Kılıçdaroğlu, 6'lı masayla ilgili söylentilere yanıt verdi: Açık ve net söylüyorum, safsata

Kılıçdaroğlu, 6'lı masayla ilgili söylentilere yanıt verdi: Açık ve net söylüyorum, safsata
Kılıçdaroğlu 'Altı lider bir aradayız. Altı partinin liderleri demokrasi konusunda anlaştık. Her birimiz tek tek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bozulan çarklarını yeniden onaracağız' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, her hafta farklı bir ilde yaptığı grup toplantılarının bu haftaki durağı Sakarya oldu. 

13 Eylül 1921'de sone eren Sakarya Meydan Savaşı'nın 101. yılını kutlayarak konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında hayatını kaybedenlerin ailelerini ziyaret ettiğini hatırlattı. "O fabrikada çalışan 7 kişi hayatını kaybetti, 128 kişi yaralandı. Onlar adalet istiyorlardı. Bu kardeşiniz ve CHP, kim adalet istiyorsa hep onun yanında olduk. Kimliğine, inancına, yaşam tarzına bakmadık bir mağduriyet, haksızlık varsa onun yanında durma felsefesini bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk öğretti" diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

'ADALETİ SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ'

"Olay iki yıl önce oldu. Sahipleri kendilerini daha güçlü hissediyorlardı. 'İstediğimiz kararı aldırtırız' diyorlardı. Baskılar kuruyorlardı ama bizim milletvekili arkadaşlarımız, gönüllü avukatlar bu haksızlık karşısında susmadılar, onlara sahip çıktılar. Aileler hala haklarının teslim edilmesi gerektiğini söylüyorlar. 'Devlet dediğiniz kurum adalet üzerine inşa edilir' dedim. Adaleti sağlamak zorundayız. O insanlar 'Hala adalet gelmedi' diyorlar. Fabrikanın denetiminin yapılması lazım. Mahkeme tutanakları var, denetim yapılmadı. Denetim yapmayan kimlerse onlardan hesap sorulmalıdır. Bugüne kadar tek bir kişinin önüne denetim yapılmadı diye çıkarılmadı."

'HEPSİNİN BURNUNDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİM'

"Bu kardeşiniz nerede bir haksızlık varsa haksızlığın karşısında dimdik duracaktır, kim adalet istiyorsa yanında olacaktır. Hiç meraklanmayın, sonuna kadar yanınızdayız. Denetimi yapmayanlar, siyasi otoriterden talimat alıp denetimden kaçanlar hepsinin burnundan Allah nasip eder iktidar olduğumuzda fitil fitil getireceğim.

'EVLİYA ÇELEBİ 'AĞAÇ DENİZİ' DİYE TANIMLAMIŞ SAKARYA'YI'

"Evliya Çelebi ‘Ağaç denizi’ olarak tanımlamış Sakarya’yı. Ağacın olduğu yerde huzur, bereket, hayat vardır. Sakaryalı çalışkandır. Üretkendir, toprağıyla, insanıyla barışıktır. Çok sayıda farklı kültürlerden gelen Sakaryalı kardeşlerim var, tamamı barış içinde yaşıyorlar. Birbirlerine saygı duyuyorlar. Kültürlerini kavga nedeni değil, zenginlik olarak görüyorlar. Bütün Türkiyelilerin yeri gelirse Sakaryalıları örnek alması lazım.

'ALTILI MASANIN TAAHHÜDÜDÜR BU'

"Sakarya bir tarım, sanayi, üniversite, kültür kenti. Sakarya aynı zamanda Milli Kurtuluş Savaşı sırasında en kanlı mücadelenin verildiği bir kenttir. Bu kadar bereketli topraklar üzerine kurulu bir Sakarya ve alın teri döken Sakaryalılar. Sakaryalılar memnun mu? Ayvayı satacak yer yok şu anda. Devlet sahip çıkmıyor. Allah nasip eder iktidar olduğumuzda çiftçi ürettiğiniz her ürünün karşılığını alacak. Altılı masanın taahhüdüdür bu.

'YEMEZLER; SEYRETMEM, YAKALRIM HESABINI SORARIM'

"Ferroro diye bir İtalyan şirketi geldi. Fındık bahçeleri satın alıyor, fındık taban fiyatını belirliyor. Yani tekel konumunda. Tekelleri kırmak bu kardeşinizin görevidir. Hiçbir tekel, çiftçinin alın terini sömürmeyecektir. Geleceksin dışardan burada fındık bahçeleri satın alacaksın, taban fiyatı belirleyeceksin, çiftçinin alın terini sömüreceksin bunu da Bay Kemal seyredecek. Yemezler. Seyretmem, yakalarım hesabını sorarım. Fındığı tekellerden kurtaracağız, üreticiye hakkını teslim edeceğiz.

'GENÇLER, TEK İSTEĞİM SANDIĞA GİDİN'

"Bu ülkenin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. 7.5 milyon genç ilk kez sandığa gidecek oy kullanacak. 7.5 milyon genç bu ülkeye demokrasiyi mutlaka ve mutlaka getirecek. Sizin hayalleriniz benim hedefim olacaktır. Hep beraber motorları maviliklere süreceğiz. Bu ülkeye barışı, huzuru getireceğiz. Kimse kimsenin inancıyla, yaşam tarzıyla kavga etmeyecek. Gençler bu ülkenin geleceğini sizler belirleyeceksiniz. O nedenle tek isteğim sandığa gidin. Sakın ola umutsuzluğa kapılmayın.

