Irak’ta Federal Mahkeme’ye ‘hükümet kurulamadı’ başvurusu

Irak’ta Federal Mahkeme’ye ‘hükümet kurulamadı’ başvurusu
Irak’ta siyasi kriz ve tartışmaların gölgesinde parlamento seçimleri üzerinden 7 ay geçmesine rağmen cumhurbaşkanı seçilemedi, hükümet kurulamadı.

Ekonomik, siyasi ve toplumsal krizin kördüğüm olduğu Irak’ta, 7 ay geçmesine rağmen hükümetin kurulamaması üzerine Koordinasyon Çerçevesi’nin "hükümet kurulmasıyla ilgili anayasal sürenin aşıldığı" ve "parlamentodaki grup başkanlığı ve parlamento komisyonlarındaki dağılımı" ile ilgili birer daha açma girişimiyle yeni bir krize kapı aralanacağı anlamına geliyor.

Rojnews'in haberine göre, Irak’ta siyasi kriz ve tartışmaların gölgesinde parlamento seçimleri üzerinden 7 ay geçmesine rağmen cumhurbaşkanı seçilemedi, hükümet kurulamadı. Irak’ta hükümetin kurulamama süreci uzadıkça içerde var olan ekonomik kriz, siyasi ve toplumsal kriz de derinleşiyor. ABD ve İran’ın Irak üzerindeki etkisi, Türkiye’nin içerde kaos yaratma ve krizden faydalanma girişimleri de Irak’taki belirsizliği ve çözümsüzlüğü derinleştiriyor. Egemen güçler, kendi çıkar ve planları için Irak’ın dizaynını düzenlemeye çalışıyor ama bu güçlerin savaşında en çok halklar etkileniyor. İktidarın ve egemen güçlerin neden olduğu ekonomik ve siyasi krizden etkilenen halklar, iş bulamıyor, yaşamlarını idame etmekte zorlanıyor.

KRİZ VE PROTESTOLAR

Irak’ta memur atamalarının yapılması ve gecikmiş memur maaşlarının ödenmesi talebiyle ülkenin güney, kuzey ve ortak kesimindeki birçok vilayette binlerce kişi alanlara çıkarak, protesto eylemleri düzenledi. Ekim 2019’daki büyük protestoların da merkezi olan Zikar, bir kez daha eylemlerle gündeme gelebilir. Rusya-Ukrayna savaşının ardından ham petrol fiyatları hızla arttı. Irak’ta Mart ayında 50 yılın en yüksek ihracat rakamına ulaştı. Irak Petrol Bakanlığı, petrol ihracından Mart ayında 11,07 milyar dolar gelir elde edildiğini duyurdu. Petrol gelirlerinin bu kadar yüksek olduğu Irak’ta halkın büyük çoğunluğu yoksullukla uğraşıyor.

ÇÖZÜMSÜZLÜK

Siyasi ve ekonomik krizin kıskacında olan Irak, aynı zamanda büyük bir saldırı ve karışıklıkla da karşı karşıyadır. DAİŞ çetelerinin ve Türkiye’nin bölgeye müdahalesinin arttığı bir süreç yaşanıyor. Bölgede DAİŞ ve türevlerini konsolide eden Türkiye, Irak’a karşı bir koz olarak kullanıyor. Türkiye, Başika üssünde, Kerkük, Musul ve diğer bölgelerden de çoğu kez çeteleri harekete geçiren hamleler yaparak, bölgenin huzurunu bozmak, bölgede karışıklık çıkarıyor. Irak’a yönelik bu kadar tehdidin olduğu bir dönemde çözümden uzaklaşan Mustafa Kazimi hükümeti de Türkiye ve İran güçlerinin oyuna geliyor. Türkiye’nin tehditleri ve Türkiye ile işbirliği içinde hareket eden KDP ile Barzani ailesi Kazimi hükümetine baskı yaparak, Şengal’e yönelik saldırıları başlattı. Öte yandan da Türkiye’nin işgaline karşı güçlü bir tepkinin oluşmaması için Kazimi hükümetine baskı yaptılar. Irak’taki parçalanmışlık, ekonomik ve siyasi kriz çözümü değil, çözümsüzlüğü körüklüyor.

IRAK’TA YENİ KRİZ KAPIDA

Tüm bu gelişmelerin ışığında Irak’ta ne cumhurbaşkanı seçildi ne de hükümet kuruldu. Şii Koordinasyon Çerçevesi, "hükümetin kurulması için gerekli anayasal sürenin" aşılmasıyla ilgili Irak Federal Yüksek Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor. Koordinasyon Çerçevesi’nden bir kaynak, basına yaptığı açıklamada, Koordinasyon Çerçevesi’ne yakın siyasi güçlerin, önümüzdeki hafta Federal Yüksek Mahkeme nezdinde "hükümet kurulmasıyla ilgili anayasal sürenin aşıldığı" ve "parlamentodaki grup başkanlığı ve parlamento komisyonlarındaki dağılım ile ilgili’ birer dava açacağını söyledi.

