Kuraklık tehlikesi sürüyor: Eylem planı hazırlanmalı
ARTI GERÇEK - Bu yıl yağışların az olması kuraklığa neden oldu. Kuraklık Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman başta olmak üzere bir çok kentte hissedilmeye başlandı. Kuraklık karşısında çaresiz kalan çiftçiler destek bekliyor. Bölgede yaşanan kuraklığa ilişkin acıkama yapan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen, genelde Türkiye, özelde ise Güneydoğu bölgesinde kuraklığın etkisini artırarak devam ettiği uyarısında bulundu.
KURAKLIK TEHLİKESİ BÜYÜYOR
Kuraklık gerçeğinin acı tablosunun siyaset kurumunun tam karşısında durduğunu ifade eden Ülsen, bunun "Doğal Afet" olduğunu söyleyerek, hükümetin doğal afet ilanı yaparak gereğini yapmasını istedi. Bölgede yapmış oldukları saha çalışmalarında, tüm vatandaşların bu doğal afetten çok ciddi bir şekilde etkilendiklerini gördüğünü ifade eden Ülsen, acilen Kuraklık Eylem Planı hazırlanması gerektiğini belirti.
BÖLGEDE DOĞAL AFET İLAN EDİLMELİ
Kuraklık yaşanan ve tarım alanı olan bölgenin "doğal afet" kapsamına alınmasını isteyen Ülsen, şunları söyledi: "Çiftçi ve üretici vatandaşlarımızın sıkıntılarını en aza indirmek adına, Tarımda girdi maliyetlerini arttıran; mazot, gübre, elektrik, zirai ilaç, tarım-makine ve ekipmanları gibi ana kalemlerin üretici çiftçilerimize "ayrıcalıklı bir destek" ile temin edilmeli. Tarımsal Sulama Projeleri ile toprak suya kavuşturulmalı.
İKTİDARIN AÇIKLADIĞI TEDBİRLER YETERSİZ
Hükümet kanadından gelen Türkiye Mamüller Ofisi (TMO) hububat alım fiyatları kesinlikle yetersizdir. Açıklanan fiyatlar arasında Sert ekmeklik buğdayın fiyatı 2 bin 250 olarak belirlendiği sıralarda hububat borsalarında aynı buğday 2 bin 600 TL’lerde zaten alıcı tüccarlar buluyordu. Hal böyle olunca perişan haldeki çiftçimiz birde buradan vuruldu. Hububatta taban fiyat belirleme gibi, borç erteleme başlığı da, yetersiz kalmıştır. Çünkü çiftçilerimiz sadece devlet bankalarına veya tarım kredi kooperatiflerine borçlu değildir. Tarımsal faaliyet yürüten diğer özel bankalara borçlu olan çiftçilerimiz ne yapacak?"
