Kadro beklerken işlerinden oldular

Kadro beklerken işlerinden oldular
Diyarbakır’da kadroya alınması beklenen 723 taşeron işçisi, güvenlik soruşturmaları gerekçe edilerek işten çıkarıldı.

Salih YEŞİL


ARTI GERÇEK - Kanun Hükmünde Kararname’lerle (KHK) 150 bin kamu çalışanı ihraç edilirken, kadroya geçmek için geçmişteki bütün haklarından feragat ettiklerine dair taahhütname imzalatılan bir milyon 20 bin işçiden yüz binlercesi "güvenlik soruşturması" gerekçe gösterilerek işsiz kalmayla yüz yüze.
Kamuda çalışan taşeron işçilerine kadro verilmesini düzenleyen yasayla kadroya alınması beklenen bir milyon 20 bin işçinin kadroya geçme başvurusunun sona ermesinin ardından, Diyarbakır’da kadroya geçmeyi bekleyen 723 kişinin işine "güvenlik soruşturması olumlu sonuçlanmadığı" gerekçesiyle son verildi.
Diyarbakır’da yapılan başvurulara ilişkin açıklanan sonuçlara göre, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Merkez, Bağlar, Sur, Yenişehir belediyeleriyle Ergani İlçe Belediyesi ve Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İşleri Genel Müdürlüğünde çalışan 723 taşeron işçisinin işine son verildi.

Şimdiye kadar yayınlanan 25 KHK’yle kamuda 108 bin 25 kişinin işine son verildi.

Mülki idare amirleri ve yerel yönetimlerin, KHK’nin "terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı" olduğu öne sürülen kişilere yönelik yaptırımlarını düzenleyen 36 ve 37. maddelerine göre işlem yapma yetkisini kullanarak yaklaşık 50 bin kişinin işine son verildiği tahmin ediliyor.

‘İŞTEN ÇIKARILANLAR HUKUKİ SORUNLARI OLMAYAN KİŞİLER’

Güvenlik soruşturmaları olumlu neticelenmediği için işten çıkarılmalara ilişkin bilgi veren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel İş Sendikası Diyarbakır 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Hayri Eroğlu, Bağlar Belediyesinde 255, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde 242, Yenişehir Belediyesinde 46, Sur Belediyesinde 42, Ergani Belediyesinde 56, Diyarbakır Su ve Kanalizsayon İşleri Genel Müdürlüğünde 76 kişi olmak üzere, Diyarbakır’da toplam 723 kişinin işten çıkarıldığını söyledi.
İşten çıkarılmalara "güvenlik soruşturması" gerekçe gösterildiğini kaydeden Eroğlu, işten çıkarılanların hakkında, herhangi, soruşturma ve davanın olmadığına dikkati çekerek, "Sadece güvenlik soruşturması, bu da sadece istihbari bilgilerdir. Çünkü daha önce sabıka kaydı olanlar, arşiv kaydı olanlar zaten işten çıkarılmışlardı. Geriye kalanlar da herhangi bir hukuki sorunları olmayan arkadaşlarımızdı." ifadesini kullandı.

‘VARSA SUÇ KARARI MAHKEMELER VERİR’

Yapılanın "keyfi" uygulama olduğunu dile getiren Genel İş Sendikası Diyarbakır 2 Nolu Şube Başkanı, işten çıkarmaların kişinin kendisiyle alakalı olmadığını vurgulayarak, "Kişinin kendisinden kaynaklanan herhangi bir suç yok. Varsa da mahkemeye gitmesi gerekiyor. Dava açılması gerekir, varsa suçu, bunun kararını mahkemeler verir. Öyle bir şey olmadı, keyfi uygulamalardır. Siyasi uygulamalardır. Aslında bir kıyımdır. Belki de bir temizlik düşündüler, aslında biz de öyle düşünüyoruz. Çünkü maaşlarda bir düzelme olmadı, sosyal haklarda bir düzelme olmadı. Herkes kadro beklerken tam tersine bine yakın arkadaşımız işten çıkarıldı." diye konuştu.

‘BU BÜYÜK BİR HAKSIZLIKTIR’

Kadroya alma sürecinde insanların işsiz kalmayla yüz yüze kalabileceğine işaret eden Hasan Hayri Eroğlu, işten çıkarmaların Türkiye’nin her tarafında benzer sonuçlar doğuracağını ama en fazla Diyarbakır ve Bölge illerinin bundan etkileneceğini dile getirerek, "Büyük bir haksızlıktır, vicdani değildir. Suçun şahsiliği diye hukukta bir ilke vardır. Varsa suçu verirsiniz ve hukuksal olarak gereğini yaparsınız. Ama sadece ailesindeki ilişkilerinden dolayı, aile bireylerinden herhangi birinin hukuki durumundan dolayı insanların işten çıkarılması vicdani değildir. Tam tersine bu insanların topluma kazandırılması gerekir. Ama maalesef daha da toplum dışına itiliyorlar. Bu siyasetten doğru değil, vicdanen doğru değildir. Umarım yetkililer bunu gözden geçirir, tekrar düzeltme yaparlar. Ama ortada çok umut verici bir durum da yok" şeklinde konuştu.

Öne Çıkanlar