‘Mersinli çiftçi dünyayı doyuruyor ama kendi sofrasından aç kalkıyor!’

‘Mersinli çiftçi dünyayı doyuruyor ama kendi sofrasından aç kalkıyor!’
İYİ Partili Sıdalı, 'Mersin Türkiye'yi doyuruyor, dünyayı doyuruyor ama yıllardır kendi hazırladığı sofradan aç ve borçlu kalkıyor' dedi.

Seda TAŞKIN 


ARTI GERÇEK - İYİ Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı Meclis Genel Kurulu’nda Mersinli çiftçilerin durumunu gündeme getirdi. Sıdalı, Genel Kurulda yaptığı konuşmasında, topraklarının 5/1’ini tarımsal üretim yapan, tarım ihracatının yüzde 6,5’ini, meyve ihtiyacının 9,4’ünü karşılayan Mersin’in ülkenin sayılı kentlerinden biri olduğunu söyledi. Sıdalı, "Mersin Türkiye'yi doyuruyor, dünyayı doyuruyor ama yıllardır kendi hazırladığı sofradan aç ve borçlu kalkıyor. Mersinli çiftçilerimizin takipteki kredi miktarı bu yüzden 300 milyon lirayı aştı. Her yıl sayısız çiftçi toprağına veda ediyor çünkü onlara başka bir şans tanımıyorsunuz. Salgın döneminin en çok talep gören, popüler ürün gıda oldu ama çiftçi yine mutsuz ve umutsuz" dedi. 

‘PARANIZ OLSA DA İTHAL EDEMEYECEĞİNİZ BİR DÖNEM İÇİNDEYİZ’

Tarımda radikal tedbirlere ihtiyaç olduğunu söyleyen Sıdalı, "Tarıma hiç olmadığımız kadar ihtiyaç duyuyoruz çünkü gıda güvenliği ve gıdaya kesintisiz ulaşımın ne kadar önemli olduğunu artık daha net görüyoruz, görüyorsunuz. Kendi çiftçimize sırtınızı dönüp ‘Paramız var ki ithal ediyoruz’ diyordunuz ama paranız olsa da ithal edemeyeceğiniz bir dönemin içerisindeyiz. Sürekli söylediğimiz üretim ekonomisini yaratmak ve desteklemek işte, tam da bugünler için gerekliydi. Artık hiç olmadığı kadar çiftçilerimize değer vermek, onların işlerini kolaylaştırmak, yüklerini paylaşmak zorundayız. Biz ‘Çiftçilerimizin kredi borçlarını öteleyin’ diyoruz, siz borçların faizlerini artırıyorsunuz. Biz ‘Çiftçiye doğrudan yardım gönderin’ diyoruz, siz tarlaya, traktöre haciz yolluyorsunuz" dedi. 

‘PORTAKAL, MANDALİNA KAYBI YÜZDE 70’E ULAŞTI’

Sıdalı, iktidarın yıllardır uyguladığı yanlış politikaların, sürekli artan girdi maliyetlerinin ve pandeminin yarattığı olumsuzluğun yanında Mersinli çiftçinin 2020 yılında iklim krizinin yıkıcı etkilisiyle de yüzleştiğini söyledi. 2020 Mayıs ve Eylül aylarında yaşanan aşırı hava sıcaklıklarından dolayı tarlada çok ciddi rekolte kayıpları yaşandığını söyleyen Sıdalı, "Portakalda ve mandalinada kaybımız yüzde 70'lere, limonda yüzde 60'lara ulaştı. Bu sezon zeytinde on bir yılın en düşük üretimini yapabildik ama bu şartlarda bile çiftçilerimiz ürünlerini sattıklarında maalesef maliyetlerini bile çıkartamıyorlar" diye konuştu. Sıdalı sözlerini şöyle sürdürdü:

‘İKTİDARDAN ALACAKLIYIZ’

"Üreticilerimizin bu zararları nasıl giderilecek?’ diye Bakanlığa sorduğumuzda ‘Sıcak havanın verdiği zarar 2021'den itibaren isteğe tarım sigortaları kapsamına alınacak’ dediler. Bizim merak ettiğimiz çiftçilerin bugünkü zararlarının nasıl karşılanacağıydı. Anlaşılıyor ki bu zararın yükü de çiftçimizin sırtına tekrar yüklendi, bu yükü kabul etmiyoruz. Mersin olarak iktidardan alacaklıyız ve hakkımızı istiyoruz.

‘KENDİ SÖYLÜYOR, KENDİ DİNLİYOR’

Ülkemiz son yılların en etkili kuraklıklarından birini yaşıyor, Mersin de bundan payına düşeni fazlasıyla aldı. Suyun gün geçtikçe daha kıymetli hâle geldiği Mersin'de tarımsal sulamadaki kayıp, kaçak oranı yüzde 40; bunun önlenebilmesi, tarımda suyun verimliliğin artırılması için çok ciddi altyapı yatırımlarına ihtiyacımız var. Mezitli Kuzucubelen yıllardır su bekliyor ancak kendileri söylüyor, kendileri dinliyor, sizse duymuyorsunuz"

‘BAKLİYAT İHHALATINDA GÜMRÜKLERİN SIFIRA İNMESİNE İTİRAZ’

Bakliyat üretiminde ve ihracında önemli bir paya sahip olan Mersinli üreticilerin, bakliyat ithalatında gümrüklerin sıfıra indirilmesine itiraz ettiğini söyleyen Sıdalı, "Bitkisel protein olan bakliyat üretimini desteklemek artık çok daha stratejik hâle geldi" dedi. Sıdalı sözlerini şöyle tamamladı:
"Biraz da arıcılarımıza değinmek istiyorum. Pandemiyle birlikte organik arıcılık sektörüne talep arttı. Türkiye'nin bal üretiminde ilk 5'te yer alan Mersin, bu alanda söz sahibi kentlerden birisi ancak arıcılığın gelişebilmesi için devletin daha fazla desteklemesine, Mersin'de var olan bal ormanlarında Basra böceği üretimine geçilmesine ve son olarak Eğriçayır gibi kalitesi dünya tarafından kabul görmüş markalarının tanıtılmasına ihtiyaç var. Potansiyel var, istek var ama maalesef yine destek yok.

‘KAPSAMLI PROJELER LAZIM’

Mersin tarımının girdi tarafında yüksek maliyet sorunu, üretim sürecinde parçalı tarım arazisinde iklim krizi ile verimsiz üretim sorunları yaşanırken pazarlama tarımı da bundan farklı değil. Mersin olarak markalaşamama, lojistik altyapı sorunlarının çözülmemesi ve dış ticarette alternatif pazarlara ulaşamamayla karşı karşıyayız. Bu lojistik sorunların çözümü için çok kapsamlı projeler lazım. Yıllardır bitmeyen Çeşmeli Otoyolu'nun, Gülnar-Silifke yolunun, Konya-Karaman-Silifke tren yolunun acilen tamamlanması gerekiyor."

Fotoğraf: Seda Taşkın 

Öne Çıkanlar