'Kayyıma sadece Diyarbakır değil İstanbul da karşı çıkmalı'

'Kayyıma sadece Diyarbakır değil İstanbul da karşı çıkmalı'
Kayyım atamalarının üçüncü yılında Meral Danış Beştaş herkese kayyımlara karşı çıkma çağrısı yaptı. Rüştü Tiryaki de ilk seçimde kayyım politikasının hesabının sorulacağını söyledi.

Seda TAŞKIN


+GERÇEK- Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) üçü büyükşehir olmak üzere 48 belediyesine kayyım atanmasının üzerinden üç yıl geçti. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne 2019 yılının ağustos ayında kayyım atanmıştı. Kayyım atamalarının 3’ncü yılında HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ile konuştuk.

BEŞTAŞ: KAYYIMLARIN İŞLEDİĞİ SUÇLAR ORTAYA ÇIKMAYA DEVAM EDİYOR

Kayyım atamaların üçüncü yıl dönümüne ilişkin +Gerçek’e konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, hukuksuz bir şekilde atanan kayyımların meşrulaştırılamayacağını söyledi. İlk günden bu yana sokakta, halkta, esnafta ve bütün seçmenlerde tepkiyi görebildiklerini söyleyen Beştaş, geçen süre içinde kayyımların pek çok suç işlediğini ve bunların ortaya çıktığını söyledi: 

"Bu geçen üç  yıllık süre zarfında söylediğimiz her şey teker teker doğrulandı. Geçen dönem kayyımın yolsuzluklarını teşhir etmiştik. Bu dönem de halkın paralarının yandaşlara nasıl peşkeş çekildiği, kayyımların nasıl suçlar işlediği ortaya çıktı ve çıkmaya da devam ediyor. Bu durum süreklilik arz ediyor. Mardin ve Van’a atanan kayyımların, Erdoğan’ınmitingleri için bir sürü para harcıyor" .

‘HER GEÇEN GÜN GASPI ONAYLIYORLAR’

AKP iktidarının belediyenin gelirlerine el koyduğunu söyleyen Beştaş, yurttaşa hizmet edilmesi gereken belediyelerin sadece ihalelerde fazla para kazandırmaya çalışan bir sistem haline geldiğini söyledi. Beştaş," Gasp, yolsuzluk dediğimiz mesele tam da budur. Bunu her geçen gün daha da ispatlıyorlar" dedi.

Yeni kayyım atamaların devam ettiğine dikkat çeken Beştaş, "Birçok merkezde yeni kaymakamlar, yeni valiler atanıyor. Sayıştay raporlarında geçen, tespit edilen usulsüzlüklerin soruşturulmadığı ama diğer yandan AKP’li belediye başkanlarının ceza alıp görevlerine devam ettiğine her gün tanıklık ediyoruz" şeklinde konuştu. "Kayyım sistemi top yekûn bir halk düşmanı sistemdir" diyen Beştaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kayyım sistemi, halk iradesini gasp eden ve demokrasinin temel hareket noktasına dinamit koyan bir sistem olarak önümüzde duruyor. Totaliter rejimin, tek adam rejiminin en önemli ayaklarından birini oluşturuyor.

Kayyım, sadece belediye başkanlarının tutuklandığı, yerlerine kayyım atandığı yurttaşların problemi değildir. Kayyım, Türkiye’de 84 milyon
yurttaşın temel sorunudur. Çünkü demokrasinin kılıcı gibi her an her yerde devreye sokulabilir" dedi.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, herkesi kayyımlara karşı çıkmaya çağırdı

‘KAYYIM MESELESİNE İSTANBUL DA KARŞI ÇIKMALI’ 

Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok belediye için kayyım tartışmalarının yürütüldüğünü söyleyen Beştaş, "Zulme, haksızlığa çıkmak için zulme uğrayanın siz olmanız gerekmiyor. Demokrasi mücadelesi veren herkes bunu çok iyi bilir. Türkiye’de demokrasinin dönüşü için herkesin el ele vermesi gerekiyor. Birlikte bu mücadeleyi yükseltmek
gerekiyor. Bu nedenle kayyım meselesinde de sadece Amed, Van, Siirt, Batman değil, Tekirdağ, İzmir, İstanbul Adana, Kayseri, Yozgat’ın da karşı çıkması gerekiyor" dedi.

"Çok minimal bir ölçü var, eğer halk iradesine saygı duyuyorsanız, halkın seçtiklerinin görevini yapmasını savunuyorsanız, bugün yıl dönümü olan
kayyım sistemine de karşı çıkmanız gerekiyor" diyen Beştaş, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Eğer halk arasında ayrım yapmıyorsanız, yurttaşların kimliklerine, inançlarına, dinlerine göre ayrım yapmıyorsanız, bu yapmak temel görev olarak önde duruyor."