FEDERAL MAHKEMEYE BAŞVURU

Açıklamalarda bulunan kaynak, "Önümüzdeki hafta Federal Mahkemede iki dava açılacak, dava konularından biri cumhurbaşkanlığı ve hükümet seçiminde anayasal sürenin aşılmasıyla ilgili. Diğeri ise Parlamento Başkanı’nın grup başkanlıkları ve meclis komisyonlarının dağılımında meclisteki ağırlığın dikkate alınmamasıyla ilgili olacak" dedi.

İKİ KARŞIT KUTUP: ÇÖZÜM ÜRETEMİYOR 

Seçimlerden birinci olarak çıkan Mukteda Sadr’ın öncülüğündeki Sadr Hareketi, Egemenlik Bloku (Sünni ittifak) ve Mesut Barzani’nin başkanlık ettiği Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) tarafından oluşturulan "Vatanı Kurtarma İttifakı", Şii Koordinasyon Çerçevesi’ni, cumhurbaşkanının seçilmesini ve hükümetin kurulmasını "üçte bir engeline" başvurarak mani olmakla suçluyor. Nitekim hükümetin kurulabilmesi için öncelikle parlamento üyelerinin üçte ikilik çoğunluğunun bir aday üzerinde uzlaşması gerekiyor. Koordinasyon Çerçevesi parlamentodaki en büyük grubun Şiilerden olması gerektiğini ve bir "ulusal birlik hükümeti" kurulması gerektiğini savunuyor. Öte yandan Vatanı Kurtarma İttifakı parlamento oturumlarında hazır olmayan milletvekillerini ilzam edecek prosedürlerin yürürlüğe girmesi için çaba sarf ediyor. Böylelikle cumhurbaşkanını seçmek için gerekli yeter sayıyı tamamlamak amacıyla Koordinasyon Çerçevesi üyelerini oturumlara katılmaya zorlamayı hedefliyor.

SEÇİM İÇİN YETERLİ SAYI ARANACAK

Hukuk uzmanları, Koordinasyon Çerçevesi üyelerinin oturumlara katılmamasının bir ihlal anlamına gelmediğini ve siyasi bir duruş çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Nitekim söz konusu milletvekillerinin oturuma katılıp ardından çekilmeleri de hukuki olarak sakınca içermiyor. Federal Mahkeme’nin kararı ise cumhurbaşkanı oylaması yapıldığında yeter sayının oturumda bulunmasını zorunlu kılıyor.

KARŞILIKLI MEMNUNİYETSİZLİK

Mukteda Sadr Koordinasyon Çerçevesi güçlerine, Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti’nin dışarıda tutulması şartıyla uzlaşı teklifinde bulunmuştu. Vatanı Kurtarma İttifakı üç kez cumhurbaşkanı seçme girişiminde bulunmasına rağmen başarılı olamadı. Mukteda Sadr, Ramazan ayının ilk günü itibarıyla siyasi görüşmelerden çekildiğini ve hükümeti kurmak için Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne 40 günlük süre tanıdığını açıkladı. Ancak bu süre zarfında Koordinasyon Çerçevesi’ni cezalandırarak, Meclis’teki komisyonların büyük çoğunluğunu ele geçirmeyi ihmal etmedi. Sadr’ın bu hamlesinin, muhtemel bir ‘ulusal birlik hükümeti’ kurulması durumunda, rakiplerini kısıtlamak için gerçekleştirildiği değerlendiriliyor. Sadr Hareketi, geçtiğimiz günlerde oluşturulan, Parlamento Hizmetleri, Güvenlik, Savunma, Gençlik, Ulaşım, Gaz ve Dış İlişkiler gibi etkin meclis komisyonlarının dokuzunda başkanlık ve üye sayısı yoğunluğunu elde etmişti.

BAĞIMSIZ PARLAMENTERLERİN GİRİŞİMİ

Parlamentodaki bağımsız parlamenterler, 7 aydır devam eden hükümetin kurulamama sorununa bir çözüm bulmak amacıyla yoğun toplantılar düzenlemeye devam ediyor. Bağımsız milletvekilleri, cumhurbaşkanı seçimin ardından bağımsız bir hükümet kurulması yönünde başlatmayı planladıkları girişimi erteledi. Söz konusu girişime göre hükümetin etnik ya da mezhepsel temele bakılmaksızın teknokratlardan seçilmesi öngörülüyor. Koordinasyon Çerçevesi, "ulusal birlik hükümetini" savunurken, Vatanı Kurtarma İttifakı ‘ulusal çoğunluk hükümeti’ kurulmasını, bağımsızlar ise "ulusal ittifak" hükümetinin teşkil edilmesini talep ediyor.

Öne Çıkanlar