Bugün kurultayda Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı bir konuşmacıyı dahi dinlememiştir. Kendisi konuşup çekip gitmiştir. Hafta sonu yapılan kadın kolları kurultayına ise katılma zahmeti dahi göstermemiştir. Kurultayın seçmediği PM üyesini iki satırlık bir yazıyla siz seçmezseniz seçmeyin ben genel başkan yardımcılığını ona veririm, diyerek kurultay iradesini tanımayan bir genel başkan var" diye konuştu. 

‘DOSTLARIMIZLA İKTİDAR’ SÖZÜNE GÖNDERME: ÖNCE KENDİ EVLATLARINA GÜVENMELİDİR

Kılıçdaroğlu’nun Kurultay’da açıkladığı "dostlarımızla iktidar" sözüne de atıf yapan İnce, Ahmet Davutoğlu’nun sözlerini hatırlatarak, şöyle konuştu: "Bir siyasi parti, ‘ömrüm CHP zihniyeti ile mücadele ile geçti’ diyen dostlarına değil önce kendi gücüne ve kendi evlatlarına güvenmelidir."

‘AYRILSAM BİLE CHP’Yİ KURTARMAK İÇİN AYRILIRIM’

Muharrem İnce, CHP’den ayrılıp ayrılmayacağı konusunda ise şunları söyledi:

"Cumhuriyet Halk Partisi İçişleri Bakanlığı’na verilen bir dilekçe ile kurulmuş bir parti değildir. Ayrılırken de dilekçe ile ayrılmam. Ayrılsam bile CHP’yi yıpratmak için değil CHP’yi kurtarmak için ayrılırım. Tıpkı Atatürk’ün işgal altındaki o zamanki başkentimiz İstanbul’u kurtarmak için ayrılıp Ankara’ya gitmesi gibi." 

AKP-CHP BENZETMESİ

İktidar partisi AKP ile CHP’yi benzeten İnce, şöyle konuştu:  

"Salıdan salıya iktidarın kuyuya attığı taşları temizlemek ve laf yetiştirmek, kolay yolu seçmek muhalefet olarak kalmaktan memnun olmak demektir. AKP çökecek, bunu ben de görüyorum. Çökecek ama Türkiye’nin üstüne çökecek. AKP çökerken ne yazık ki CHP bir seçenek, bir alternatif, bir kurtarıcı rolü görmüyor. CHP sadece bir gözlemci olarak olayı seyrediyor. Armut pişse de ağzıma düşse mantığı izliyor. Siyasi partilerin kendi içlerinde demokrasi olmaması Türkiye demokrasisini de çökertti. Türkiye’nin sorunlarını ne tek adam iktidarı ne tek adam muhalefeti çözebilir. Ben gidersem ülke dağılır diyenlerle ben gidersem parti dağılır diyenlerin ortak noktaları oturdukları koltuklara duydukları aşktır. İşler kötüye giderken kendi hatalarını dış mihraklara bağlayanlarla kendileri gibi düşünmeyenlere sarayın adamı deyip ihanetle suçlayanlar, bunlar aynı yolun yolcusudur."

‘BİR MUHALEFET HAREKETİ DEĞİL, PARTİ İÇİ MUHALEFET HİÇ DEĞİL’

İnce, başlatacağı "Bin günde Memleket Hareketi"ni ise şöyle açıkladı: 

"Türkiye’nin sorunları ortak akılla, ortak iyiyi bulmak ve ortak değerlere sahip çıkmakla olur. Türkiye seçeneksiz değildir, Saray rejimine mecbur ve mahkûm değildir. Ayrıca Türk seçmen tutucu değildir. Yüzde 80’i değişkendir.

"Ben inanıyorum ki Ecevit’in yüze 42’si mümkündür, hatta 50 artı 1 de mümkündür. Biz Türkiye’ye bir seçenek sunuyoruz. Bizim başlattığımız hareket bir muhalefet hareketi değildir, parti içi muhalefet hareketi hiç değildir. Amacımız karamsarlığı, umutsuzluğu yok etmek ve bir çıkış yolu göstermektir. Bu toprağın insanları en zor, en karanlık dönemlerde bile umudunu, cesaretini, dayanışma ruhunu kaybetmemiş ve küllerinden yeniden doğmasını bilmiştir. Türkiye’nin barışmaya, üretmeye, adil bölüşmeye ihtiyacı vardır. Bugün başlattığımız hareketin adı ‘Bin Günde Memleket Hareketi’dir. Adımız Memleket Hareketidir. Bu hareketin kadrosu alanında uzman Türkiye sorunlarına kafa yoran, çözüm üreten kişilerden oluşmaktadır. Önümüzdeki günlerde bu kadro ile karşınıza çıkacağız. Zafer hazırlanmaktır. Kadromuzla, söylemimizle, milletimizle zafere hazırlanıyoruz. Bu hareket gücünü de finansmanını da yönünü de milletten alacaktır. Milletimizin isteklerini kadromuzun vizyonu ile birleştirip yol yürüyeceğiz. Mevlana, yola çık yol sana görünür, demiş. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl millet bizi finansa ettiyse yine edecektir ve bu 83 milyonun gözünün önünde olacaktır. 

