'Devlet pandemide müzisyenleri kaderleri ile baş başa bıraktı'

'Devlet pandemide müzisyenleri kaderleri ile baş başa bıraktı'
Coronavirus salgını sürecinde müzisyenlerin yaşadıkları sıkıntıları ve son dönemde artan intiharları Yüksek Sadakat grubunun kurucusu Kutlu Özmakinacı Artı Gerçek'e anlattı.

Anıl BAYRAKTAR


ARTI GERÇEK- Yüksek Sadakat grubundan tanıdığımız Kutlu Özmakinacı geçim sıkıntısı nedeniyle artan müzisyen intiharlarını ve devletin tutumuna dair, "Devlet pandemide müzisyenleri kaderleri ile baş başa bıraktı" dedi.

Coronavirus salgını ve arkasından gelen kısıtlamaların olumsuz yönde etkilediği sektörlerin başında müzik dünyası geliyor. Müzisyenler her platformda yaşadıkları sıkıntıları dile getirmeye çalışıyor, geçinebilmek için enstrümanlarını satıyor. Bazıları ise yaşadıkları sıkıntıya dayanamayarak yaşamına son veriyor. 

Eylül 2020’de durumun ciddiyetine dikkat çeken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Gamze Taşcıer, "Müzik-Sen’in verilerine göre pandemi başladığından bu yana intihar eden müzisyenlerin sayısı yüze yaklaşmış. Müzik aletlerini satarak eve ekmek götürmeye çalışan müzisyenler var. Pandemi sonrası ne yapacaklarını düşünemiyorlar. Bu insanların sigortaları yapılmadığı için hiçbir güvenceleri de yok. Ne bugüne ne de geleceğe güvenle bakabiliyorlar" diye belirtmişti. 

Son olarak dün İzmir Müzisyenler Derneği, perküsyon çalarak geçimini sağlayan 29 yaşındaki Mehmet Mert El'in yaklaşık 1 yıldır işsiz olduğu, bir süredir psikolojik sıkıntı yaşadığı gerekçesiyle yaşamına son verdiğini duyurdu. 

DEVLETTEN MÜZİSYENLERE 3 BİN LİRALIK DESTEK

Pandemide gelir kaybı yaşayan müzisyenler devletten destek beklerken, bugüne kadar yapılan yardımlar yetersiz kaldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 24 bin 522 kişiye 3 ay boyunca her ay bin lira tutarında destek veriyor. Ülkenin ekonomik koşulları, kriz, enflasyon gibi durumlar göz önüne alındığında aylık bin liralık desteğin kime, nasıl yeteceği tartışma konusu. Diğer yandan, yardım alamayan ve işsiz olan yüzbinlerce müzisyen var.   

Müzisyenlerin intiharını ve süreç içerisinde yaşadıkları zorlukları Yüksek Sadakat grubunun şarkı yazarı ve kurucusu Kutlu Özmakinacı ile konuştuk.

'İNTİHARLARIN ARKASINDAKİ TEMEL ETKEN İNSANLARIN ARTIK UMUTLARINI YİTİRMESİDİR'

Özmakinacı, müzik sektörünün Türkiye'de en az sosyal güvenceye sahip iş kollarından biri olduğunun altını çizdi. Müzisyenlerin intihar yolunu seçme sebebinin ise "insanların artık umudunu yitirmesi" olarak ifade etti.

Özmakinacı şunları söyledi: "Bunalım ve çöküş dönemlerinde toplumda intihar vakalarının arttığını biliyoruz. Pandeminin başından itibaren 100'e yakın insanın intihar etmesi ise bize Türkiye'de bu iş kolunun nerede bulunduğu ile ilgili çok şey söylüyor. Bence müzik sektörü, Türkiye'de en az sosyal güvenceye sahip ve en yüksek gelecek kaygısı barındıran iş kollarından biridir. Pandemi bunu daha da ortaya çıkardı. Müzisyenlerin intihar etmesinin arkasındaki temel etken, insanların artık umutlarını yitirmesidir, hiçbir beklentilerinin gerçekleşmeyeceğine ve durumun düzelmeyeceğine inanmaya başlamalarıdır. İntihar eden müzisyenler bu sebeplerle intihar ediyorlar. Türkiye'de her şeyden önce müzik ile uğraşan insanlara toplumun verdiği değer bize pek çok şey söylüyor."

'GELİRİNİZ YOKSA BAŞKA BİR SIKINTI YOK, ÇÜNKÜ ZATEN YOKSUNUZ'

Müzisyenlerin Coronavirus salgını sürecinde yaşadıkları en temel sorunun işsizlik ve gelir kaybı olduğunu ifade eden Özmakinacı, "Gelir olmadığı zaman yaşamını idame ettiremiyorsun. Türkiye'de kayıt dışı çalışan kesimlerin içinde en önde gelen kesimlerden biri müziyenler. Bu insanların aslında devletin gözünde herhangi bir varlığı ve kaydı yok. Bugün tüketiyorlar ve yarın tekrar aynı döngüyü yaşamaları gerekiyor. Geliriniz yoksa başka bir sıkıntı yok çünkü zaten yoksunuz. Ne geliriniz var, ne bir yerde kayıt altındasınız" dedi.

'SİZİ CİDDİYE ALAN BİR DEVLET YOK, KADERİNİZLE BAŞ BAŞASINIZ'

Devletin bu süreçte müzisyenleri kaderleri ile baş başa bıraktığını ifade eden Özmakinacı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sizi ciddiye alan kurumsal bir devlet yapılanması da yok, kaderinizle baş başasınız. Bütün müzik endüstrisi böyle bir durumda. Sektörde çalışan insan sayısının 300 bin kişi civarında olduğu tahmin ediliyor ama kayıt altında olmadığı için sayı tam olarak da bilinemiyor. Bunların kazandığı para ile geçinen insanların ne kadar olduğunu da bilmiyoruz. Bu insanlar şu an tümüyle terk edilmiş durumda. Vatandaşı oldukları devletin onlar için yaptıkları bir şey yok, tam tersine yapmadıkları var."

'DEVLET BIRAKIN MÜZİSYENLERE YARDIMCI OLMAYI, BİLİNÇALTINDA GİZLENMİŞ OLAN MÜZİK VE EĞLENCE KARŞITLIĞINI ORTAYA ÇIKARDI'

İktidarın pandemiyi yönetemediğini belirten Özmakinacı, yönetmekten ziyade müzik ve eğlence sektörüne düşmanca yaklaştığını ifade etti. 

"Devlet ve hükümet genel anlamda pandemiyi yönetemedi. Zaten ikisi de Türkiye'de artık aynı şey. Kurumsallığını tümüyle yitirmiş bir devletten bahsediyoruz. Düşmanca yönetti her şeyden önce. Bırakın müzisyenlere yardımcı olmayı bu esnada bilinçaltında gizlenmiş olan sanat, müzik ve eğlence karşıtlığını ortaya çıkaracak bir tavırla yönetti. Neler yapılması gerekiyordu? Bu dönemde müziğin icra edilmesi daha çok özellikle kapalı alanlarda gerçekleşiyor. Bu da pandeminin getirdiği sınırlamalar anlamında imkânsız. Buna katılıyorum evet; şu sıralar konser verilemez. Ama bu durumda vatandaşlarını önemseyen bir devlet olsaydı elbette insanlarına bu gelir kaybının gereği olan desteği yapar, onları en azından insani anlamda minimal bir düzeyde yaşatabilirdi. Fakat Türkiye devletinden bu desteği beklemek Türkiye hakkında hiçbir şey bilmiyor olmak anlamına geliyor."

'ÖRGÜTLÜ OLDUĞUN ZAMAN DEVLETTEN BİR ŞEYLER BEKLEMEK YERİNE ÖRGÜTLÜLÜĞÜN GETİRDİĞİ GÜCÜ KULLANIRSIN'

Bu süreçte müzisyenlerin kendi aralarındaki dayanışmalarının önemli olduğunu ifade eden Özmakinacı, kalıcı bir çözümün ise örgütlenmekten geçtiğini ifade etti. Özmakinacı sözlerini şöyle tamamladı: "Bundan sonra ne yapmak gerekiyor, onu da konuşmak gerekiyor. Çok basit, örgütlenmek gerekiyor, bundan başka bir çare yok. Örgütlendiğin zaman devletten bir şeyler beklemek yerine o örgütlülüğün getirdiği gücü kullanırsın. Fakat müzik sektörü olarak burada da maalesef çok yetersiz bir durumdayız. Devletin yapmış olduğu komik yardımlarla bir şekilde idare edilmeye çalışılıyor."

Öne Çıkanlar