TİRYAKİ: KEYFİ TALEPLER ÜZERİNE KAYYIM ATANDI

+Gerçek’e konuşan HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ise bundan 3 yıl önce bugün Van, Diyarbakır ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları görevden uzaklaştırılmış, yerlerine o kentlerin valileri kayyım olarak atandığını söyledi. Kayyım atama kararın 19 Ağustos tarihinde değil 31 Mart seçimlerinden bir gün sonra 1 Nisan tarihinde alındığını söyleyen Tiryaki, sözlerine şöyle devam etti:

"1 Nisan tarihinde o kentlerin valileri, İçişleri Bakanlığı’na başvurmuş ve henüz mazbatası alınmamış belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasını talep etmişti. Dolayısıyla belediye başkanlarımız herhangi bir suç soruşturması nedeniyle, herhangi bir davranışları nedeniyle suç olarak atfedilecek bir nedenden değil, tam tersine siyasi iktidarın ve siyasi iktidarın atadığı memurların tamamen keyfi ve kişisel talepleri üzerine kayyım ataması gerçekleştirildiğini göstermektedir."

‘SEÇME VE SEÇİLME HAKKI YOK SAYILDI’

"Kayyım ataması hiç kuşku yok ki bir ülkede seçme ve seçilme hakkının yok sayılması anlamına gelmektedir" diyen Tiryaki, "Milyonlarca insanın oy verdiği kişilerin görevden uzaklaştırılması, ayrıca bu belediyelerin yasama organı olan meclislerinin de fiili olarak fes edilmesi ve bir daha toplanmaması belediyelerin gasp edilmesi dışında bir biçimde tanımlanamaz" dedi. Tiryaki sözlerine şöyle devam etti:

"Kayyımların yaptığı yolsuzlukları hem 2016 sonrası hem de 2019 yılında yaptıklarını çok sık bir şekilde kamuoyuyla paylaştık. Nasıl bir talan, yağma
politikası yürütüldüğünü açık bir biçimde herkese anlattık. Belediyelerimiz öyle bir hale getirildi ki, onlarca yıl boyunca kaynaklarının tamamını
borçlarını ödemeye ayırsalar bile bitiremeyecekleri bir borçla karşı karşıya bıraktılar.

HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, kayyımların seçme ve seçilme hakkının gaspı olduğunu söyledi

‘BELEDİYE BORÇLARI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASINI ÖDEYEMİYOR’

"En son Hakkâri Belediyesi kendilerine tazminat davası açan bir yurttaşın tazminatını borç nedeniyle ödemeyeceklerini söyledi. Yine Batman
Belediyesi yol kenarları adı altıda resmi olarak imarda yol gözüken yerleri bile satışa çıkarmış durumda. Yüksekova Belediyesi önümüzdeki 20 yıl
boyunca bütün kaynaklarını harcasa borçlarını ödeyemiyor. Diyarbakır ve Mardin kayyımlarının neler yaptığını herkes biliyor."

Kayyım politikasının sadece talan ve yağma anlamına gelmediğini söyleyen Tiryaki, "Nitekim bu yolsuzlukları Sayıştay denetimleri sonucu bir kısmı ortaya çıkarılmış ve bunu yapanlar hakkında soruşturmalar da başlatmıştı. Bir ülkenin seçme ve seçilme hakkının, yani demokrasi açısından en önemli göstergelerinden birisi olan oy kullanma hakkının fiili olarak gasp edilmesi
anlamına geliyor. Bunu biz sadece askeri darbelerden sonra yaşamıştık ama AKP iktidarı, sivil bir iktidar döneminde de halkın seçme ve seçilme hakkının gasp edildiğini gördük" dedi.

‘İLK SEÇİMLERDE KAYYIM POLİTİKASININ HESABINI SORACAĞIZ’

Kayyım politikalarının halk nezdinde hiçbir karşılığının olmadığını söyleyen Tiryaki, "Kesinlikle hiç kimse kayyım görevlendirilmesini meşru görmüyor. Emin olun sadece HDP’ye oy vermiş kişiler değil, HDP dışında siyasi partilere oy vermiş kişiler de hatta iktidar ortaklarına oy vermiş kişiler de bunun büyük bir haksızlık olduğunu biliyorlar ve zaman zaman dile getiriyorlar. Ama bu gayrimeşru politikalarını sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyoruz. Buna karşı mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz. İlk seçimlerde bu kayyım politikasının hesabını iktidardan soracağız" diye
konuştu.

‘BU SALDIRI SADECE HDP’YE DEĞİL, DEMOKRASİYE SALDIRIDIR’

Tiryaki "susma sustukça sıra sana gelecek" sloganını hatırlatarak, "Bu işte tam olarak böyle bir şey. Demokratik kitle örgütlerinin, muhalefet partilerinin susması durumunda bu hukuksuzluklar, haksızlıklarla onlarda karşı karşıya kalacaktır. Kaldı ki bu saldırı sadece HDP’ye yönelik bir saldırı değildir, Türkiye demokrasisine yönelik bir saldırıdır. Dolayısıyla Türkiye demokrasisine sahip çıkan herkesin kayyım politikalarına hayır demesi, HDP ile dayanışma içinde olması gerekir" dedi.

Öne Çıkanlar