"Dolar 7 lirayı aşmışken, hukuk sitemi çökmüş, adalet can çekişirken, Akdeniz’de milli hak ve sınırlarımıza taarruz varken, bu millet hiç hak etmediği acılar sıkıntılarla boğuşuyorken, yola çıkmanın tam zamanıdır. 4 Eylül’de Sivas kongresinin yıl dönümünde Sivas’ta olacağız. Memleket Hareketi’ni hep birlikte başlatacağız. Bin günde Memleket Hareketi’nin yol göstericisi bu toprakların en büyük devrimci Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bizim hareketimizde asla Atatürk düşmanları olmayacak. Bu hareket aklı ve bilimi esas alacaktır. Irk, dil, din, mezhep, cinsiyet ayrımcılığına şiddetle karşı çıkacaktır. Doğaya ve çevreye saygı önkoşulumuz olacaktır. Kadına şiddet ve çocuk istismarına en yüksek sesle karşı çıkacaktır. Bin günde memleket hareketi Endüstri 5.0’ı herkesten önce bilecek, gençlerimizin yaratıcı yenilikçi görüşlerine en üst düzeyde öncülük edecektir. Yolumuz zordur, kenetlenerek bu zorluğu aşacağız. Demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesini başarıya ulaştıracağız. 

"Bütün bu anlattıklarım bir Cumhuriyet öğretmenin hayalleri değildir. Bütün bu anlattıklarım içinde bir cumhuriyet öğretmeninin ülkesiyle ilgili güzel düşleri vardır ama bunun içinde milletin haklı talepleri de vardır. Kısa sürede size tanıtacağım alanında uzman, daha önce pek siyasetle uğraşmamış arkadaşlarımla birlikte yollara düşeceğim."

İnce, konuşmasının ikinci bölümünde ise "Sorularınızı tahmin ediyorum" diyerek, hakkındaki eleştirilere yanıt verdi. 

‘KAZANMASIN DİYE ELLERİNDEN GELENİ YAPIYORLAR’

2018 Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini anlatan İnce, CHP yönetimini kasıtlı olarak kazanmaması için uğraşmakla suçladı. 

Zonguldak mitingi öncesinde Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya’nın kendisine yakın olduğu gerekçesiyle yeni milletvekili listesine alınmadığını öğrendiğini ve bu moralle mitinge gittiğini söyleyen İnce, "Takımı o yapıyor oyuna ben çıkıyorum" dedi. 

Televizyonlarda aday olmamasına rağmen bir Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir kendisinin reklamlarının çıktığını, TV’lere reklamlarının kesilmesi talimatı verildiğini, billboardlara az afişinin asıldığını, örgütlere para gönderilmediğini söyleyen İnce, "Moralimi bozmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Kazanmasın diye ellerinden geleni yapıyorlar" iddiasında bulundu. 

Seçim gecesi ise kendisine bilgi verilmediğini anlatan İnce, bu nedenle milletin karşısına çıkamadığını belirtti. YSK’dan aldığı belgeleri basın mensuplarına gösteren Muharrem İnce, CHP’nin 13 bin sandıkta gözlemci görevlendirmediğini kaydetti. "4 milyon oyu sokağa bırakmışlar. Erdoğan 1 milyon 300 bin az oy alsaydı seçim ikinci tura kalacaktı" diyen İnce, şöyle devam etti: "Krizi kötü yönetmiş olabilirim ama unutmayın ki bana veri vermediler. 4 milyon oy sahipsiz bırakılmıştı. Belgesi burada." 

İnce, seçimden 60 gün sonra yapılan seçim değerlendirme toplatışına kendisinin davet edilmediğini de sözlerine ekledi. 

SARAYA GİDEN CHP’Lİ HABERİ: ACABA BİR GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MI?

"Saraya giden CHP’li" haberi konusunda da açıklama yapan İnce, Kılıçdaroğlu’na "yan yana gelelim, parti yara alacak" dediğini, ancak bunun dikkate alınmadığını söyledi. Haberi yapan iki gazeteciye dava açtığını, ancak CHP yönetiminin dava açmadığını belirten İnce, "Dava açamıyor çünkü korkuyor gazeteciler doğruyu söyleyecek" dedi. İnce, Saraya gidenin bir genel başkan yardımcısı olduğu iddiasını yineledi. Daha önce "Yüzde 100 emin olsam açıklayacağım ama yüzde 99 eminim ve vicdanım o yüzde 1’den ötürü açıklamamı engelliyor" diyen İnce, bugünkü açıklamasında ise "İnsanın aklına acaba genel başkan yardımcılarından birisi mi geliyor. Hem saraya gidip hem iftira mı atıyor" dedi. 

"Muharrem İnci bu çıkışı bireysel işleri için, cumhurbaşkanı adayı olmak için, bireysel ikbali için yapıyor" yönündeki değerlendirmelere de yanıt veren İnce, "Tüzük kurultayı toplansın, cumhurbaşkanı adayını partinin üyeleri seçen denilsin, Muharrem İnce’nin elinden bu kozu alsınlar. Bunun çözümü bu" dedi. 

