Medyanın 3 ayı; Sansür, dava, tutuklama

Medyanın 3 ayı; Sansür, dava, tutuklama
ÇGD'nin yayınladığı 3 aylık medya raporunda erişim engeli, hedef gösterme, sansür, dava, gözaltı ve tutuklama var.

HABER MERKEZİ - Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Ankara Şubesi, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan medya raporunda basın ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırılara dikkat çekti. Medya organlarının siyasi iktidarın türlü baskılarına maruz kaldığı, iktidara yakın medya kuruluşlarının gazetecileri hedef göstermeye devam ettiği belirtilen raporda, "Gazetecilik suç değildir! Gazetecilere yapılan her sansür, baskı ve engellemeler halka, halkın gerçekleri öğrenmesine karşı yapılmıştır" denildi.

Evrensel’de yer alan habere göre, 2017 yılı Temmuz-Ağustos-Eylül aylarını kapsayan medya raporunda düşünce ve ifade özgürlüğü ile basın ve yayın özgürlüğüne yönelik siyasi iktidardan kaynaklı baskıların hız kemeden devam ettiğine dikkat çekildi. Son üç ayda gözaltılar, saldırılar, soruşturmalar, davalar ve akreditasyon engellerinin en sık karşılaşılan olaylar olduğu belirtilen raporda, "Geçtiğimiz üç ayda 37 basın mensubu gözaltına alındı, bunlardan 19’u tutuklandı. Bir gazeteci, hakkında açılan davanın sonuçlanması nedeniyle tutuklanarak cezaevine gönderildi. Basın mensupları hakkında açılan 22 davanın görülmesine devam edildi. Birçok basın mensubunun yargılandığı 4 ayrı soruşturmanın iddianamesi tamamlandı. 6 site ve 4 haber hakkında erişim engeli ve 2 olay hakkında yayın yasağı kararı verildi. 5 televizyon kanalı hakkında lisans iptali veren RTÜK, 6 kanal hakkında da yayın durdurma kararı aldı. 3 medya organı kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatıldı, 30 basın çalışanı kovuldu" denildi.

Cezaevine konularak halka doğru haber alma aktarma görevlerinden uzaklaştırılan gazetecilerin 6’sı hakkında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın e-posta mesajları ile ilgili haber yaptıkları için hapis cezası istendiği kaydedilen raporda, Sendika.Org internet sitesinin 7 Temmuz’da 50. kez erişime engellendiği aktarıldı. Aynı şekilde Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi, Aryen Haber ve Dihaber’e de erişim engeli getirildiğini belirtilen raporda, Evrensel Gazetesi ve gazetenin Genç Hayat eki, polislerce tutanağa ‘suç unsuru’ şeklinde yansıtıldı" denildi.

GAZETECİLİK TERÖR FAALİYETİ GİBİ GÖSTERİLDİ

Gazetecilik mesleğinin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ile bazı hükümet yetkilileri tarafından ‘terör faaliyeti’ olarak gösterilmeye çalışıldığı ifade edilen raporda, Erdoğan’ın tutuklu gazetecilere ilişkin soru üzerine "170 tane falan gazeteci içeride yok. Gerçek manada iki kişi var. Bu yalanlarla dünyayı kandırmayalım" açıklaması yaptığı hatırlatıldı.

YANDAŞ MEDYA HEDEF GÖSTERMEYE DEVAM ETTİ

Raporda yer alan ‘manipülasyonlar’ başlığı altında ise dikkat çeken haberler arasında Almanya krizi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü, Büyükada Baskını ile Cumhuriyet ve Doğan Medya grubuna bağlı gazetelere yönelik haberler yer aldı. Gazetelerde yine ayrımcı, ötekileştirici, cinsiyetçi, ırkçı, hedef gösteren tehlikeli söylemlerin yer aldığı ifade edilen raporda, dikkat çeken bir başka başlık Almanya krizinin medyaya yansımaları oldu. İktidara yakın gazetelerin, bu 3 aylık periyotta, ‘Terör destekçilerinin tutuklanması Almanya'yı panikletti’, ‘Almanların ödü patladı’gibi manşetlerle çıktığı kaydedilen raporda, önemli manipülatif haber örneklerinden biri iktidara yakın çok sayıda gazetede çıkan ‘Büyükada’ya lobi baskını’, ‘Kaos haritası üzerinde yakalandılar’ gibi haberler oldu.

Bu dönemde uluslararası alanda da Türk basınının gündemde olduğu belirtilen raporda, Fransız aydınlarının Türkiye’deki tutuklu gazetecilere destek açıklaması yaptığı, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) raporunda ‘OHAL muhaliflere yönelik cadı avı olarak kullanılıyor’ tespitinde bulunulduğu. İsveç medya kurumlarının Erdoğan’a tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması çağrısını yaptığı, Almanya’nın Gazeteci Deniz Yücel davasında taraf olduğu ve AGİT’in tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını istediği kaydedildi. Raporda, "Gazetecilik suç değildir! Gazetecilere yapılan her sansür, baskı ve engellemeler halka, halkın gerçekleri öğrenmesine karşı yapılmıştır" denildi.

Öne Çıkanlar