İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Saip: Birinci dalganın çıkış noktasındayız

İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Saip: Birinci dalganın çıkış noktasındayız
İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Pınar Saip, oda seçimlerini ve yaz sürecinde Coronavirus vakalarının durumunu ARTI TV'ye değerlendirdi.

ARTI GERÇEK - İstanbul Tabip Odası mevcut başkanı ve yeni dönem başkan adayı Dr. Pınar Saip, Nisan ayında yapılması planlanan ancak Coronavirus nedeniyle ertelenen oda seçimlerini Nazım Alpman'ın sunduğu Gün Başlıyor programında ARTI TV'ye değerlendirdi. 

'Bakanlık bürosu değil, hekim örgütü; yandaş değil çağdaş tabip odası' sloganıyla 16 Ağustos 2020, Pazar günü Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak olan İstanbul Tabip Odası seçimlerinin adayı Demokratik Katılım Grubu adına değerlendirmelerde bulunan Dr. Pınar Saip, 'Çoklu Baro Yasası' sürecine de değindi. 

'HEKİMLERİMİZİN SORUMLULUĞU BİZİM ÜZERİMİZDE'

Covid koşullarında oda seçimlerini gerçekleştirmek zorunda kaldıklarını belirten Dr. Saip şöyle konuştu: "İstanbul Tabip Odası seçimleri Nisan ayında yapılacaktı aslında ama Coronavirüs nedeniyle ertelendi. Biz İlçe Seçim Kurumu kararlarıyla bu seçimleri erteliyoruz ya da yapıyoruz. Yapmak zorunda olduğumuz için malesef Covid koşullarında bu seçimi yapacağız. Covid koşullarıyla ilgili her türlü önlemi alacağız. Sandık sayısını, oy verme kabinlerini arttırdık. Haliç Kongre merkezinde yapacağız kongremizi. Çok geniş bir alanda yapmış olacağız. Bu seçimler ülkemiz açısından da önemli. Hekimleirin çoğunluğunun olduğu yer çok yüksek sayıda arkadaşımız var. Üye sayımız 30 bin ama İstanbul'da çalışan hekimler tabi çok daha fazla. Onların sorumluluğu da bizim üzerimizde. Onların güvenli çalışma koşullarının sağlanması, özlük haklarının sağlanması konusunda çıkan yasalarda mağdur olmamaları ile ilgili bütün sorumlulukları yerine getireceğiz. Demokratik katılım grubu olarak biz tekrar heyet olarak adayız. Tabiki delegelerimiz, onur kurulumuz denetleme kurullarımız var. İki kez üst üste seçilebiliyor. Bizim de ikinci dönemimiz olacak. Yeniden hem hekimlik anlamında, hem halk sağlığı anlamıda hem de etik değerlerimizi korumak anlamında adayız."

'MECLİS AÇILDIĞINDA TTB'DE DE DEĞİŞİKLİKLER YAPILABİLİR'

'Çoklu Baro Yasası' sürecine de değinen Dr. Saip, şöyle devam etti: "Bir de bu dönemin şöyle bir özelliği var. Barolarla ilgili yasa gündemdeydi. Ve hiç avukatların fikri alınmadan, baroların fikri alınmadan kısa süre içinde meclisten geçirdiler. Barolar çok ciddi mücadele verdi konu ile ilgili anayasa mahkemesinden döneceğini düşünüyoruz. Tabi bu bütün meslek odalarını ilgilendiren bir sorun şuanda. Meclis açıldığında Türk Tabipler Birliği ve meslek odaları ile ilgili de değişiklikler yapılabilir. Günümüzde meslek odalarının işlevi özellikle bağımsız olmalarının çok ayrı bir önemi var. Çünkü hem halk sağlığını hem de toplumu ilgilendiren konularda sorunları özgürce dile getirebilecek çözüm önerilerini sıralayabilecek meslek odalarına büyük ihtiyaç var. Biz koruyucu hekimliğin öncelendiği bir hizmet olarak görüyoruz. Bu yüzden de halk sağlığını ilgilendiren bütün konularda destek vermeye çalışıyoruz. Ayrıca hekimlerin sağlıkta dönüşüm yasası ile ilgili çok zor koşullarda da artık can güvencesi, iş güvencesi, nitelikli sağlık hizmeti verebilmek için ciddi sorunları var. Bunlarında mümkün olduğunca dile getirilmesi, güvenceye alınması konusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

'BİRİNCİ DALGANIN ÇIKIŞ NOKTASINDAYIZ'

"Biz hala birinci dalgadayız aslında ülke olarak, birinci dalganın çıkış noktasındayız, vaka sayısı 750'ye kadar inmişti ama 1 Haziran açılımıyla birlikte tekrar yükseldi. Açılma biraz kontrolsüz gerçekleşti. Çünkü bu açılmaların adım adım gitmesi bir artış olduğunda geri adım atılması gerekiyor. Ve salgın idaresinin siyasilerde olmaması gerekiyor. Bunların bağımsız, bilimsel bir yetkisi olan kurum tarafından yönetilmesi lazım. Özellikle de halk sağlıkçıları, uzmanları olan epidemiloglar tarafındna yönlendirilmeis lazım. Onların tam ne karar aldığını, yetkilerinin tam olarak ne olduğu belli olmayan bir bilim kurulu var şuanda. Bunlar bakanlığa bağlı bir takım tavsiyelerde bulunuyorlar onların da tam olarak ne olduğu bilmiyoruz. Sonuçta bakanlık bunları istediklerini bize açıklıyor. Ayrıca verilerin detaylarına da hakim olmadığımız için şu anda ülkemizde testi pozitif olan kaç hasta var, testi negatif olan kaç hasta var, kaç kişi Corona tedavisi görüyor, bunların detaylarıyla çok elimizde yok. O nedenle salgınla ilgili öngörüde bulunabilmek için bu bağımsız kurulun içinde elbette meslek odalarının TTB'nin yer alması gerekiyor. İllerde de aynı şekilde. Bu sürecin daha doğru daha şeffaf yönetildiğine dair kamuoyunun da içini rahatlacak bir durum olur böyle olması. Verilerin detaylı paylaşılması bizim öngörülerimizi kuvvetlendirecek. Anladığımız kadarıyla ve sahadan da aldığımız bildirimlerden vakaların arttığını biliyoruz."

 

Öne Çıkanlar