"CHP tam iktidara yürürken İnce niye böyle yaptı" diyenlere ise şöyle yanıt verdi: "CHP’nin iktidarı demek şu demektir. CHP Genel Başkanının cumhurbaşkanı olması demektir. Ben iktidardan bunu anlarım. Erdoğan’ın eski arkadaşlarından birini cumhurbaşkanı yapacaksak, ben ona CHP iktidarı demem. CHP iktidarı demek bugünkü düzende CHP genel başkanının cumhurbaşkanı olması demektir. Bizim genel başkanın öyle bir iddiası yok ki. Erdoğan’ı indirmek için yerine kim gelirse gelsin… Hayır canım. CHP gelecek. Onun için mücadele ediyorum. Kendine güven siyaseti yapmak lazım."

KÜRT SEÇMENE SELAM

Muharrem İnce, konuşmasında, Kürt seçmenlere de selam verdi. CHP’nin yerel seçimlerde çok başarılı olduğunu belirten İnce, "Kazandık ama İstanbul’u, Ankara’yı, Adana’yı, Mersin’i, Antalya’yı, hatta bir Bozöyük’ü bize Kürt vatandaşlarımız kazandırdı. HDP’liler kazandırdı. Onlar destek verdi, aday çıkarmadılar ama seçimden sonra CHP, Kürt vatandaşlarımıza yürekten teşekkür edemedi. Utangaç, kapılar ardında, gizli teşekkür etti. Ben yüreğimizi açarak teşekkür ediyorum Kürt vatandaşlarımıza. Kürtleri yok sayamazsınız." 

‘MİLLET İTTİFAKININ İÇİNDEYSEM BIRAKIN AYRI BİR UMUT OLSUN’

Muharrem İnce, "CHP’yi bölüyorsun" eleştirilerine dair ise eline aldığı iki su şişesiyle yanıt verdi: "Ben Millet İttifakı’ndan ayrılıp Cumhur İttifakı’na mı geçiyorum? Buradan buraya su taşıyacak mıyız? Hayır. Millet İttifakı’nın içindeysem bırakın burada ayrı bir umut olsun. Bölmek demek buradan alıp bu tarafa taşımak demektir. Futbol kurallarıyla basketbol oynayamazsınız. Parlamenter sistem başkadır, 50 artı 1 başkadır. İttifaklar olduğuna göre niye bölme olsun!" 

Kendisini Sarayın desteklediği yönündeki iddialar için ise "AKP ve MHP’den oy alabilme ihtimali olan bir adamım. Millet İttifakı’nın içinde olduğuma göre sarayın beni desteklemesi mümkün değildir, mantıklı değildir. Saray bunu destekliyor diyenler CHP içindeki rant baronlarıdır. Kendi düzenleri bozulmasın diye bana atılan iftiralardır" dedi.

‘BANA OLAN YAKINLIĞINIZ GÖZLERİMİ YAŞARTTI’

Konuşmasına "Yandaş medyaya gelince…"  diye devam eden İnce, şunları söyledi: "Bana olan yakınlığınız gözlerimi yaşarttı. Ne kadar çok beni seviyormuşsunuz da ben 20 senede anlayamamışım. Ama biliyorum ki Memleket Hareketi gerçekleri haykırmaya başladığında sayfalarınızı ve ekranlarınızı bana kapatacaksınız. Memleket Hareketi medyayı da özgürleştirecek."

YAŞAR OKUYAN’A YANIT: ASIL SARAYIN ADAMI O’DUR

Kurultayda Yalova delegelerinin yanında oturtulduğu, saygısızlık yapıldığı şeklindeki yorumlara dair ise "Biz çocuk muyuz? 40 yıldır siyasetin içindeyiz. Hiç takmadığım konu. O delegelerin yanında oturmak benim için şereftir" diyen İnce, İnce’nin Mehmet Cengiz tarafından finanse edildiğini iddia eden Yaşar Okuyan’a da isim vermeden yanıt verdi: "Her bahar parti değiştirip elinde Çorum’un, Maraş’ın kanı bulanan, asıl sarayın adamı O’dur. Her yeri karıştırmak için mükemmel özellikleri vardır." 

Son olarak kendisine çeşitli oranlarda anketler geldiğini sonuçlar ancak 50 artı 1 olduğunda memnun olacağını söyleyen İnce, konuşmasını "Gölgede kalanların gölgesi olmaz. Güneşe çıkanların gölgesi olur. 4 Eylül’de güneşe çıkacağız. İkinci büyük açıklamamı da Cumhuriyet Bayramı öncesinde yapacağım" diye tamamladı. 

SORU ALMADI, GAZETECİLER TEPKİ GÖSTERDİ

İnce, soru almayacağını belirtmesi üzerine basın mensupları sert tepki gösterdi. İnce, gazetecilerin "O zaman bizi niye buraya getirdiniz", "Soru almıyorsunuz, basını özgürleştireceğim diyorsunuz" şeklindeki tepkileri arasında salondan ayrıldı. 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar