Kürkçü: Bu cinayetten Erdoğan'ın, İçişleri Bakanı'nın, MİT Başkanı'nın haberdar olmadığına inanmam

ARTI GERÇEK- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü ve akademisyen Hamit Bozarslan, ARTI TV'de ekrana gelen Odak programında Ezo Özer'in konuğu oldu. Programda HDP İzmir il binasına yapılan silahlı saldırı ve muhalefete yapılan baskılar konuşuldu.

'BU BÜYÜK KİTLELERE VERİLEN BİR İŞARET FİŞEĞİ'

Kürkçü, "İktidar, kaybetmeye mecbur olduğu bir seçime girme ihtimaliyle yüz yüze. Karşısındaki en önemli engel, HDP'nin etrafında toplanmış olan barajın üstünde ve yüzde 15'e varabilecek bir oy oranını temsil eden dolayısıyla mevcut rejimin merkez bloğunun onu aşmadan seçimi kazanmasına imkan olmayan bir politik odak var burada" diyerek "Bu odağın bertaraf edilmesi gerekli. İzmir il büromuzun basılması ve orada bir arkadaşımızın öldürülmesiyle bu odak bertaraf edilebilir mi? Tabii ki bu yetmez. Ama bu bir işaret fişeği, büyük kitlelere verilen bir işaret. 'Türkiye bir kaos fırtınasına hazır olsun, olasılık budur, hesaplarınızı buna göre yapın' işareti veriliyor. İkincisi, 'HDP'ye oy vermeyi düşünenlere ve HDP'de çalışanlara hiçbir parti binası güvenli değildir, HDP hedeftir, ona nişan aldığımızda etrafındaki herkesi vurabiliriz.' Verilen işaret budur. İşareti aldık ve reddediyoruz. Buna göğüs gereceğiz ve bunu boşa çıkaracağız." diyerek, HDP'nin ne yapılacağına dair öngörü ve bilgisinin olduğunu, HDP'nin kararlı, metanetli ve ne yapacağının bilincinde bir parti olduğunun altını çizdi. 

'BU PLANI SERİNKANLILIKLA SÜRDÜREN BİR ODAK VAR TAYYİP ERDOĞAN'IN ETRAFINDA'

Kürkçü, mevcut organizasyon ve eşgüdümün AKP'nin bütün düzeyleriyle yürümediğini belirterek "Fakat ben Tayyip Erdoğan'ın bunlardan haberdar olmadığına inanmam. İçişleri Bakanı'nın haberdar olmadığına inanmam. MİT Başkanı'nın haberdar olmadığına inanmam. Bunların gözüyle bakıldığı zaman, 15 Temmuz'u düşünün. 15 Temmuz'da nasıl bir darbeyi salıverdiler, sonra kendi darbelerini yapmak için. Ve bunu adım adım takip ettiler, böldüler, parçaladılar, esir ettiler ve sonra bütün toplumu esir aldılar. Bu planı serinkanlılıkla sürdüren bir odak var Tayyip Erdoğan'ın etrafında. O nedenle bu mesele, bir geniş planın parçası. Bu suikast, bana sorarsanız, şok taktiğinin başlangıcı. Sars ve dehşetle titret, 'shock and awe' taktiği. Onların için mesele HDP'nin kapatılıp kapatılmayacağı değil, mesele HDP'nin baraj altına itilmesi" diye konuştu. 

'ÜLKÜCÜLÜK, ÖLÜM TUGAYLARI VE ORGANİZE SUÇ BİRBİRİNDEN AYRILMAMAKTADIR'

Programın diğer konuğu Hamit Bozarslan ise bu cinayetlerin bir şeceresinin olduğunu hatırlatarak, "Bu 1960'lara, 70'lere kadar uzanan bir şecere. 1990'ları, 2015'teki iki seçim arasındaki katliamları unutmayalım. Yani cinayet bugün yeni bir süreci başlatacak bir cinayet değil tam aksine şu ana kadar oluşmuş olan bir sürecin vardığı yeni bir nokta. Ve bu bize aynı zamanda şunu gösteriyor: İslamcılığın ve ülkücülüğün 1960'lardan beri yürüttüğü kindar ve dindar bir nesil yetiştirme projesi şu anda artık gerçekleşmiş durumda. Bunun belirleyici olan unsuru dindarlık, dindarlık, İslamcılık ve AKP'lilikten de üstün olan ülkücülük. Bu noktada gerçekten dikkatli olmamız gerekiyor. Son 5-6 yılda, Türkiye'de bugün olduğu kadar hiçbir zaman paramiliterleşme süreci yaşanmadı. Paramiliterleşme her zaman oldu Türkiye'de fakat PÖH'lerin, JÖH'lerin, SADAT ordusu, ÖSO bu paralimiliterleşmenin çok daha derinleştiğini göstermektedir" diyerek "Türkiye Susurluk'un üstünü kapattı. Ama Susurluk bize şunu göstermişti: Ülkücülük, ölüm tugayları ve organize suç birbirinden ayrılmamaktadır." ifadelerini kullandı.