İşçiler Kod-29’a karşı ne yapabilir?

İşçiler Kod-29’a karşı ne yapabilir?
SGK, Kod-29'u kaldırdığını duyurdu ama 9 ayrı keyfi işten çıkarma kodu geldi.

ARTI GERÇEK- Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, salgın döneminde işten çıkartma yasağını delmenin silahı olan Kod-29’a dair bir rapor hazırladı.

Ankara İSİG Meclisi yayımladığı raporda iktidarın gayri safi yurt içi hasılanın ancak yüzde 1,1’ini salgın sürecinde nakit desteğe ayırdığına dikkat çekildi. Bu rakam zengün ülkelerde yüzde 12,7 olurken, orta gelirli ülkelerde ise yüzde 3,6.

Raporda, DİSK-AR’ın araştırmasına dayanarak göre 2020 yılında günde 500, toplamda 177 bin işçi Kod-29 bildirimiyle işten çıkarıldığı belirtildi.

‘PATRONUN BEYANI YETERLİ VE HİÇBİR İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ BULUNMUYOR’

"Kod-29’a ne olduğuna dair bilgi de veren Ankara İSİG Meclisi, "Kod-29 ile işten çıkartmada patronun beyanı yeterli ve hiçbir ispat yükümlülüğü bulunmuyor. Patronun bildirimin takip ve denetimini yapması gereken SGK ve İŞKUR ise bunu yerine getirmiyor" ifadelerine yer verdi.

Söz konusu gerekçeyle işçinin kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte işsizlik sigortasından yararlanamadığının hatırlatıldığı raporda ayrıca işçinin ömür boyu damgalanmasına da yol açtığı belirtildi.

Raporda emek örgütleri ve kamuoyunun baskısıyla SGK Genel Müdürlüğü’nün 1 Nisan’da Kod-29’u kaldırdığını fakat gelen yeni kodların Kod-29’un yerini aldığı, "Ancak Kod-29’un kaldırılması patronların işçiyi tazminatsız işten çıkarma hakkının sınırlandırıldığı/yasaklandığı anlamına gelmiyor. Çünkü Kod-29 yerine İş Yasası’nın 25/II maddesinde yer alan ‘ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan’ 9 halin her biri için ayrı ayrı kodlar belirlendi ve tek kod yerine 42 ila 50. kodlar arası Kod 29'un yerini aldı" şeklinde anlatıldı.

‘TUTANAK ALTINA ALIN, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUN’

Yapılan değişikliğin, fesih yasağının ihlalini ortadan kaldırmadığını belirten İSİG Meclisi raporunda, "İşçiler Kod-29’a karşı ne yapabilir?" sorusuna şu şekilde yanıt verildi:

Kod-29’la işten çıkarılan işçi işverene yazılı bir şekilde çıkış kodunun düzeltilmesi için talepte bulunmak, patronun gerçeğe aykırı bir şekilde çıkış kodu bildirmesinin, idari para cezası gerektiren bir eylem olması sebebiyle, patronu yazılı bir dilekçe veya İŞKUR ve SGK’ya şikayet etmek, kendilerine niye işten çıkarıldıklarının bildirilmediğini veya Kod-29’a ilişkin sebepler dışında işten çıkarıldıklarını varsa tanıklarla birlikte tutanak altına almak, Türk Ceza Kanunu’nun 206. Maddesine göre ‘Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan’ suçu gerekçesiyle patron hakkında suç duyurusunda bulunmak, işe iade talepli dava açmak, kıdem ve ihbar tazminatı için alacak davası açmak gibi hukuki haklara sahiptir. Öte yandan Türkiye’de işçilerin, hukuksal hak arama mücadelesi de uzun ve zahmetli bir süreç olduğu gerçektir. 

‘İŞVEREN ÖDEMESİ GEREKEN TAZMİNATLARI 3-4 YIL ÖTELEMİŞ OLUYOR’

İşe iade ve tazminat davaları 3-4 yılı buluyor. Süreç sonunda işçi haklı olduğunu kanıtlarsa bu defa alacakların tahsil sorunu ortaya çıkıyor. İşveren ise ödemesi gereken tazminatları böylece 3-4 yıl ötelemiş oluyor."

"İşverenin kolaylıkla tazminatsız işten çıkarma yapamayacağı, bir kontrol mekanizması ve yaptırımlar içeren genel, her zaman uygulanacak yasal düzenleme zorunludur" diyen Ankara İSİG Meclisi şu önerileri sıraladı:

1-Salgın sürecinde hangi işkolunda kaç işçinin Kod-29’la işten çıkarıldığı açıklansın.

2- İşten çıkarılan işçiye kıdem ve ihbar tazminatının her koşulda işten çıkarma anında peşin olarak ödenmesi zorunlu olmalıdır. Ödeme, fesih işleminin ön koşulu olmalıdır.

3- İşverenin işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uygun davranmadığını iddia etmesi halinde dava açıp bunu ispat etmesini zorunlu kılan bir düzenleme getirilmelidir.

‘İŞVERENE ÜÇ KATI TUTARINDA TAZMİNAT ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ GETİRİLMELİDİR’

4- İşverenin iddiasını ispat edemediği durumda ihbar tazminatının üç katı tutarında tazminat ödeme yükümlülüğü getirilmelidir.

5- İşten çıkarılan her işçi işsizlik sigortası ve sağlık haklarından yararlandırılmalıdır.

‘İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ’

6- İşe iade davaları için aranılan 6 aylık çalışma koşulu ve işyerinde en az 30 işçinin çalışması koşulu kaldırılarak iş güvencesinin kapsamı genişletilmeli, boşta geçen süre hakları ile işe başlatmama halinde ödenecek tazminata esas süreler caydırıcı olacak şekilde artırılmalıdır.

7-Patronların "haklı nedenle fesih hakkı" taciz, hırsızlık gibi durumlarla sınırlandırılmalı ve objektif koşullara bağlanmalıdır.

Öne Çıkanlar