McKinsey: 2023'e kadar iyileşme yok, 60 milyon kişinin işi tehlikede

McKinsey: 2023'e kadar iyileşme yok, 60 milyon kişinin işi tehlikede
McKinsey'in raporuna göre Avrupa genelinde 60 milyona yakın istihdam yok olabilir. İkinci dalga en büyük endişe olurken, 2023'e kadar tam iyileşme beklenmiyor.

Uluslararası danışmanlık şirketi McKinsey’in Avrupa genelinde (Birleşik Krallık da dahil) Covid-19 nedeniyle yaklaşık 60 milyon istihdam yok olabileceğini öngördü. Aşının bulunma süresinin uzaması ise kıtanın işgücünün yüzde 26’sına denk gelen bu rakamı daha da yükseltebilir.

"Avrupa’yı yeniden başlatmak: Covid-19 sonrası Avrupa nasıl canlanır" başlıklı web seminerinde konuşan McKinsey Ekonomi ve Araştırma Direktörü Tera Allas, açıkladığı raporun sonuçlarına göre, Avrupa’daki işgücünün yüzde 26’sının risk altında olduğunu ve 59 milyon istihdamın yok olma riski taşıdığını söyledi.

ÜCRETSİZ İZİNLER İŞTEN ÇIKARMAYA DÖNEBİLİR

Allas, istihdama etkilerin şimdiden görüldüğünü ve en kırılgan kesimlerin daha fazla etkilendiğini belirterek "Bölgesel farklılıklar muhtemelen daha da artacak. Ücretsiz izinlerin işten çıkarmalara dönüşeceğini görebiliriz" dedi. COVID-19 sürecinde İspanya, Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık’ta milyonlarca kişi ücretsiz izne çıkarıldı veya kısa süreli çalışma programına dahil edildi. İşsizlik oranları da hızla yükseliyor.

Dünya gazetesinde yer alan habere göre, etkinlikte konuşan McKinsey kıdemli ortağı Sebastian Stern ise Avrupa genelinde GSYH’nin muhtemelen 2023’e kadar iyileşmeyeceğini öngördüklerini belirterek, "Talep, GSYH şokunda ana etken. Ekonomik güven Avrupa’da ABD ve Çin’dekinden daha kötü. Talebi yönlendiren bir etken olduğundan ekonomik güven her zamankinden daha önemli" dedi.

İKİNCİ DALGA EN BÜYÜK ENDİŞE

Müşterilerinin en çok neyden endişeli olduğuna ilişkin soruya Stern’in yanıtı "İkinci dalga" endişesi oldu. Stern yöneticilerin en çok ‘aç-kapa’ gerektiren bir salgın dalgasına girilmesinden endişe ettiğini söyledi. Çalışanların işe gelmekten korkmasına neden olacak ‘güven’ konusunun ikinci sorun olduğunu belirten Stern, belirsizliği de en büyük endişeler arasında saydı.

Stern, aşının bulunma süresinin ise tüm beklentileri etkileyecek bir unsur olduğunu ve belirsizlik nedeniyle bunu baz senaryolarına henüz katmadıklarını söyledi.

AVRUPA AÇILIRKEN, ASYA'DA İKİNCİ DALGA

Asya genelinde bazı ülkelerde vakalarda yeniden artışlar görülmeye başlandı. Güney Kore’de ikinci dalga endişesiyle klüp ve barların kapatılmasının ardından, Çin’de kuzeydeki Jilin eyaletinde Şulan kenti 11 yeni vakanın ortaya çıkması sebebiyle karantinaya alındı.

Günlük ihtiyaçların karşılanması için her aileden sadece bir kişinin dışarı çıkılmasına izin veriliyor. Salgının ilk merkezi olan ve karantinanın 8 Nisan’da kaldırıldığı Wuhan’da da ülke dışı kaynaklı olmayan beş vaka görüldü.

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson kademeli gevşetme planını açıklarken ikinci dalgaya imkan vermenin ‘delilik’ olacağını söyleyerek, halkı risklere karşı "tetikte kalmaya" çağırdı. Salgına ilişkin acil durum halinin bir ile beş arasında bir skalada ilerleyeceğini ve ülkenin şu anda dört düzeyinde olduğunu belirten Johnson, en önemli unsurun hastalığın bulaşıcılığını gösteren R katsayısını 1’in altında tutmak olduğuna vurgu yaptı ve gevşeme adımlarının gerekirse tersine dönebileceğini söyledi.

Öne Çıkanlar