"Adalet soylu bir kavramdır. Devletin dini adalettir, adaleti savunmak zorundayız. Kim haksızlığa uğruyorsa onun yanında olmak zorundayız. Adaletsizliğe uğrayan kişiye insan olarak bakmamız onun hakkını, hukukunu sağlamamız lazım.

'EYT SORUNUNU ÇÖZECEĞİM, HİÇ MERAK ETMEYİN'

"EYT’liler hiç meraklanmayın sizin sorununuzu ısrarla dile getirdim. ‘Çözeceğiz’ dediler. Bakalım bekliyorum. Çözmezlerse anahtarı bize vereceksiniz, çözeceğim.

"Neden EYT var, neden sayıları artıyor. İşin özü şu, kişi emekli oluncaya kadar emeklilik hakkını alıyor ama aylık alamıyor, bunun için belli bir yaş limitini doldurması lazım, o zamana kadar çalışırsa aldığı aylık düşüyor. Bunun adına da reform dediler. Yani kim daha fazla pirim öderse daha az alıyorsunuz. böyle bir garabet dünyada yaşanmadı. EYT'li çalışmak istese de çalışmak istemiyor, çünkü çalışıp pirim öderse emekli aylığı düşecek. Onu çözeceğim. Hiç meraklanmayın.

'20 YILDIR YURT SORUNUNU ÇÖZEMEDİLER, BİR YIL İÇERİSİNDE BİTİRECEĞİZ'

"20 yılda yurt sorununu çözemediler. Yapamadılar 20 yılda. Sakarya’dan söz veriyorum bir yılda yurt sorununu çözeceğiz. Gençler üniversiteyi kazandığında hiçbir anne baba ‘Oğlum/kızım nerede kalacak’ diye düşünmeyecek. Biz, anne ve babaların gözü arkada kalmasın istiyoruz. Yapmadılar, yapamadılar biz yapacağız. Bir yıl içerisinde bitireceğiz.

'BİZİM MİLLİYETÇİLİĞİMİZ SORGULANAMAZ'

"‘Tank Palet Vatandır Satılamaz’ yazmışsınız. Güzel. 20 milyar dolarlık bir yatırımdır tank palet büyük bir üretim üssüdür. Tank ürettik ya birisinin hoşuna gitmedi. Tank Palet fabrikasını aldı Ethem Sancak’a verdi. Ethem Sancak tank üretir mi? ‘Ben yaparım ama param yok. Katar’ı ortak edin’ dedi. Katar da tank üretmiyor. Buradan açık ve net söylüyorum. İktidar olduğumuz bir hafta içerisinde o tank palet fabrikasını alıp şanlı ordumuza aynen iade edeceğim. Eğer siz önemli fabrikanızı bu hale getirirseniz bunun vatan severlikle bir ilgisi yoktur.

"Biziz milliyetçi. Bizim milliyetçiliğimiz sorgulanamaz. Biz Mustafa Kemal'in, Ecevit'in yolundan ilerliyoruz. Bizim milliyetçiliğimizi soracak olursanız Akdeniz'in sularına CHP'nin milliyetçiliğini yazdık biz. Beşparmak dağlarında bizim milliyetçiliğimizi göreceksiniz. Biz bunlar gibi 'Geleceğim, bir sabah gelirim' değil. Ecevit ne dedi? 'Ordumuz şu anda Kıbrıs'tadır' dedi. Adalar işgal ediliyor dedim. Lozan'a aykırı dedim tık çıkmadı. Şimdi gündem ekonomi ya, millet perişan vaziyette ya oturuyor 'vay ben bir gece gelirim' Sana davetiye mi göndersinler? Yüreğin, cesaretin varsa gidersin.

"Bunlar 'Biz milliyetçiyiz' diyor ya. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir hükümet kendi toprağından kaçtı, kendi bayrağını indirdi ve Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdı. Şimdi bana dönüp 'Biz milliyetçiyiz siz değilsiniz' diyorlar. Biz olsak bayrağımız orda dalgalanırdı, gerekirse hepimiz canımızı verirdik. İktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde ne pahasına olursa olsun Süleyman Şah Türbesi toprağımıza gidecek, bayrağımız yeniden dalgalanacak.

'AÇIK VE NET SÖYLÜYORUM, SAFSATA'

"Altı lider bir aradayız. Altı partinin liderleri demokrasi konusunda anlaştık. Türkiye’nin huzuru konusunda, Türkiye’nin üretmesi gerektiği konusunda anlaştık. Türkiye’de devletinde liyakatin ve adaletin olması gerektiği konusunda anlaştık. Her birimiz tek tek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bozulan çarklarını yeniden onaracağız. O çarklar zamanı doğru gösteren bir saat gibi çalışacak. ‘Altında başka parti var mı?’ diye sorarlar… Bunların tamamı açık ve net söylüyorum, safsata.

"Sakaryalılara söylüyorum bir milletvekili bize yetmiyor. Bir milletvekili olmasının kabahati açık ve net söyleyeyim bizde. Gelmedik, sofranıza oturmadık, derdinizi dinlemedik, Ankara’da nutuk çektik. Şimdi geliyoruz, oturuyoruz, derdinizi dinliyoruz. Sorunlarınızı nasıl çözeceğimizi anlatıyoruz. O nedenle bize destek olun ve bize katılın. Bize katılın ki Türkiye aydınlığa çıksın. Bize katılın ki Tank Palet Fabrikası’nı orduya verelim. Bize katılın ki haksızlığa uğrayan herkesin hakkını, hukukunu teslim edelim."

Öne Çıkanlar