ICAVI Sözcüsü İran'daki kadın mücadelesini anlattı: Genç kadınlar mücadeleyi yükseltiyor

ICAVI Sözcüsü İran'daki kadın mücadelesini anlattı: Genç kadınlar mücadeleyi yükseltiyor
'İran rejimi, kadınları bir numaralı düşmanı olarak görüyor. İran'da kadınların temel insan haklarından mahrum bırakılmaları ve buna karşı mücadeleleri 41 yıllık hikaye.'

İran'da Şiddete Karşı Uluslararası Koalisyon (ICAVI) Sözcüsü Rouhi Shafii, İran'daki kadınların yaşadıklarını, "İran rejimi, kadınları bir numaralı düşmanı olarak görüyor. İran'da kadınların temel insan haklarından mahrum bırakılmaları ve buna karşı mücadeleleri 41 yıllık hikaye" sözleriyle anlattı. Shafii, genç kadınların mücadeleyi yükselttiğini belirtti.

İran'da zorunlu başörtüsü yasasına karşı protestolarda aktif yer alan ve hakkında kesinleşmiş hapis kararı bulunan Meryem Şeriatmedari, bir süredir yaşadığı Denizli’de 6 Eylül günü yapılan kimlik kontrolü sırasında pasaportunun süresi bittiği gerekçesiyle gözaltına alındı.  Gözaltına alınması sosyal medyada tepkilere neden olan Şeriatmedari, hakkındaki sınır dışı kararı tebliğ edilip, ülkeyi terk etmesi için 30 gün süre verilerek serbest bırakıldı.

ICAVI Sözcüsü Rouhi Shafii, İran'daki kadın mücadelesini Mezopotamya Ajansı'ndan Gözde Çağrı Özköse'ye anlattı. "İran rejimi, kadınları bir numaralı düşmanı olarak görüyor. İran'da kadınların temel insan haklarından mahrum bırakılmaları ve buna karşı mücadeleleri 41 yıllık hikaye" diyen Shafii, "1979'da Ayetullah Humeyni tarafından başörtüsünün zorunlu hale getirilmesinden beri İslami rejimin kadınlara tahammülü yok ve İran, rejime ve başörtüsüne karşı olan laik kadınlar için bir savaş alanı" ifadelerini kullandı.

GÖZALTINA ALINAN KADINDAN AYLARCA HABER ALINAMADI

İran’da, bir kadının kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alınması halinde aylarca kimsenin kendisinden haber alamadığını söyleyen Shafii, bu durumun son olarak geçtiğimiz günlerde 3 yaşındaki kızıyla havaalanında gözaltına alınan Nazenine Zaghari'nin başına geldiğini ifade etti.
 
Shafii, gözaltına alınan Zaghari'ye dair şu bilgileri paylaştı: "Binlerce kilometre uzakta, Kerman kentinde bir hapishaneye gönderildi. 9 ay sonra Tahran'da bulunan Evin Hapishanesi’ne sevk edildiğinde ailesi kızlarının hayatta olduğunu öğrendi ve 3 yaşındaki küçük kızı hapishaneden almayı başardılar. Daha dün İran İslam Cumhuriyeti'nin dini lideri Ali Hamaney'in istifasını talep eden bir mektubu imzalayan emekli bir avukat yakalanarak Evin Hapishanesi'ne götürüldü. Mektubu imzalayan 14 kişi de hala hapishanede." 

'BİNLERCE KADIN, SEFİL YAŞAMI KABUL ETMEDİĞİ İÇİN ÜLKELERİNİ TERK ETMEK ZORUNDA KALDI'

8 Mart 1979 tarihinin İranlı kadınların başörtüsü olmaksızın sokağa çıkabildiği son gün olduğunu hatırlatan Shafii, "O gün gibi bugün de başörtüsü dayatmasına karşıyım ve bu yüzden de 35 senedir İngiltere'de yaşıyorum. Benim gibi binlerce kadın, bize dayatılan bu sefil yaşamı kabul etmediği için ülkelerini terk etmek zorunda kaldı" diye konuştu.

'GENÇ KADINLAR MÜCADELEYİ YÜKSELTİYOR'

İranlı genç kadınların mücadeleyi daha da yükselttiğini ve farklı şekillere büründürdüğünü ifade eden Shafii, şunları söyledi: "Birkaç yıl önce bir kadın bir elektrik kutusunun üzerine tırmanıp, başörtüsünü bir sopanın ucuna takıp akan trafiğe karşı sallandırma cesaretini gösterdi. Ve bu, bembeyaz saçlı yaşlı kadınların bile dahil olduğu muazzam bir eylem dalgası yarattı. Meryem Şariatmadari de bu kadınlardan biridir. Bu eylemin sonunda bir erkek tarafından itilip düşürülerek bacağını kırdı ve sonrasında onlarca kadınla birlikte hakim karşısına çıkarak ceza aldı."

'GAZ ODALARINI SAYMAZSAK DURUM NAZİ HAPİSHANELERİNDEKİYLE AYNI'

İran’ı terk ettikten sonra geri dönen kadınların sert cezalara çarptırıldığını da söyleyen Shafii,  "İran'da kadın hapishanelerinin durumu son derece korkunç ve kadınlar, erkek mahkumlardan çok daha sert cezalara çarptırılıyor" dedi.

38 yıl hapis cezası alan avukat Nasrin Soutadeh'in haftalardır açlık grevinde olduğunu hatırlatan Shafii, "Gaz odalarını saymazsak durum Nazi hapishanelerindeki ile aynı. Meryem Sariatmedari ya da başka birileri İran'a geri gönderilirse bu hapishanelerden birine konulacak" ifadeleriyle son durumu özetledi.

'TÜRKİYELİ KADINLARLA BERABER YÜRÜYEBİLECEĞİMİZ PEK ÇOK YOL VAR'
  
Türkiyeli kadınlara ve insan hakları savunucularına seslenen Shafii, Meryem için tehlikenin geçmiş olmadığına işaret ederek şunları söyledi:

"Meryem serbest bırakıldı. Kendisine bir ay içinde vize yenilemesini söylemişler. Lütfen bu kadının İran'a geri gönderilmesini engellemek için elinizden geleni yapın. Türkiye'deki kadın örgütleri ve sizler gibi özgür basın çalışanları sesimizi duyurabilir ve geri gönderilmesini engelleyebilir. Tehlike geçmiş değil. İran'da ve kendi ülkelerinde haksızlıklara karşı mücadele eden tüm kadınlar adına Meryem'in sınır dışı edilmesini durdurmak için elinizden geleni yapmanızı rica ediyorum. Siz Türkiyeli kadınlar ve biz İranlı kadınlar kardeşiz. Benzer coğrafyalarda yaşıyoruz. Her iki ülkedeki zulme karşı omuz omuza olmalıyız. Bu iki ülke hem ideoloji bakımından hem kadınlara davranış bakımından gittikçe birbirine benziyor. Bunu durdurmak bizlerin elinde. Gelin geri gönderilmesi durumunda hayatı tehlikede olacak bu kadının yanında olalım hep beraber. Türkiyeli kadınlarla beraber yürüyebileceğimiz pek çok yol var. Aramızdaki işbirliği hükümetlerimizin bizi baskılamasını önlemek adına çok güçlü bir temel oluşturabilir.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar